Geçtiğimiz ay lüks villasını satışa çıkaran ünlü şarkıcı karavanda yaşıyor

Ünlü şarkıcı Kıraç uzun bir zamandır ailesiyle birlikte karavanda yaşıyor.

Kıraç'ın eşi Ayşe Şule Bilgiç ve çocuklarıyla birlikte son beş yıldır haftanın belli günlerinde karavanda yaşadığı ortaya çıktı.
Çiftlikte yaşıyorlar
Ünlü sanatçı ve ailesi Beykoz'a bağlı Ali Bahadır Köyü'ndeki bir çiftlikte yaşıyor.
Çiftlikte yaşıyorlar Ünlü sanatçı ve ailesi Beykoz'a bağlı Ali Bahadır Köyü'ndeki bir çiftlikte yaşıyor.
Yaz ayları karavanda geçiyor
Çiftliğin sit alanı içinde olmasından dolayı karavanda yaşadıklarını belirten Kıraç, “ 'Çiftliğim var' diyerek gösteriş yapma gereği duymadım. Tam 5 yıldır Beykoz'a bağlı olan Ali Bahadır Köyü'ndeki bu çiftlikte eşim ve çocuklarımla birlikte zaman geçiriyorum. Kışın daha az geliyoruz ama yazın ağırlıklı olmak üzere havalar güzel olduğunda hep buradayız. Aşağı yukarı 5 yıldır da karavanda yaşıyoruz” dedi.
Yaz ayları karavanda geçiyor Çiftliğin sit alanı içinde olmasından dolayı karavanda yaşadıklarını belirten Kıraç, “ 'Çiftliğim var' diyerek gösteriş yapma gereği duymadım. Tam 5 yıldır Beykoz'a bağlı olan Ali Bahadır Köyü'ndeki bu çiftlikte eşim ve çocuklarımla birlikte zaman geçiriyorum. Kışın daha az geliyoruz ama yazın ağırlıklı olmak üzere havalar güzel olduğunda hep buradayız. Aşağı yukarı 5 yıldır da karavanda yaşıyoruz” dedi.
Mecbur kalmışlar
Kıraç, “Burası imarda sit alanı olarak gözüktüğü için tek katlı küçük bir ev yapmamıza bile izin verilmiyor. Civarda villalardan geçilmiyor ama nedense bize kulak asan yok. Profesyonel karavancı değiliz ama karavanda yaşamaya mecbur bırakıldık” diye konuştu.
Mecbur kalmışlar Kıraç, “Burası imarda sit alanı olarak gözüktüğü için tek katlı küçük bir ev yapmamıza bile izin verilmiyor. Civarda villalardan geçilmiyor ama nedense bize kulak asan yok. Profesyonel karavancı değiliz ama karavanda yaşamaya mecbur bırakıldık” diye konuştu.
Elektrik olmadan yaşıyorlar
Ünlü sanatçı, “Karavanda yaşamak çok zahmetli ama yazın kaldığımızda keyifli oluyor. Eşim ve çocuklarla birlikte güneşin doğuşunu, karanlık çöktüğündeyse yıldızları seyretmek paha biçilemez. Burada elektrik olmadan yaşıyoruz. Küçük ama şirin bir ortam söz konusu. Karavanda yaşamak insana bütün dert ve tasalarını unutturuyor. Herkes karavanda yaşayabilir. Karavanda yaşamak isteyenler bu fikrini ertelemeyip hayata geçirmeli. Karavan candır. Herkese karavanda yaşamayı öneriyorum. Açık konuşmak gerekirse ilerleyen yıllarda ailemle birlikte karavanda yaşayabiliriz. Eşim ve çocuklar da çok alıştı çünkü” ifadelerini kullandı.
Elektrik olmadan yaşıyorlar Ünlü sanatçı, “Karavanda yaşamak çok zahmetli ama yazın kaldığımızda keyifli oluyor. Eşim ve çocuklarla birlikte güneşin doğuşunu, karanlık çöktüğündeyse yıldızları seyretmek paha biçilemez. Burada elektrik olmadan yaşıyoruz. Küçük ama şirin bir ortam söz konusu. Karavanda yaşamak insana bütün dert ve tasalarını unutturuyor. Herkes karavanda yaşayabilir. Karavanda yaşamak isteyenler bu fikrini ertelemeyip hayata geçirmeli. Karavan candır. Herkese karavanda yaşamayı öneriyorum. Açık konuşmak gerekirse ilerleyen yıllarda ailemle birlikte karavanda yaşayabiliriz. Eşim ve çocuklar da çok alıştı çünkü” ifadelerini kullandı.
Sütü kendileri üretiyor
Kıraç, “Eşim Ayşe de ben de doğaya çok düşkün insanlarız, tabiata âşığız. Bir gün otururken 'Neden bir çiftlik almayalım?' dedikten sonra hemen harekete geçtik. Bizler doğanın bir parçası olmak zorundayız. Ancak doğayla beraber uygarlığa gidebiliriz. Doğaya zarar verirsek kendi topuğumuza sıkmış gibi oluruz. Açıkçası çocukluğumdan beri de böyle bir hayalim vardı. An itibarıyla çiftlikte 16 tavuk, 17 inek, 5 hindi ve 7-8 tane de ördek besliyorum. 100 liraya aldığım makineyle kolaylıkla Türkmenlerin yaptığı gibi yoğurttan tereyağı yapıyorum. Yine sütü ve yoğurdu kendimiz üretiyoruz. Dışarıdan yoğurt, tereyağı ve süt satın almıyoruz. Çiftliğimizde tek eksik yumurta belki de” dedi.

(Kaynak: HT Magazin)
Sütü kendileri üretiyor Kıraç, “Eşim Ayşe de ben de doğaya çok düşkün insanlarız, tabiata âşığız. Bir gün otururken 'Neden bir çiftlik almayalım?' dedikten sonra hemen harekete geçtik. Bizler doğanın bir parçası olmak zorundayız. Ancak doğayla beraber uygarlığa gidebiliriz. Doğaya zarar verirsek kendi topuğumuza sıkmış gibi oluruz. Açıkçası çocukluğumdan beri de böyle bir hayalim vardı. An itibarıyla çiftlikte 16 tavuk, 17 inek, 5 hindi ve 7-8 tane de ördek besliyorum. 100 liraya aldığım makineyle kolaylıkla Türkmenlerin yaptığı gibi yoğurttan tereyağı yapıyorum. Yine sütü ve yoğurdu kendimiz üretiyoruz. Dışarıdan yoğurt, tereyağı ve süt satın almıyoruz. Çiftliğimizde tek eksik yumurta belki de” dedi. (Kaynak: HT Magazin)
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >