Yangına kendi alevini de taşıyarak yürüyen kuş Butimar

Butimar; kana kana içmeye ne kadar muhtaç olsa da deniz kıyısına oturup sessizce beklemenin, kaçınılmaz sonu kabullenmenin kuşudur.

Butimar, İran mitolojisinde suya âşık bir kuş olarak yer alır. Butimar, “her gün gördüğüm bu uçsuz bucaksız deniz bir gün kurursa, ben ne içerim?” diye düşünüp kenarından ayrılmadığı denizin tek damlasını dahi içmez; ta ki susuzluktan ölene dek.

Susuzluktan kurumaya yüz tuttuğu anda bile, ihtiyacı olanın çok çok azını içip aza kanaat getirir, böylelikle çok olana da erişeceğini düşünür.
Bu hâliyle de “gam kuşu” olarak anılır.

İran Edebiyatı'nın gizli bahçesi Sadık Hidayet, Kör Baykuş kitabında Butimar kuşundan şöyle bahseder,
"Ben hep, dünyada susmaktan daha iyi bir şey yoktur, butimar gibi olan insan daha iyi insandır diye düşünürdüm. Butimar, deniz kıyısına çöker, kanatlarını açar, oturur tek başına.
Ama ben hiç de öyle yapamam şimdi.."

Kör Baykuş'ta bahse konu olan Butimar, Simurg hayaline kapılmış; ama ikinci vadi olan aşka kapılıp yolundan şaşarak Kafdağı'na erememiş bir kuş. Butimar'ın aşk vadisini sembolize eden şey ise deniz.
Butimar; kana kana içmeye ne kadar muhtaç olsa da deniz kıyısına oturup sessizce beklemenin, kaçınılmaz sonu kabullenmenin kuşudur.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >