Çürümeye ve yok oluşa övgü: Emile M. Cioran

Çürümeye ve yok oluşa övgü: Emile M. Cioran
Çürümeye ve yok oluşa övgü: Emile M. Cioran

Fransızca yazan Rumen deneme yazarı ve ahlakçısı Emil Michel Cioran 8 Nisan 1911'de doğdu. 1934'te Bükreş'te yayımlanan ilk kitabı Sur les cimes du desespoir (Ümitsizliğin doruklarında), sonradan yazdığı her şeyin özünü barındırır.
Bu ümitsizlik manifestosunun, okuyanı tokat yemişe çeviren hali ise Çürümenin Kitabı'dır.
1949'da Precis de decomposition ismi ile Gallimard'dan basılan kitap, bizdeki ilk baskısını ise 2000 yılında yaptı.



Cioran, kitabı yazdığında duyduğu ilk eleştiri şu oldu, "Siz farkında değilsiniz ama bu kitap gençlerinde eline geçebilir!"


Çünkü bu kitap, cehaletin mutluluk verdiği bir dünyada insanın var oluşuyla ilgili tüm gerçekleri teklifsizce sunuyordu.
Çünkü bu kitap, düşünmemeye koşullu yaşayan birer makineye dönüştüğümüz şu modern çağda, bir durup düşünmeyi önceliyordu.
Çünkü bu kitap, alır yerinizi hissediyor ve her okuyuşunuzda bir başka alır yerinizden vuruyordu.
Çünkü bu kitap, veba gibi ağızdan ağıza yayılıyor; okuyan okumayana ulaştırıyor ve artık bilince işlemiş bu gerçeklerle yalnız başa çıkmak istemiyordu.
Çünkü bu kitap, "yersiz yurtsuzluğun" çağrısıydı.
Çünkü bu kitap...
Kalanını tamamlamayı size bırakıyorum

Çürümenin Kitabı, sayfa 27
Çürümenin Kitabı, sayfa 27
Çürümenin Kitabı, sayfa 27
Çürümenin Kitabı, sayfa 27
"Halbuki gözlerin işlevi görmek değil ağlamaktır; gerçekten görmek için de gözlerimizi kapatmamız gerekir: Vecdin şartıdır bu, gönül gözüyle yegane görüşün; oysa ki algı, zaten görülmüş'ün, tamiri imkansız bir hep bilinmiş'in dehşeti içinde tükenir."
"Halbuki gözlerin işlevi görmek değil ağlamaktır; gerçekten görmek için de gözlerimizi kapatmamız gerekir: Vecdin şartıdır bu, gönül gözüyle yegane görüşün; oysa ki algı, zaten görülmüş'ün, tamiri imkansız bir hep bilinmiş'in dehşeti içinde tükenir."
"Fiiliyatımızın kaynağı, kendimizi zamanın merkezi, nedeni ve sonucu zannetmeye bilinçsizce meyilli olmamızdadır. Reflekslerimiz ve gururumuz, teşkil ettiğimiz et ve bilinç parçasını bir gezegene dönüştürür. Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik; eğer kıyaslamak, yaşamak'tan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir..."
"Fiiliyatımızın kaynağı, kendimizi zamanın merkezi, nedeni ve sonucu zannetmeye bilinçsizce meyilli olmamızdadır. Reflekslerimiz ve gururumuz, teşkil ettiğimiz et ve bilinç parçasını bir gezegene dönüştürür. Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik; eğer kıyaslamak, yaşamak'tan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir..."
"Bir kravat takıldığında nasıl ölünebilir?"
"Bir kravat takıldığında nasıl ölünebilir?"
" Zira şüphelerine bir cevap ve ümitsizliklerinden bir kaçış bulmaya burun büken herkes gibi, sen de kendini asmak için doğmuşsun."
" Zira şüphelerine bir cevap ve ümitsizliklerinden bir kaçış bulmaya burun büken herkes gibi, sen de kendini asmak için doğmuşsun."
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >