Futbol asla sadece futbol değildir: Futbolun onurlu adamı Baba Hakkı

Baba Hakkı
Baba Hakkı

Futbol kariyeri boyunca bir kez kırmızı kart görmüş, her zaman doğruyu söylemesiyle futbol tarihine geçmiş bir adam: Baba Hakkı...

Beşiktaş'ın sembolü Baba Hakkı, 1910 yılında Vodina'da dünyaya geldi. Ailesiyle birlikte İstanbul'a taşındı. Hakkı Yeten'in babası Çanakkale'de şehit düşmüştü. 5 kardeşiyle birlikte yaşama tutunmaya çalışan Hakkı Yeten askeri okula yazıldı. Aynı zamanda futbol hayatına da bu zamanda Beşiktaş'da başladı. Maltepe, Halıcıoğlu ve Kuleli askeri futbol takımlarında oynadı. Yaşamında bir değişiklik yapıp askerliği bırakan Hakkı Yeten daha sonra avukat oldu. 17 yıl Beşiktaş forvetinde yer aldı. Askeriye'den gelen özelliğiyle otoriter bir kişilikti. Disipline önem vermesi nedeniyle kısa süre içinde “Baba" lakabını aldı. Saha dışında da tam bir beyefendiydi. Hakkı Yeten, 1945'te futbolu bırakana kadar, 1 Türkiye Birinciliği, 2 Milli küme, 1 Başbakanlık Kupası, 7 İstanbul Ligi, 1 İstanbul Şildi, 2 İstanbul Kupası şampiyonluğu yaşadı. 17 yıl formasını giydiği Beşiktaş'ta 439 maçta 382 gol kaydederek kendini Beşiktaş tarihine yazdırdı. Derbi maçlarında da tarihe geçen Baba Hakkı, hem Galatasaray hem de Fenerbahçe'ye 30'ar gol atarak tarihe geçti. Patlak veren İkinci Dünya Savaşı nedeniyle A Milli Takım formasını yalnızca 3 kere giydi. 27 Eylül 1931'de Bulgaristan'a 5-1 yenildiğimiz maçta tek golümüzü Baba Hakkı atmıştı. Hakkı Yeten, 16 Nisan 1989 tarihinde yaşama veda etti. Veda ettiğindeyse arkasında Beşiktaş formasından başka saygıyla anılan bir kişilik bıraktı. İşte Hakkı Yeten'e niye "Baba" denildiğini ortaya koyan anılar;


                                    
                                    
                                    Maç sırasında bir anlaşmazlık olursa, hakem gidip "ne dersin Hakkı" diye Hakkı Yeten'e sorardı. Tribünlerden rakibe yapılan küfürlü tezahürat olduğunda ise tek bir el hareketi ile susturarak rakibine önem verdiğini gösteren biriydi Baba Hakkı.
Maç sırasında bir anlaşmazlık olursa, hakem gidip "ne dersin Hakkı" diye Hakkı Yeten'e sorardı. Tribünlerden rakibe yapılan küfürlü tezahürat olduğunda ise tek bir el hareketi ile susturarak rakibine önem verdiğini gösteren biriydi Baba Hakkı.

                                    
                                    
                                    Yine bir gün Beşiktaş, Şeref Stadı'nda takım olarak fotoğraf çektiriyor. Karakartallar'ın üzerinde beyaz uzun kollu formaları var. Baba, formanın üzerine baklava dilimi desenli bir kolsuz kazak giyer. Hakem "Hakkıcım o kazak ne oluyor?" gibisinden göz işareti yapar. Baba'da eliyle havanın ne kadar soğuk kendisinin de ne kadar hasta olduğunu anlatır. Hakem göz kapaklarını yere indirip onay verir; "Tamam Hakkıcım!" der.
Yine bir gün Beşiktaş, Şeref Stadı'nda takım olarak fotoğraf çektiriyor. Karakartallar'ın üzerinde beyaz uzun kollu formaları var. Baba, formanın üzerine baklava dilimi desenli bir kolsuz kazak giyer. Hakem "Hakkıcım o kazak ne oluyor?" gibisinden göz işareti yapar. Baba'da eliyle havanın ne kadar soğuk kendisinin de ne kadar hasta olduğunu anlatır. Hakem göz kapaklarını yere indirip onay verir; "Tamam Hakkıcım!" der.

                                    
                                    
                                    Bir maçta Müjdat Gezen'in babası Necdet Gezen hakemdir. Baba Hakkı'nın vurduğu vole ağları yırtar ve gol olur ama Necdet hoca topun dışarı gittiğini sanır. Malzemeciler, yedekler sahaya iner. Kan gövdeyi götürecek. Baba Hakkı, tribünlerin önüne gider, "Çıkın dışarı! Susmayacaksanız, terk edin burayı" der. Tribünler çaresiz susar bu otorite önünde. Maç sonrası taraftar bekliyor hakemi dışarıda. Hakkı yan hakem Fahri Somer'e gidip, "Necdet abi yanıma gelsin beraber çıkalım" der. Güvenle çıkarlar stattan.
Bir maçta Müjdat Gezen'in babası Necdet Gezen hakemdir. Baba Hakkı'nın vurduğu vole ağları yırtar ve gol olur ama Necdet hoca topun dışarı gittiğini sanır. Malzemeciler, yedekler sahaya iner. Kan gövdeyi götürecek. Baba Hakkı, tribünlerin önüne gider, "Çıkın dışarı! Susmayacaksanız, terk edin burayı" der. Tribünler çaresiz susar bu otorite önünde. Maç sonrası taraftar bekliyor hakemi dışarıda. Hakkı yan hakem Fahri Somer'e gidip, "Necdet abi yanıma gelsin beraber çıkalım" der. Güvenle çıkarlar stattan.

                                    
                                    
                                    Bir Fenerbahçe maçında Baba Hakkı, Şükrü'den pas ister. Ama Şükrü kornerden direk golünü atar. Baba Hakkı başlar kovalamaya. Şükrü kaçar! "Baba gol oldu niye kovalıyorsun?" Baba Hakkı cevap verir: "Dur lan, dövmeyeceğim oğlum, öpmek için kovalıyorum!"
Bir Fenerbahçe maçında Baba Hakkı, Şükrü'den pas ister. Ama Şükrü kornerden direk golünü atar. Baba Hakkı başlar kovalamaya. Şükrü kaçar! "Baba gol oldu niye kovalıyorsun?" Baba Hakkı cevap verir: "Dur lan, dövmeyeceğim oğlum, öpmek için kovalıyorum!"

                                    
                                    
                                    Bir Fenerbahçe maçında Baba Hakkı Fenerbahçe kaptanının yanına gider, “söyle sizin çocuklara biraz maça asılsınlar, böyle zevki çıkmıyor” Böylece maçın seyri değişir ve ortaya seyir zevki yüksek bir maç çıkar.
Bir Fenerbahçe maçında Baba Hakkı Fenerbahçe kaptanının yanına gider, “söyle sizin çocuklara biraz maça asılsınlar, böyle zevki çıkmıyor” Böylece maçın seyri değişir ve ortaya seyir zevki yüksek bir maç çıkar.

                                    
                                    
                                    Eğer bir maçta Beşiktaşlı bir futbolcu kırmızı kart görürse önce Baba Hakkı'ya döner “Çıkayım mı?” diye sorarmış. Ankara'daki Harp Okulu ile oynanan maçta ise Beşiktaş ilk yarıyı 3-0 yenik kapatır. Baba Hakkı soyunma odasında “Dönüş biletlerinizi yırtarım, yürüyerek İstanbul'a dönersiniz” der ve Beşiktaş maçı 6-3 kazanır. Kısacası Baba Hakkı futbolun futboldan öte olduğunu gösteren başka takımı tutan taraftarın da sevdiği biriydi. Şimdi futbolda Baba Hakkı gibi insanlara gerek var.
Eğer bir maçta Beşiktaşlı bir futbolcu kırmızı kart görürse önce Baba Hakkı'ya döner “Çıkayım mı?” diye sorarmış. Ankara'daki Harp Okulu ile oynanan maçta ise Beşiktaş ilk yarıyı 3-0 yenik kapatır. Baba Hakkı soyunma odasında “Dönüş biletlerinizi yırtarım, yürüyerek İstanbul'a dönersiniz” der ve Beşiktaş maçı 6-3 kazanır. Kısacası Baba Hakkı futbolun futboldan öte olduğunu gösteren başka takımı tutan taraftarın da sevdiği biriydi. Şimdi futbolda Baba Hakkı gibi insanlara gerek var.