Dr. Holmes'ın hikayesini okuyunca kanınız donacak

Oscar ödüllü actor Leonardo Di Caprio yakın zamanda yeni bir film ile beyaz perdede yer almaya hazırlanırken, proje de netlik kazanmaya başlıyor. Canlandıracağı Herman Webster Mudgett adlı karakter ise oldukça tüyler ürpertici bir kişiliğe sahip!

Dr. Holmes'ın kitaplara ve filmlere konu olan hikayesi ise şöyle;
Dr. Holmes hakkında

                                    Dr. Henry Howard Holmes lakabıyla bilinirdi. Kayıtlara geçen ilk Amerikalı seri katil olmuştur. New Hampshire'da dünyaya gelen Holmes; o bölgeye yerleşen ilk Avrupalı yerleşimcilerden olan bir ailenin oğluydu. 2007 yapımı Amerikan televizyon programı "Most Evil"'daki profiline göre; Holmes'un babası şiddete meyilli bir alkolik, annesi ise Holmes'a İncil okuyan dindar bir Metodist idi. Mesleği doktorluk olsa da çocuk yaşlarda mahalle doktorundan korkmaktaydı. Bunu keşfeden sınıf arkadaşları onu insan iskeletine dokunmaya ve onu incelemeye zorlamaktaydılar. Arkadaşlarının onu korkutmak için iskelete dokunmaya zorlaması kısa bir süre sonra onun ölüme merak sarmasına sebep olur.
Temmuz 1884'te sınavlarını geçerek Michigan Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun oldu. Okula kayıtlı bir öğrenciyken laboratuvardan cesetler çalıp, çaldığı bu cesetlerin biçimlerini bozar ve bunların kaza eseri öldüklerini söyleyerek sigorta paralarını toplar. İlaç endüstrisinde kariyerini ilerletmek için Chicago'ya taşınır. Ayrıca pek çok karanlık iş, emlakçılık ve promosyon işleri yapar.
Dr. Holmes hakkında Dr. Henry Howard Holmes lakabıyla bilinirdi. Kayıtlara geçen ilk Amerikalı seri katil olmuştur. New Hampshire'da dünyaya gelen Holmes; o bölgeye yerleşen ilk Avrupalı yerleşimcilerden olan bir ailenin oğluydu. 2007 yapımı Amerikan televizyon programı "Most Evil"'daki profiline göre; Holmes'un babası şiddete meyilli bir alkolik, annesi ise Holmes'a İncil okuyan dindar bir Metodist idi. Mesleği doktorluk olsa da çocuk yaşlarda mahalle doktorundan korkmaktaydı. Bunu keşfeden sınıf arkadaşları onu insan iskeletine dokunmaya ve onu incelemeye zorlamaktaydılar. Arkadaşlarının onu korkutmak için iskelete dokunmaya zorlaması kısa bir süre sonra onun ölüme merak sarmasına sebep olur. Temmuz 1884'te sınavlarını geçerek Michigan Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun oldu. Okula kayıtlı bir öğrenciyken laboratuvardan cesetler çalıp, çaldığı bu cesetlerin biçimlerini bozar ve bunların kaza eseri öldüklerini söyleyerek sigorta paralarını toplar. İlaç endüstrisinde kariyerini ilerletmek için Chicago'ya taşınır. Ayrıca pek çok karanlık iş, emlakçılık ve promosyon işleri yapar.
Özel hayatı 

                                    Tarihler 4 Temmuz 1878'i gösterdiğinde; Clara Lovering adlı bir kadın ile evlenir. Bu evlilikten Robert adında bir oğlu dünyaya gelir. Clara ile evliyken, Myrta Belknap isimli başka bir kadınla 28 Ocak 1887'de Minnesota'da evlenir ve bu evlilikten Lucy adında bir kız çocuğu olur. Holmes, Myrta ve Lucy ile Wilmette'te yaşar ve işleri nedeniyle zamanının çoğunu Chicago'da geçirir. Myrta ile evlendikten sonra Clara'ya boşanma davası açar fakat dava hiçbir zaman sonuçlanmaz. Hem Myrta hem de Clara ile hala evli olduğu bir dönem de, eski çalışanlarından birisinin eşi olan Julia Smythe ile evlenir; Julia daha sonra Holmes'in kurbanlarından biri olacaktır.
Özel hayatı Tarihler 4 Temmuz 1878'i gösterdiğinde; Clara Lovering adlı bir kadın ile evlenir. Bu evlilikten Robert adında bir oğlu dünyaya gelir. Clara ile evliyken, Myrta Belknap isimli başka bir kadınla 28 Ocak 1887'de Minnesota'da evlenir ve bu evlilikten Lucy adında bir kız çocuğu olur. Holmes, Myrta ve Lucy ile Wilmette'te yaşar ve işleri nedeniyle zamanının çoğunu Chicago'da geçirir. Myrta ile evlendikten sonra Clara'ya boşanma davası açar fakat dava hiçbir zaman sonuçlanmaz. Hem Myrta hem de Clara ile hala evli olduğu bir dönem de, eski çalışanlarından birisinin eşi olan Julia Smythe ile evlenir; Julia daha sonra Holmes'in kurbanlarından biri olacaktır.
Korkunç hikaye başlıyor
1886 yazında Dr. E.S. Holton'a ait bir eczaneye gelir. Kanser hastası olan kocasına yardım etmek için, burayı yaşlı karısı yönetmekteydi fakat işletmekte güçlük çektiği için Holmes'i işe alır. Bir zaman sonra yaşlı adam ölür, ikna etme gücünü kullanan Holmes da bu durumu fırsat bilerek yaşlı kadını dükkanı kendisine satmasına ikna eder. Yapılan anlaşmaya göre; bayan Holton eczanenin üst katındaki apartman dairesinde kalmaya devam edecekti. Anlaşmadan kısa bir süre sonra bayan Holton esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolur. Holmes insanlara onun Kaliforniya'daki akrabalarını ziyarete gittiğini söyler. İnsanlar bayan Holton'un ne zaman döneceğini sormaya başladıklarında ise; Kaliforniya'yı çok sevdiğini ve orada yaşamaya karar verdiği yalanını söyler. Holmes'in bir sonraki planı; "Kale" adını verdiği 3 katlı binayı inşa edeceği yeri satın almak olacaktır.1893 yılında Dünya Fuarı ziyaretçilerinin kullanması için bir otel olarak hizmete girer. Kalenin en alt katı Holmes'un eczanesi ve diğer mağazaları için kullanılır, diğer üst katlarda ise kişisel ofisinin yanı sıra, antreleri tuğla duvarlara açılan 100'den fazla penceresiz oda ile dolu bir labirent, tuhaf şekilli koridorlar, hiçbir yere çıkmayan merdivenler, sadece dışarıdan açılabilen kapılar ve diğer bir takım ilginç dolambaçlı yapılar vardır. Holmes inşa esnasında sürekli inşaat ustalarını değiştirir.
Korkunç hikaye başlıyor 1886 yazında Dr. E.S. Holton'a ait bir eczaneye gelir. Kanser hastası olan kocasına yardım etmek için, burayı yaşlı karısı yönetmekteydi fakat işletmekte güçlük çektiği için Holmes'i işe alır. Bir zaman sonra yaşlı adam ölür, ikna etme gücünü kullanan Holmes da bu durumu fırsat bilerek yaşlı kadını dükkanı kendisine satmasına ikna eder. Yapılan anlaşmaya göre; bayan Holton eczanenin üst katındaki apartman dairesinde kalmaya devam edecekti. Anlaşmadan kısa bir süre sonra bayan Holton esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolur. Holmes insanlara onun Kaliforniya'daki akrabalarını ziyarete gittiğini söyler. İnsanlar bayan Holton'un ne zaman döneceğini sormaya başladıklarında ise; Kaliforniya'yı çok sevdiğini ve orada yaşamaya karar verdiği yalanını söyler. Holmes'in bir sonraki planı; "Kale" adını verdiği 3 katlı binayı inşa edeceği yeri satın almak olacaktır.1893 yılında Dünya Fuarı ziyaretçilerinin kullanması için bir otel olarak hizmete girer. Kalenin en alt katı Holmes'un eczanesi ve diğer mağazaları için kullanılır, diğer üst katlarda ise kişisel ofisinin yanı sıra, antreleri tuğla duvarlara açılan 100'den fazla penceresiz oda ile dolu bir labirent, tuhaf şekilli koridorlar, hiçbir yere çıkmayan merdivenler, sadece dışarıdan açılabilen kapılar ve diğer bir takım ilginç dolambaçlı yapılar vardır. Holmes inşa esnasında sürekli inşaat ustalarını değiştirir.
Holmes'in oyuncağı: Benjamin Pitezel

                                    Yapının inşası sırasında birçok inşaat ustası ile çalışan Holmes, bu süreçte geçmişinde yasaları çiğnemiş bir marangoz ile tanışır. Holmes bu marangozu daha sonra cinayetlerinde bir alet olarak kullanır. Bölge savcısı dava sırasında bu marangozu "Holmes'ın oyuncağı...yaratığı." şeklinde tanımlar. Bu marangozun adı: Benjamin Pitezel'dir.
Holmes'in oyuncağı: Benjamin Pitezel Yapının inşası sırasında birçok inşaat ustası ile çalışan Holmes, bu süreçte geçmişinde yasaları çiğnemiş bir marangoz ile tanışır. Holmes bu marangozu daha sonra cinayetlerinde bir alet olarak kullanır. Bölge savcısı dava sırasında bu marangozu "Holmes'ın oyuncağı...yaratığı." şeklinde tanımlar. Bu marangozun adı: Benjamin Pitezel'dir.
Hedefi çoğunlukla kadınlardı

                                    Holmes kurbanlarını daha çok kadın çalışanları, sevgilileri ve otel misafirleri arasından seçmekteydi. Onlara işkence eder ve öldürür; bazılarını ses geçirmeyen ve gaz borularıyla donatılmış odalara kilitler ve böylelikle onları istediği zaman oksijensiz bırakabilirdi. Diğer bir yöntemi ise; ofisinin hemen yanındaki ses geçirmeyen devasa kasa odasına kilitlemek ve orada havasızlıktan ölmelerini sağlamaktı. Kurbanların bedenleri gizli bir oluktan bodrum katına düşer, burada parçalanıp iskelet haline getirildi. Bu iskeletler ise tıp okullarına satılırdı. Holmes ayrıca bazı cesetleri yakar veya onları kireç kuyusuna döküp yok ederdi.
Hedefi çoğunlukla kadınlardı Holmes kurbanlarını daha çok kadın çalışanları, sevgilileri ve otel misafirleri arasından seçmekteydi. Onlara işkence eder ve öldürür; bazılarını ses geçirmeyen ve gaz borularıyla donatılmış odalara kilitler ve böylelikle onları istediği zaman oksijensiz bırakabilirdi. Diğer bir yöntemi ise; ofisinin hemen yanındaki ses geçirmeyen devasa kasa odasına kilitlemek ve orada havasızlıktan ölmelerini sağlamaktı. Kurbanların bedenleri gizli bir oluktan bodrum katına düşer, burada parçalanıp iskelet haline getirildi. Bu iskeletler ise tıp okullarına satılırdı. Holmes ayrıca bazı cesetleri yakar veya onları kireç kuyusuna döküp yok ederdi.
Yakalanışı ve idam edilişi 

                                    3 yıl boyunca inşa ettiği oteli bir korku ve cinayet evine çeviren Dr. Holmes, suç ortağı Benjamin Pitezel'i öldürmüş, arkadaşının cesedini ilk zamanlarda yaptığı gibi sigorta dolandırıcılığında kullanmaya çalışmıştır ancak izini süren müfettişler tarafından sigorta dolandırıcılığı gerekçesiyle tutuklanmıştır. Amerika tarihinin en sansasyonel davalarından biri olan Dr. Holmes davasını inceleyen dedektifler onun ölüm malikanesini keşfettiklerinde büyük bir dehşetle karşılaşmışlardır. Kayıp raporlarına göre 250 kişinin katili olduğu iddiasıyla hakkında yürütülen soruşturmada Holmes; 27 kişiyi öldürdüğünü itiraf eder. Bu cinayetlerden dolayı "İblis Holmes" adıyla da nam salar. Hala çok sayıda insanın katili olduğuna inanılmaktadır. Dr. H. H. Holmes yani gerçek adıyla Herman Webster Mudgett, 7 Mayıs 1896'da Philedelphia'da asılmak suretiyle idam edilmiştir.
Yakalanışı ve idam edilişi 3 yıl boyunca inşa ettiği oteli bir korku ve cinayet evine çeviren Dr. Holmes, suç ortağı Benjamin Pitezel'i öldürmüş, arkadaşının cesedini ilk zamanlarda yaptığı gibi sigorta dolandırıcılığında kullanmaya çalışmıştır ancak izini süren müfettişler tarafından sigorta dolandırıcılığı gerekçesiyle tutuklanmıştır. Amerika tarihinin en sansasyonel davalarından biri olan Dr. Holmes davasını inceleyen dedektifler onun ölüm malikanesini keşfettiklerinde büyük bir dehşetle karşılaşmışlardır. Kayıp raporlarına göre 250 kişinin katili olduğu iddiasıyla hakkında yürütülen soruşturmada Holmes; 27 kişiyi öldürdüğünü itiraf eder. Bu cinayetlerden dolayı "İblis Holmes" adıyla da nam salar. Hala çok sayıda insanın katili olduğuna inanılmaktadır. Dr. H. H. Holmes yani gerçek adıyla Herman Webster Mudgett, 7 Mayıs 1896'da Philedelphia'da asılmak suretiyle idam edilmiştir.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >