Korkmaktan korkmayan adam Philippe Petit'in façası yanasıca hayat hikayesi

Bir saniyeliğine kendinizi 400 metre yükseklikte bir ipin üzerinde, korunmasız ve illegal bir şekilde yürürken hayal edin. Küçük bir titreme hayatınıza mal olacak. Üstüne üstlük, hayatınızı üstünde bulunduğunuz ipe gönüllü olarak emanet etmişsiniz. Ne hissederdiniz? Sizin ne düşündüğünüzü tam kestiremesek de hayatını bu işe adayan biri var: İp cambazı Philippe Petit.

Fransız ip cambazı Philippe Petit, 1974 yılında o zamanlar daha yapımı tam tamamlanmamış 400 metre yüksekliğindeki İkiz Kuleler arasında iple yürüyerek yüzyılın artistik suçlusu unvanını aldı. İlk ipte yürüyüşünü 21 yaşında Paris'teki Notre Dame Katedrali'nin kulelerinde gerçekleştiren Petit, ikinci yürüyüşünü iki yıl sonra 1973 yılında Sidney'de Sidney Liman köprüsünün üzerinde gerçekleştirdi. İkiz kuleler üstünde yürümek ise başlı başına bir tutkunun sonucu.


Petit'in filme çekilen hikayesi ise şurada:



Petit, ikiz kuleler üzerinde yürümeye ilk olarak 17 yaşında bir dişçideki magazin dergisinde ikiz kulelerin yapımıyla ilgili bir haberi görünce karar veriyor. İleriki yıllarda inşaat okuyan Petit, New York mimari yapıları ve denge sistemleriyle ilgili uzun okumalar planlar yapıyor meteoroloji, fizik, yer çekimi gibi tüm olasılıkları 6 yıl boyunca hesaplıyor ve nihayet 7 Ağustos 1974 sabahı güvenlikleri aldatarak kuleye çıkıyor. 1,400 Pound’a satın aldığı tel üzerinde yürümeye başlıyor. Yaklaşık 45 dakika süren yürüyüş esnasında aşağıda polislerin de olduğu büyük ve neşeli bir kalabalık oluşuyor.
Petit, ikiz kuleler üzerinde yürümeye ilk olarak 17 yaşında bir dişçideki magazin dergisinde ikiz kulelerin yapımıyla ilgili bir haberi görünce karar veriyor. İleriki yıllarda inşaat okuyan Petit, New York mimari yapıları ve denge sistemleriyle ilgili uzun okumalar planlar yapıyor meteoroloji, fizik, yer çekimi gibi tüm olasılıkları 6 yıl boyunca hesaplıyor ve nihayet 7 Ağustos 1974 sabahı güvenlikleri aldatarak kuleye çıkıyor. 1,400 Pound’a satın aldığı tel üzerinde yürümeye başlıyor. Yaklaşık 45 dakika süren yürüyüş esnasında aşağıda polislerin de olduğu büyük ve neşeli bir kalabalık oluşuyor.
Yürüyüş esnasında kesinlikle aşağı bakmayan Petit, “İlk adımımı attığımda panik oldum, dehşete kapıldım. Daha sonra kendimi toparladım ve devam ettim” diyor. Yukarıda zamanın kendisi için durduğunu söyleyen Petit, “Yürürken zaman benim için anlamını yitirmişti. Benim için tek önemli olan kesinlikle teli titretmekti. Daha sonra bana yürüyüşümün 45 dakika sürdüğünü söyledikleri zaman şaşırdım” diyor. ​
Yürüyüş esnasında kesinlikle aşağı bakmayan Petit, “İlk adımımı attığımda panik oldum, dehşete kapıldım. Daha sonra kendimi toparladım ve devam ettim” diyor. Yukarıda zamanın kendisi için durduğunu söyleyen Petit, “Yürürken zaman benim için anlamını yitirmişti. Benim için tek önemli olan kesinlikle teli titretmekti. Daha sonra bana yürüyüşümün 45 dakika sürdüğünü söyledikleri zaman şaşırdım” diyor. ​
Daha sonra polislerin müdahalesiyle aşağı indirilen Petit, büyük bir kitlenin ilgi ve beğenisini çektiğinden olsa gerek herhangi bir cezaya çarptırılmıyor. Sadece mahkeme Petit’ye Central Park’ta çocukları için bir gösteri düzenlemesine karar veriyor.   Nextshark adlı sitenin kendisiyle yaptığı röportajda Petit, “Ölümden korkar mısınız?” sorusuna “Hayır, ölümden ve hiçbir şeyden korkmuyorum. Çünkü yaşamayı çok seviyorum. Yine, bilinmezlikler beni korkutmuyor tam tersine bende ilgi uyandırıyor. 
Her zaman söylenilen bir söz vardır: "Ölüm de hayata dâhil” diyor. Aynı zamanda Petit, “Hayatın sınırlarında yaşamak benim için bir keşif. Ben kuvvetli bir yaşama arzusuna sahibim, ölmeye değil. Eğer ölüm telden düşmekse ben telden düşmekten korkmuyorum çünkü telin üzerinde kendimi çok güçlü hissediyorum” diyor.
Daha sonra polislerin müdahalesiyle aşağı indirilen Petit, büyük bir kitlenin ilgi ve beğenisini çektiğinden olsa gerek herhangi bir cezaya çarptırılmıyor. Sadece mahkeme Petit’ye Central Park’ta çocukları için bir gösteri düzenlemesine karar veriyor. Nextshark adlı sitenin kendisiyle yaptığı röportajda Petit, “Ölümden korkar mısınız?” sorusuna “Hayır, ölümden ve hiçbir şeyden korkmuyorum. Çünkü yaşamayı çok seviyorum. Yine, bilinmezlikler beni korkutmuyor tam tersine bende ilgi uyandırıyor. Her zaman söylenilen bir söz vardır: "Ölüm de hayata dâhil” diyor. Aynı zamanda Petit, “Hayatın sınırlarında yaşamak benim için bir keşif. Ben kuvvetli bir yaşama arzusuna sahibim, ölmeye değil. Eğer ölüm telden düşmekse ben telden düşmekten korkmuyorum çünkü telin üzerinde kendimi çok güçlü hissediyorum” diyor.
Öte yandan, 2008 yılında “Teldeki Adam” isminde, Petit’nin ikiz kulelerdeki yürüyüşünü konu alan belgesel niteliğinde ses getiren bir film çekilmiştir. Daha sonra ise 2015 yılında “Tehlikeli Yürüyüş” adlı bir film çekilmiştir. Filmdeki başrol oyuncusunu kendisi eğiten Petit, “Film için tek şartım buydu. 3 haftada profesyonel bir cambaz oldu” diyor.
Öte yandan, 2008 yılında “Teldeki Adam” isminde, Petit’nin ikiz kulelerdeki yürüyüşünü konu alan belgesel niteliğinde ses getiren bir film çekilmiştir. Daha sonra ise 2015 yılında “Tehlikeli Yürüyüş” adlı bir film çekilmiştir. Filmdeki başrol oyuncusunu kendisi eğiten Petit, “Film için tek şartım buydu. 3 haftada profesyonel bir cambaz oldu” diyor.
Bize de küçük bir tavsiyede bulunan arzularının kahramanı Petit, “Sezgilerinizi takip edin, birileri bazı şeyleri gerçekleştirmenin imkânsız olduğunu söyleseler bile doğru ya da yanlış hayallerinizi gerçekleştirmeyi deneyin” diyor. Hayatımıza ilham verebilecek bu ilginç yaşamı bir de film olarak izleyebilir, film sonunda “Vay be, ne adammış” diyebilirsiniz.
Bize de küçük bir tavsiyede bulunan arzularının kahramanı Petit, “Sezgilerinizi takip edin, birileri bazı şeyleri gerçekleştirmenin imkânsız olduğunu söyleseler bile doğru ya da yanlış hayallerinizi gerçekleştirmeyi deneyin” diyor. Hayatımıza ilham verebilecek bu ilginç yaşamı bir de film olarak izleyebilir, film sonunda “Vay be, ne adammış” diyebilirsiniz.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >