İstanbul hava saldırılarına karşı hazır mı? İstanbul için katmanlı koruma

SENA YILDIZ
Abone Ol

İsrail-İran çatışması, büyük şehirlerin füze ve hava saldırılarına karşı nasıl korunacağı sorusunu yeniden gündeme getirdi. Orta Doğu'da tırmanan çatışmalar dünya genelinde şehir güvenliğini yeniden tartışmaya açtı. Füze tehditlerinin arttığı bu dönemde, 20 milyonluk nüfusu, hayati altyapıları ve stratejik konumuyla İstanbul’un korunması ulusal güvenlik meselesi haline geldi. Peki köprülerden havalimanlarına, enerji hatlarından kriz yönetim merkezlerine kadar İstanbul ne kadar korunuyor? Kent olası tehditlere karşı hazır mı? İşte tüm detaylar...

İsrail ile İran arasında tırmanan gerilim, hava saldırılarına ve füze tehditlerine karşı çok katmanlı savunma sistemlerinin ne denli hayati olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu küresel kriz, Türkiye’nin kalbi konumundaki İstanbul’un da olası tehditlere karşı nasıl korunması gerektiği sorusunu yeniden gündeme taşıdı.

Haber Global'den Mert İnan'ın hazırladığı habere göre sanayi, finans, iletişim, enerji ve ulaşımın merkezi olan 20 milyonluk megakent için “hava savunma şemsiyesi” artık bir tercihten öte, bir zorunluluk olarak değerlendiriliyor.

Coğrafya ve yoğunluk savunmayı zorlaştırıyor

İstanbul’un kendine has coğrafi yapısı, yüksek nüfus yoğunluğu ve dağınık yapılaşma düzeni, klasik savunma sistemlerinin bu şehirde uygulanmasını daha karmaşık hale getiriyor. Kentin çevresini saran deniz hattı, Boğaz geçişi, tarihi miras alanları ve sanayi bölgeleri; savunma planlamalarında ayrı ayrı dikkate alınması gereken alanlar olarak öne çıkıyor.

Köprüler ve tüneller stratejik hedef

Köprüler, İstanbul’un hem askeri hem de sivil lojistik açısından en kritik yapıları arasında. 15 Temmuz Şehitler, Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim köprüleri, olası bir dış saldırıda ilk hedefler arasında yer alabilecek stratejik noktalar. Bu yapılar, İstanbul’un Anadolu ile bağlantısını sağlayan Osmangazi ve 1915 Çanakkale Köprüleri’yle birlikte korunması gereken öncelikli altyapılar olarak tanımlanıyor.

İran-İsrail çatışmaları 9. gününde: Kudüs Gücü Komutanı öldürüldü
Jurnal.ist

Ulaşım altyapısında yer alan Avrasya Tüneli, Marmaray ve metro tünelleri de yalnızca sivil kullanım değil, aynı zamanda acil durum tahliyesi ve askeri hareketlilik için kritik önemde. Bu mega yapıların korunmasında milli hava savunma sistemlerinin devreye alınması gerektiği ifade ediliyor.

Havalimanları için füze kalkanı

İstanbul Havalimanı ile Sabiha Gökçen Havalimanı da olası bir hava saldırısında hedef alınabilecek kritik noktalar arasında yer alıyor. Uçak park alanları, kuleler, yakıt depoları ve bakım hangarları gibi hassas bölgelerin korunması için HİSAR-A+, HİSAR-O+ ve SİPER Blok-1 gibi yerli hava savunma sistemlerinin konuşlandırılması gündemde. Özellikle İstanbul Havalimanı’nın batısındaki Arnavutköy-Terkos hattı, bu sistemlerin konuşlandırılması için öne çıkan bölge olarak değerlendiriliyor.

Enerji ve kriz merkezleri öncelikli koruma listesinde

İstanbul’un enerji ihtiyacını karşılayan Ambarlı doğalgaz çevrim santrali, Pendik’teki dağıtım tesisleri ve Trakya doğalgaz iletim hatları gibi altyapılar da olası bir saldırı halinde hedef alınabilecek yapılar arasında. Uzmanlara göre bu noktaların her birine HİSAR-A+ bataryaları konuşlandırılarak minimum riskle faaliyetlerin sürdürülmesi sağlanmalı.

Ayrıca İstanbul Valiliği, Emniyet Müdürlüğü (Vatan Caddesi yerleşkesi), Kandilli Rasathanesi, AFAD İl Müdürlüğü ve diğer kamu güvenlik merkezleri, olası bir kriz anında yönetim ve yönlendirme açısından kilit role sahip. Bu alanların işlevini yitirmemesi için özel koruma planları hazırlanmış durumda.

Savunma Sanayi ve TSK hazır

Konuya ilişkin Haberglobal.com.tr’ye konuşan Emekli Kurmay Albay Ünal Atabay, İstanbul için hava savunma planlamalarının mevcut olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

  • “İstanbul ve diğer büyük şehirlerin dış tehditlere karşı korunmasına yönelik planlamalar sürekli olarak güncelleniyor. Ancak savunma sanayinde unutulmaması gereken bir gerçek vardır: ‘Ne kadar paran varsa o kadar harcarsın!’ Tehdit türüne ve ülkelere göre öncelikler değişebilir. İstanbul ve çevresi için gereken planlamalar TSK'nın uhdesinde mevcuttur.”

Katmanlı savunma sistemi şart

Haberglobal.com.tr’ye değerlendirmelerde bulunan emekli askeri istihbarat uzmanı ise İstanbul gibi büyük şehirlerde uygulanacak savunma stratejilerinin çok katmanlı olması gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

  • “İstanbul, Türkiye’nin kalbi konumunda. Stratejik noktaların alçak, orta ve yüksek irtifa savunma sistemleriyle eş zamanlı korunması gerekiyor. Ancak artık klasik yöntemlerin ötesinde düşünmeliyiz. İnsansız hava araçları, balistik ve hipersonik füzeler gibi yeni tehditlere karşı daha gelişmiş konsept ve stratejiler geliştirmeliyiz.”