103 km boyunca tasarım: Münih U-Bahn Metrosu

Metro ilk kez1971 yılında hizmet vermeye başlıyor. İlk haliyle basit ve işlevsel olan metro durakları, zaman içerisinde keskin hatlara sahip doğrusal formlar, canlı renk düzenlemeleri, cam paneller ve aynalarla stil sahibi bir hal alıyor.

Münih şehrinin metro planlama konseyinden olan Rolf Schirmer’ın metro hakkında bir kitapta belirttiği gibi; istasyonlar yolculara olumlu bir ruh hali yaymayı hedefliyor. Bunu, sanatsal unsurları kullanarak başarmayı amaçlıyor.

Tasarım ekibi, yolcuların yalnızca beklemek için kullandığı genellikle yapay ışıklandırmanın olduğu standart metroların yerine keyifli alanlar sunmanın önemine dikkat çekiyor. Bu yüzden malzeme ve renk seçimleri, sıkıcı ve bunaltıcı olmaktan uzak olacak şekilde tercih ediliyor.

Sanat yönetmeni olan Nick Frank’ın metroda çektiği fotoğraflar ile istasyon daha çok ilgi çekmeye başlıyor. Özellikle ıssız saatlerde çekim yapan ve ‘Subway’ adıyla seriyi paylaşan Nick, mekanların sıra dışı tasarımlarını ön plana çıkarıyor. Fotoğraf serisinde, baskın renk sıçramalarını vurgulayarak istasyonları; estetik, sanatsal ancak korkutucu mekanlar şeklinde sunuyor.

Klinikum Großhadern istasyonu 1993 yılında açılıyor. Arka plandaki duvarlar, Eckard Hause tarafından tasarlanıyor. Çini ile kaplı sütunlar arasına yeşil, sarı ve mavi alüminyum çıtalar takılarak tasarım, renkli bir şekilde aydınlatılıyor.

Westfriedhof durağındaki, 3.80 metre çapa sahip bu devasa lambalar, alışılmışın dışında bir bekleme deneyimi sunuyor. Bu ışık kubbelerinin tasarımı, İngo Mauer’e ait. Durak, tasarımı sebebiyle sık sık reklam ajansları tarafından kullanıyor.

İstasyon tasarımındaki önemli bir diğer unsur, pürüzlü tünel duvarlarının mekanın geri kalanıyla oluşturduğu kontrast. Mekanda kullanılan mavi, sarı ve kırmızı ışıklar da bu zıtlığı vurguluyor. Çıplak beton, doğal haliyle bir mağarayı andırıyor. Duvar, beton parçalarının gevşemesinden dolayı 2003 yılında, çelik bir ağ ile sabitleniyor.

Georg-Brouchle- Ring istasyonu, Sanatçı Franz Ackermann tarafından tasarlanıyor. Tasarımında, 400 renkli panel ve tavanda ayna kullanılıyor.

Tasarımı ile dikkat çeken bu metro istasyonu, bir araba yarışı oyunu için de görselleştiriliyor.

Candidplatz durağı ise adını, 1586 yıllarında Münih’te çalışmış, Peter Candid isminde, bir ressamdan alıyor. Mordan maviye, yeşilden sarı ve kırmızıya değişen renk spektrumu, gökkuşağını anımsatıyor. Kavisli bir yapıya sahip olan bu istasyon, 1997 yılında açılıyor.

Olympia Einkaufszentrum durağında tavanlar koyu maviye boyanıyor. Duvarlar, kısmen aynalı, sivri piramitlerle kesintisiz bir şekilde tamamlanıyor. Piramitler, üstü cilalı paslanmaz çelik sacla kaplanıyor. Duvarlar, eğimli yüzeylerden yansıyan ışıkla, açıya bağlı olarak siyah beyaz veya renkli görünüyor. Ortaya çıkan görüntü ise oldukça ilginç. İstasyon, Betz Architekten tarafından tasarlanıyor.