300 yıllık tarihe kurulan köprü: YueCheng Avlulu Anaokulu

MAD Architects’in kurucusu Ma Yansong, bir anaokulun çocuklara her zaman özgürlüğü ve sevgiyi hissettirmesi gerektiğini savunuyor. Bu sebeple çocukların rahatça oynaması, öğrenmesi ve ilham alması için bir mekan kurguladıklarını dile getiriyor.

Okulun sahibi, yaklaşık 300 yıllık bir yerleşime sahip olan bu mahallede, kuşaklar arası entegrasyonun sağlanmasını talep ediyor. Bu vizyonla yola çıkan tasarım ekibi, mevcut binaları ve ağaçları çevreleyip onları koruyan bir yapı tasarlıyor. Böylece eski ve yeninin bir araya gelip harmanlandığı, kentsel bir tasarım ortaya çıkıyor.

2019 yılında tamamlanan bu yapı, eski Siheyuan avlularının düzenli yerleşimine zıt bir karakter sergiliyor. Tarihi binaların yanında dinamik ve akıcı bir formu benimseyen yapı, eskiyi gölgede bırakmamaya özen gösteriyor.

1,5 ila 6 yaş arasındaki 390 çocuğa, okul öncesi eğitimin verileceği bu yapı, çeşitli bağımsız alanları birbirine bağlayan yüzer bir çatıya sahip. Topografyayı andıran bu renkli çatı, çocukların açık havada sporlarını ve aktivitelerini özgürce yapabilecekleri bir oyun alanı görevi görüyor.

Ma Yansong, mimarinin çekirdeğini oluşturmak için; doğal çevre ve insan yaşamını birlikte ele aldıklarını vurguluyor. Böylece anaokulu için, yapının çevrelediği eski Siheyuan yapılarına atıfta bulunarak, 3 farklı avlu tasarlanıyor. Eski ağaçları içine alan bu avlular sayesinde sınıflar, doğal ışık ve doğal havalandırmadan yararlanabiliyor. Ayrıca bu avluların içlerine yerleştirilen kaydıraklar ve merdivenler ile çatı katına ulaşım keyifli bir hale getirilmek isteniyor.

İçerisinde sanat ve dans stüdyoları, bir kütüphane, küçük bir tiyatro ve 2-5 yaş arası tüm çocukların aynı anda kullanabilecekleri açık plana sahip bir çalışma odası bulunuyor. Bütün mekanlar, tarihi yapıları gören cam duvarlı geniş bir koridora bağlanıyor. Tasarımda kullanılan bu açıklıklar, çocukların içinde bulunduğu ortamı, objektif bir şekilde yorumlamasına olanak sağlıyor.

Zeminden tavana uzanan cam cepheler, eski ve yeni arasında görsel bir bağlantı kurmayı sağlıyor. Kullanılan bu pencereler sayesinde, gün ışığından maksimum verim alınabiliyor.

Girişin batı tarafına, zemin seviyesinden aşağıda, bir tiyatro yerleştiriliyor. Tiyatronun üst kısmı ise kitaplık olarak kullanılıyor. Bu alan sadece bir tiyatro sahnesi olarak değil, aynı zamanda tüm anaokulunun, sanat ve spor etkinliklerinin gerçekleştirildiği alana giriş olarak da tanımlanıyor.

Girişin doğu tarafına,akıcı, özgür ve ortak kullanıma uygun bir aktivite alanı konumlandırılmış. Bu bölüm, okulun tüm öğrencileri tarafından aynı anda kullanabilecek şekilde tasarlanmış. Aktivite alanında, farklı yaş gruplarını kapalı duvarlarla ayırmak yerine, belirli aralıklarla yerleştirilen kavisli duvarlar tercih edilmiş.

Tasarım ekibi, okulun her yerine yerleştirdiği okuma bölümleri ve keşif oyunlarıyla, öğrencileri sınırsız öğrenme ortamı içine almayı hedefliyor. Bu istekleriyle öğrenciler arasındaki etkileşimi de artırmayı amaçlayarak, öğretme ve öğrenmenin herkes için en uygun ortamda gerçekleşmesi isteniyor.