Çatısı yere değen oyun alanı: Yoshino Çocuk Yuvası ve Anaokulu

Shimokita Yarımadası'nın her köşesinde ve her köşesinde güzellik bulunur. Yarımadadaki Mutsu şehri de son derece güzel bir yer ve Mutsu'nun kendine özgü cazibesi, sakinlerinin günlük yaşamının bir parçası. Birçok yönden büyüleyici olan küçük şehrin en çarpıcı yanlarından biri ise uzaktaki dağlara doğru sürüp giden sahil şeridi.

Yoshino Çocuk Yuvası ve Anaokulu’nun taşıyıcı sistemi tamamen ahşaptan yapılmış. Ahşap seçilmesinin hem tarihi hem de güncel nedenlerin etkisi olmuş. Günümüzde çelik çerçeve ve betonarmeye ucuz alternatif olarak görülen ahşap, hem yeni hem de zaman kadar eski. Tarih boyunca kendini dikkat çekici derecede dayanıklılığıyla ispatlayan ahşap, Japonya’daki Nara şehrinin bin yıllık ünlü yapılarında kullanılmış.

Gelişen teknolojiyle birlikte modern yapı teknikleriyle neredeyse her depreme dayanabilecek ahşap binalar yapmak artık hayal değil. Ancak ahşap yapıların güzelliği, yapı malzemeleri açıkta bırakıldığında parıldıyor. Çelik veya betonarmenin aksine, ahşap sıcak ve dokunuşu hoş. Göze ve tene hoş gelen, donanım kullanmadan birbirine geçmeli yapılan ahşap strüktür, açıkta bırakılarak çocukların direklere tırmanabilmesi düşünülmüş. Ahşap taşıyıcılar zamanla yaşlanırken yüzlerce küçük elin bıraktığı izleri sanki malzeme kendi tarihini kaydediyormuş gibi emer.

Yoshino Çocuk Yuvası ve AnaOkulu'nun bir tarafında çatı yere değiyor ve çocukların üzerine tırmanması için bir oyun alanı oluyor. Zarif kıvrımlara sahip eliptik çatı, Shimokita kıyı şeridini yansıtıyor. Zemin kotundan çatının tepe noktasına çıkma fikri çocuklar için bir diğer eğlence kaynağı olarak düşünülmüş. Biraz çaba sarf ederek, bir tekerlekli sandalyenin çatının yumuşak eğimine çıkabiliyor. Eğim, normal yollardan daha fazla değil, yalnızca %8 ve bu küçük eğim bile çocuklardan olumlu bir yanıt alıyor.

Hareket etmek istemeyen çocuklar dahi eğimi gördüklerinde koşmaya başlıyor. Ebeveynler, yürümeyi yeni öğrenen çocukları ilk kez eğimli bir yüzeye adım attıklarında ne olacağını görebiliyor. Çocukların yüzleri parlıyor ve titreyen küçük bacakları üzerinde yürümeye başlıyorlar.Doğal dünyada, eğimler ise çok daha doğalken tamamen düz yüzeyler aslında çok nadir görülür.

Çatı güneye doğru eğime sahip ve bu sayede düz olsaydı olacağından biraz daha sıcak hale geliyor. Çatının 1/12 eğimi, 4,5 dereceden fazla bir açı oluşturmaz, ancak bu açı bile çatının güneşten ısı yakalamasına yardımcı oluyor.

Eğimli yüzeyin yüzey oturmayı da kolaylaştırıyor. Eğimli bir yüzeyde otururken insanlar ayaklarını daima alt uca doğru koyar. Bu ‘bariz’ davranış, çocukların arkadaşlarıyla birlikte oturdukları sevimli sahneler oluşturuyor.

Eğim ayrıca çocukları kışın karda oynamaya teşvik ediyor. Mutsu’ya ilk kar yağdıktan sonra, eğimli halka şeklindeki anaokulu sayesinde şehir kızakla kayan çocukların mutlu bağırışlarıyla çınlıyor.

Çatının altında ise bambaşka bir dünya bulunuyor. Farklı tavan yükseklikleri yapı içerisinde farklı alanlar oluşturuyor. Alçak noktalar çocukların sığınağı oluyor, yüksek tavanlar oyun odasına veya dersliklere dönüşüyor.