Doğanın içinde bir yaşam: Whidbey Adası Çiftlik Evi

25 OCAK 2021 , PAZARTESİ 09:00

Whidbey Adası Çiftlik Evi.

Amerikan Mimarlık Stüdyosu Mw Works, kalabalık bir aile için Whidbey Adası’nda bir tatil evi tasarladı. Washington Eyaletine bağlı adanın ormanlık alanında, tepeye konumlanmış olan ev; tavuk barakalarına, etraftaki diğer çiftlik evlerine ve ekin tarlalarına bakıyor.

Arazi içerisinde bulunan ağaçlar; müşterinin mevcut ekosisteme saygı duyma isteği ve tasarım ekibinin hassasiyetinden dolayı korunuyor.

Whidbey Adası Çiftlik Evi, ismini; Seattle'ın hemen kuzeyinde, Puget Sound'da bulunan Whidbey Adası'ndan alıyor. Proje, ‘inziva evi’ olarak da adlandırılıyor.

Kütleler arası geçişlerin olduğu projede, farklı kot yükseklikleri bulunuyor.

Evin planlaması; burada yaşayacak olan emekli bir çift, üç yetişkin çocuğu ve torunları için yeterli kapasiteye sahip olacak şekilde yapılıyor. Birkaç nesildir aileye ait olan bu arazinin içerisinde; balık tutulabilecek bir gölet, tavuk barınakları ve kırmızı bir ahır bulunuyor.

Arazide yer alan ağaçları mümkün olduğunca koruyabilmek için projenin her bir bina kanadı, köknar ağaçlarının etrafına sarılacak şekilde yerleştiriliyor.

Hafif eğimli bir araziye oturan ev, merkezi avlu etrafında düzenlenen üç doğrusal hacimden oluşuyor. Peyzaj unsurları ile birbirine bağlanan kütleler; bölgeye özgü, bazalt taşından yapılmış alçak bir duvarla çevriliyor.

Tasarımı yapan firma ve müşteri iş birliği ile projede, mümkün mertebe doğal malzemeler kullanılıyor.

Her kütle, programına uygun bir şekilde tasarlanıyor.

Tasarım ekibi, projede uygulanan plan kurgusunu şöyle anlatıyor:

"Avlu, farklı hacimler arasında görsel ve fiziksel açıdan bağlantı sağlıyor. Bu sayede proje, kullanıcıların hep birlikte vakit geçirdiği bir tatil evi işlevi görüyor. Aynı zamanda, planladığımız bu tasarım konsepti ile, istendiğinde müşterinin kendisi ile baş başa kalabileceği bir inziva evine de dönüşüyor."

Doğanın içinde yer alan ev, birçok aktivitenin yapılabileceği, yeterli büyüklükte teraslara sahip.

Evin cephelerinde kullanılan, kırmızı sedir ağacından yapılmış kaplamalar ve büyük pencereler; yapının çevresi ile güçlü bir bağlantı kurmasını sağlıyor. Tasarım ekibi projenin, "çevrede olan birisinin evi fark edemeyeceği" şekilde doğal araziye uyum sağlamasını amaçlamış.

Projede; doğal ahşap, yerel kaynaklı taş, siyah çelik ve cilalı beton kullanılıyor.

Firma müdürü Eric Walter, projeyi şöyle tanımlıyor:

"Eve vadiden bakıldığında oldukça mütevazı görünüyor, aşağıdaki kırsal tarım alanları ile de uyum içerisinde."

Projedeki her hacmin işlevi, üzerine detaylıca düşünülerek oluşturuluyor. Güneydeki hacim; bir yemek alanı ve açık mutfağa sahip bir yaşam alanını içeriyor. Oturma odası, kullanıcının manzarayı seyredebileceği geniş bir terasa açılıyor.

Ana kütlenin içerisinde, açık mutfak yer alıyor.

Ortak alana bitişik olarak tasarlanan diğer kütlede ise dinlenme odaları yer alıyor. Evin bu bölümünde, iki yatak odası, çamaşırhane ve içerisinde bir şarap mahzeni olan bodrum katı bulunuyor.

Diğerlerinden daha bağımsız olarak konumlanan diğer kütlede ise; zemin seviyesinde bir garaj, oturma ve yemek bölümlerini içeren bir yaşam alanı bulunuyor. Ek olarak, üst kata yatak odaları yerleştiriliyor.

Tasarımcı, kullandığı renk tonlarıyla ev ve doğa arasında bir bütünlük oluşturmayı hedeflemiş.

İç mekanda, krem tonlarında alçı duvarlar, ahşap tavan ve duvar panelleri, taş şömine gibi doğal renk ve yapıdaki malzemeler; birbiri ile uyum içerisinde kullanılıyor. Projede yer alan bazı kapılar ve duvar süslemeleri; müşterilerden biri tarafından yıllar önce oyulmuş, sedir levhalar kullanılarak tasarlanıyor.

Tasarım ekibine göre sıcak ve iskandinav bir atmosfere sahip olan ev; bir yandan da oldukça sade ve modern.

Projenin geri kalanında olduğu gibi, büyük pencerelere sahip yatak odası.

Garajdan, zemin kata çıkan ahşap merdivenler.

Ortak yaşam alanı kütlesine bitişik olan yatak odalarının, dış mekan ile kurduğu ilişki.

Proje, ev sahiplerinin rahatça vakit geçirebilecekleri peyzaj alanlarına sahip.

Yerel kaynakların kullanımı, ekim-biçim yapılmasına uygun bir yeşil çatı ve kullanılan ısıtma ve soğutma yöntemleri ile proje, "Pasif Ev" standartlarına uygun sürdürülebilir bir şekilde tasarlanıyor.

Pencerelerde, düşük emisyonlu cam kullanılıyor.

İç mekanlarda, proje ile entegre olan aydınlatma elemanları kullanılıyor.

Tasarım ekibi, projeyi şöyle anlatıyor:

"Ev genel olarak; uzun ömürlü olacak ve az bakım gerektirecek şekilde tasarlandı. Proje, ev sahipleri için yaşam maliyetini düşürmeyi amaçladı. Ancak en çok önemsediğimiz kısım, tasarımın zamansız bir şekilde ilham vermesi ve kullanıcıyı mutlu etmesi."

Proje, tasarımı ve bulunduğu ortam dolayısıyla, inziva için uygun bir mekan.

Mw Works, müşteri için hem doğaya ve çevreye saygılı hem de çağa ayak uyduran modern bir tasarım sunuyor. Aynı zamanda sürdürebilir ögeleri içerisinde barındıran proje; ailenin ve burada yaşayacak olan nesillerin keyifle vakit geçirmesini hedefliyor.