Kadrajında Hep Cumhuriyet Vardı: Pferschy’nin Objektifinden Genç Türkiye

Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi
Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi

Othmar Pferschy, sadece bir fotoğrafçı değil genç Türkiye’nin tanıtımı için uluslararası bir elçi konumunda görev yapmıştır. Anadolu topraklarına duyduğu sevgi ve hayranlık, iniş çıkışlarla dolu hayatının büyük bir kısmını ülkemizde geçirmesine sebep olmuştur. Mimari fotoğrafçılık bağlamında önemli referanslar içeren fotoğraflarının yanı sıra Anadolu’nun doğal, sivil ve tarihi tüm güzelliklerini ortaya çıkarmak için yıllarca coğrafyayı adım adım gezmiş ve kadrajında Türkiye’yi barındıran on binlerce kareye imzasını atmıştır.

Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi
Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi

Othmar Pferschy 16 Ekim 1898’de Avusturya’nın Graz kentinde dünyaya gelmiştir. Avusturya’nın Dünya Savaşı öncesinde içinde bulunduğu zor şartlara rağmen gençlik yıllarında birçok sanatsal görevde yer almıştır. Okul yıllarını tiyatro ile geçiren Pferschy, sinema fotoğraf teknolojilerinin de gelişmesinin etkisiyle otuzlu yaşlarında fotoğrafçılıkla ilgilenmeye başlamıştır. Fotoğrafçılık mesleğine girişi ise 1923 yılında Viyana’da Anton Pöperl isimli fotoğrafçının yanında olmuştur.

Viyana’da iki yıl süren fotoğrafçılık serüvenini Almanya’nın Magdeburg kentinde devam ettiren Pferschy, doğup büyüdüğü kentlere göre daha kozmopolit bir şehir olan Magdeburg’da doğu kültürlerine ilgi duymaya başlar. Hayatı ve ilgi alanları için cesur adımlar atmaya çekinmeyen fotoğrafçı, 1926 yılında Şark Ekspresi’ne atlar ve İstanbul’a gelir.

Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi
Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi

İstanbul günlerine şehri tanımak için gezilerle başlayan Othmar Pferschy, kentin atmosferinden ve ülkenin içinde olduğu kalkınmacı ruhtan çok etkilenmiştir. Dönem şartlarının yabancı girişimcilere uygunluğunu da düşünecek olursak bir kültür ve fotoğraf insanı için İstanbul, yaşamak için en ideal şehirlerden birisidir. Othmar Pferschy de bu durumdan etkilenmiş olacak ki Türkiye’de çalışmaya ve fırsat bulduğu takdirde Anadolu coğrafyasını keşfe çıkmaya karar vermiştir. Bu sırada bir fotoğraf stüdyosunun fotoğrafçı aradığına dair iş ilanını gören Pferschy, başvurusunu yapmış ve kabul edilmiştir. İşe girerek resmi olarak İstanbul ve Türkiye ile bağ kuran fotoğrafçı, bu adımla neredeyse tüm hayatını geçireceği ülkemize kök salmaya başlamıştır.

Stüdyo fotoğrafçısı olarak işe başladığı işletme, İstanbul’un isim yapmış önemli stüdyolarından olan ve Jean Weinberg’in işlettiği Foto Français’dir. Othmar kalfa olarak işe girdiği bu stüdyoda meziyetlerini sergiler ve rötuşör olarak işe başladığı işletmenin yöneticilerinden biri haline gelir. 1931 yılına kadar bu fotoğraf stüdyosunda çalıştığı bilinmektedir.

Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi
Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi

1932’de çıkan 2007 sayılı Türkiye’de Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkında Kanun adlı bir yasa kabul edilince, Türk vatandaşı olmayanların özel işletme dahilinde fotoğrafçılık gibi bazı mesleklerde çalışma yapması yasaklanır. Bu gelişme sonrasında Mısır’a taşınan Pferschy İskenderiye kentinde hayatına devam etmiştir.

Osmanlı’nın son zamanlarında batı ülkeleri nezdinde bir düşüş yaşayan Türkiye coğrafyasının prestijini yeniden fabrikalarla, modern kamu binalarıyla, çağdaş konut dokularıyla ve sosyal alanda yapılan diğer reformlarla yükseltilmesi amaçlanmıştır. Cumhuriyetin filizlendiği ve gözle görülür halde mekana büründüğü 1930’lu yıllarda bu kalkınma çalışmalarını batı toplumuna tanıtma ihtiyacı doğmuştur. Hatrı sayılır bir başarı oranıyla gerçekleştirilen bu modernleşme çalışmalarını batılı ülkelere ve toplumlara gösterme amacı ile örgütlenen kurumların başında Matbuat Umum Müdürlüğü gelmektedir.

Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi
Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi

Vedat Nedim Tör önderliğinde yürütülen çalışmaların ana odağı ‘’Atatürk Türkiye’si’’ni muasır seviyedeki ülkelere tanıtmak ve Dünya Savaşı’nın enkazının Türkiye coğrafyasından nasıl kaldırıldığını gözler önüne sermektir. Dünya Savaşı’nın enkazının altındaki Anadolu topraklarının tekrar ehil ellerle kalkındırılmasının hikayesinin anlatıldığı bu çalışmalarda nitelikli metinlere ve fotoğraflara ihtiyaç duyulmuştur.

Ülkenin önde gelen yazarlarının ve fotoğrafçılarının elini taşına koyduğu çalışmalarda Vedat Nedim Tör, fotoğraflar konusunda ikna olmamış ve tüm illere genelge göndererek kentlere ve kırsal bölgelere dair fotoğraflar göndermelerini talep eder. Matbuat Umum Müdürlüğü’ne gönderilen fotoğraflar arasında Othmar Pferschy’nin kareleri dikkat çekmiş ve tüm yöneticilerin beğenisini kazanmıştır. Bunun sonucunda Pferschy bir davet mektubu ile Ankara’ya çağrılmıştır.

Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi
Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi

Othmar Pherschy ‘nin Türkiye’yi fotoğraflamak için doğru isim olduğuna inanan Tör, götürülen birlikte çalışma teklifinin reddedilme ihtimalinin farkındadır. O sırada İskenderiye’den taşınıp Kahire’de çalışma planları yaptığı bilinen fotoğrafçının bu planlarından vazgeçip Ankara’dan gelen teklifi kabul etmesi büyük bir sevinçle karşılanmıştır. Tör’ün Othmar Pferschy ısrarı, henüz birkaç yıl önce kurulmuş bir sistemin tecrübesizliğinden de kaynaklanmaktadır. Daha önce benzer bir çalışmanın yapılmamış olmasından dolayı sonucunda nasıl bir ürün çıkacağı da belirsizdir. En azından fotoğrafçılık bağlamında profesyonel bir isme işi emanet ederek çalışmayı üst seviyelere taşımak hedeflenmiştir.

Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi
Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi

Dahiliye Vekaleti (İç İşleri Bakanlığı) Matbuat Umum Müdürlüğü (Basın Yayın ve Enformasyon Müdürlüğü) bünyesinde çalışan fotoğraf servisine 1936 yılında dahil olan Othmar Pferschy, kamu hizmeti yaptığı bu yıllar süresince Anadolu coğrafyasını karış karış gezmiş ve neredeyse tüm illere ayak basmıştır. Yaklaşık 16.000 fotoğraf çektiği Anadolu coğrafyasına hayran kalan fotoğrafçı, La Turquie Kemaliste dergisinin ortaya çıkmasında da büyük pay sahibi olmuştur. Yurt dışından ülkemize gelen gazetecilere ve bürokratlara, yabancı ülkelerdeki elçiliklere, batılı ülkelerin topraklarımızda bulunan konsolosluklarına ve Dış İşleri ile bağlantılı diğer kuruluşlara dağıtılan bu derginin fotoğraflarının neredeyse tamamının sahibi olan Pferschy, aynı zamanda 5 yıl sürdürdüğü bu görev boyunca çektiği fotoğraflar ile ‘’Fotoğraflarla Türkiye’’ isimli bir sergi açmıştır. Bu fotoğraf sergisi hem sanatsal açıdan hem de arşiv niteliğinde olması bakımından çok değerli bir yapıttır.

aynak: La Turquie Kemaliste Dergisi
aynak: La Turquie Kemaliste Dergisi

2 Ekim 1936 yılında Rum asıllı Evangelia Seimiri ile evlenen Othmar Pferschy, Türkiye ile bağlarını biraz daha güçlendirmiş ve bu topraklarda yaşaması için sebepler üretmeye gönüllü olmuştur. Astrid adında bir kızları; Walter ve Ralph adında iki oğulları olan çift bir süre Ankara’da yaşamaya devam etmişlerdir.

1939 yılında Avusturya’ya çağırılan Pferschy memleketine dönüp savaş fotoğrafçılığı yapmıştır. Matbuat Umum Müdürlüğü’ndeki görevinden ayrılan Pferschy, 1940 yılında tekrar İstanbul’a dönmeye karar vermiştir. Beyoğlu’nda kendine ait bir serbest fotoğrafçılık atölyesi açan fotoğrafçı aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı için girişimlere de başlamıştır. Vatandaşlık başvurusu kabul görmeyen Pferschy için Türkiye’deki zor dönemler de bu yıllarda başlamıştır.

Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi
Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi

Atölyesini Beyoğlu’ndan Harbiye’ye taşıyan fotoğrafçı hakkında Türk meslektaşları tarafından yapılan şikayetler artmış Türkiye’de iş yapmanın hem mesleki hem sosyal bağlamda güvenliği tartışılır hale gelmiştir. Bu sürecin devamında yine 2007 sayılı kanuna istinaden Othmar Pferschy hakkında Türk fotoğrafçılar tarafından yapılan şikayetler sonucunda fotoğrafçının çalışma izni iptal edilmiştir. Ticari amaçlı fotoğrafçılık yapması yasaklanan Pferschy ile ilişkileri olan isimlerin araya girmesi sonucu sadece İstanbul sınırları içinde fotoğrafçılık yapmasına müsaade edilmiştir. Öyle ki Ankaralı bir grup fotoğrafçı Othmar Pferschy’ye bir tehdit mektubu dahi göndermiştir. Mektupta şu ifadeler yer almaktadır:

‘’Evvela şunu söyleyelim ki bilhassa yeni hükümet sizin gibi olanlar üzerinde büyük hassaslıkla durmaktadır. Bu vaziyete göre sizin de yerinizde doğru dürüst çalışmanız icap etmektedir. Halbuki siz İstanbul sınırları dışına çıkıyor veya işlerinizle şehirler aşırı faaliyette bulunuyorsunuz. Böylece de bütün diğer zararlarınızdan gayrı bir de fotoğrafçıların kazancına mâni oluyorsunuz. Eğer bu yıl da Ankara’ya el atarsanız buradaki fotoğrafçılar vesikalarla Emniyet Umum Müdürlüğü ve Hükümet’te bu işlerle alakalı olanlar nezdinde teşebbüste bulunacak ve sizi Türkiye’de kalamayacak vaziyete düşüreceklerdir. Aklımıza bile getiremeyeceğimiz hadiselerden kurtulmak için dikkatli olmanızı tavsiye ederiz. Ankaralı bir grup fotoğrafçı.’’

Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi
Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi

Çektiği fotoğraflarla Türkiye Cumhuriyeti’nin yaratılış sürecini dünyaya duyuran, Ankara başta olmak üzere tüm Anadolu coğrafyasının gizli cevherlerini batı nezdinde gözler önüne seren fotoğraflarla ülkemize paha biçilemez katkılarda bulunan bir isme yazılan bu mektup, fotoğrafçıyı ve ailesini derinden yaralamıştır. Çok sayıda ücretsiz fotoğrafçılık semineri veren, öğrenciler yetiştirip memlekete fotoğrafçı kazandıran ve bir Türkiyeli gibi yaşamayı seçen Othmar Pferschy için Türkiye toprakları bu mektuptan sonra yaşanır olma niteliğini kaybetmeye başlamıştır.

Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi
Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi

Othmar bu tehdit mektubuna şu cümlelerle cevap vermiştir:

Sağlığımı göz önünde bulundurmaksızın çalıştım ve Anadolu yolculuklarımda çoğu kez hayatım üzerine kumar oynayıp kendimi felaketle sonuçlanacak derecede yordum ve aylar boyunca çelik gibi bir iradeyle günün ilk ışıklarıyla birlikte çalışmaya başladım, yanımda iyi resimler getirebilmek için şiddetli sıcaklarda günde 80-100 kere statifi kurduğum oldu. Üstelik haftalar boyu her gün, çoğu kez de Anadolu’nun kötü yollarında arabayla 300-400 kilometre yaparak, öyle ki sonunda sırtımda devasa bir cerahat (yara) toplanması oluştu ve İzmir’de ameliyat olmak zorunda kaldım. Çoğu kez hasta hasta ve ateşim varken çalıştım. Bunu da hesaba katın, benim gibi bir adamı incitme hakkını o zaman elde edersiniz. Bu işin parayla ölçülecek yanı da yoktur ve sadece yararlı bir insan olma idealizmi ve bilinciyle yapılabilir.”

Veda mektubundan da anlaşılacağı üzere hayatını ve mesleğini aslında yabancısı olduğu Anadolu topraklarına vakfeden Pferschy tehdit mektubundan oldukça rahatsız olmuştur. Fotoğrafçılık üzerinden para kazanıp hayatını idame ettirmesi engellenen fotoğrafçı, mesleğini bu tarihten itibaren bir hobi ve sanat olarak yapmaya devam etmiştir.

Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi
Kaynak: La Turquie Kemaliste Dergisi

Othmar Pferschy büyük bir tutkuyla bağlandığı toprakları, tanıtımı için adım adım dolaşıp fotoğrafladığı Anadolu coğrafyasını, çocuklarını büyüttüğü İstanbul’u ve ona tüm devlet imkanlarını büyük bir memnuniyetle açan Ankara’yı arkasında bırakarak 1969 yılında ikinci vatanım dediği Türkiye’yi sessizce ve kalbi kırık terk etmiştir. 1984 yılında son nefesini verene kadar birkaç kez daha vatandaşlık başvurusu yapsa da batıya büyük bir fedakarlıkla tanıttığı Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı olamadan hayata gözlerini yumar.

Belki de binde birini bu metinde gördüğümüz fotoğrafların sahibi Othmar Pferschy’nin Türkiye’deki hikayesi ne yazık ki buruk bir şekilde son bulmuştur. Fotoğraflarıyla geçmişimize tuttuğu ışık için ve fotoğraflarıyla hem yok ettiği hem oluşumuna sebep olduğu soru işaretleri için ne kadar teşekkür etsek az kalacaktır. Ne mutlu ki tarihin bir bölümünde ülkemizin yolu Othmar Pferschy ile kesişmiş ve bu kareler üzerinden ülkemizi tanıma fırsatını bizlere sunmuş.

Hatırasına saygıyla; emeklerine ve katkılarına minnetle…

KAYNAK / İLERİ, C., 2008. CUMHURİYET’İN IŞIĞINDA OTHMAR PFERSCHY FOTOĞRAFLARI, İSTANBUL MODERN SANAT MÜZESİ İKTİSADİ İŞLETMESİ, İSTANBUL. LA TURQUİE KEMALİSTE DERGİSİ, 1934-1948. MATBUAT UMUM MÜDÜRLÜĞÜ, ANKARA, 1-49. AKAY, Z., 2020. CUMHURİYETİN KAYIP RÜYASININ İZİNDE BİR ŞEHİR KURMAK, MİMARLIK DERGİSİ, İSTANBUL,411. TÖR, V. N., 1980. KEMALİZM’İN DRAMI, ÇAĞDAŞ YAYINLARI, İSTANBUL. TÖR, V. N., 2010. YILLAR BÖYLE GEÇTİ, YAPI KREDİ YAYINLARI, İSTANBUL. TÜRKAN-OKUMUŞ, B., 2017. TÜRKİYE’DE MODERNLEŞME VE PROPAGANDA: YENİ CUMHURİYET’İ TANITMAK, LA TURQUİE KEMALİSTE DERGİSİ (1934-1948), YÜKSEK LİSANS TEZİ, İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, İSTANBUL.