Sürdürülebilir okullara bir yenisi: Green School Güney Afrika

2008 yılında Green School Bali tarafından başlatılan küresel Yeşil Okul hareketinin bir parçası olan Green School Güney Afrika; Green School Yeni Zelanda ve 2022’de Meksika’da açılacak olan Green School Tulum ile birlikte bu küresel ağdaki dört okuldan biri olarak kabul ediliyor. Green School'un amacı, doğal bir ortamda çevre ve toplumla bütünleşik, girişimci ve yenilikçi öğretim yöntemleriyle sürdürülebilirlik bilincine sahip bireyler yetiştirmek.

Green School Güney Afrika, kuzeyde Paarl Berg, doğu ve güneyde Drakenstein Dağları ve güneybatıda Simons Berg tarafından çevrelenen Paarl Vadisi'nde yer alan sürdürülebilir bir okul kampüsü olarak tanımlanıyor. 3313 metrekarelik kampüs; anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise, Ihub, kafeterya, drama ve müzik binası, amfi tiyatro, çok amaçlı alan ve spor sahalarını içeren birçok interaktif alana sahip.

Kampüsün inşasının ilk aşaması Şubat 2021'de tamamlandı. Bu ilk aşamada anaokulundan 8. sınıfa kadar çocuklar için 16 derslik imkanı sunan bir ilkokul, Sangkep (Bali’de çok amaçlı bir alan için kullanılan bir terim), bir idari bina ve okulun kalbi olarak adlandırılan bina bulunuyor. Okulun kalbi olan binanın bir cephesinde yemekhane, yaşam laboratuvarı ve mutfak, diğer cephesinde kütüphane, sanat ve müzik atölyesi ve ibadethane tesisleri bulunuyor. Kampüsün ortaokul ve lise binalarını dahil edecek olan ikinci aşamanın 2023 yılında başlaması planlanıyor.

Okulun planında sınıfları oluşturan tüm birimler, rastgele ve dairesel bir şekilde dağılmasına rağmen peyzaj öğeleri ve sosyal işlevleri ile uyumlu bir şekilde bir arada yer alarak ortada geniş bir iç avluya açılıyor.

Tek katlı okul birimlerinde sıkıştırılmış toprak ve kireç sıva duvarların yapımında sahadan kazılan kil ve toprak gibi doğal ve yerel kaynaklı malzemeler yer alıyor. Mimarlara göre bu süreç, mimariyi çevresiyle daha iyi bütünleştirmek, yerel bölgenin malzeme ve işçiliğini öne çıkarmak için uygulandı.

Ofis, bu organik şekilli stereotomik binaları, yağmur suyunun toplanmasına yardımcı olan geniş, yaprak benzeri çatı yapıları kullanarak oluşturdu. "Organik tektonik şekiller" elde etmeyi hedefleyen proje, vadiyi içeren dağlardan ve aynı zamanda Paarl Berg Boulders'dan ilham aldı.

Okulun vizyon ve misyonuna uygun olarak kampüslerde yaşam da sürdürülebilirlik ilkelerine bağlı olarak yürütülüyor. Kendi elektriklerini kendi üretebilen, yağışlardan elde edilen suyu kullanan ve hatta ihtiyaç fazlası suyu çevredeki nehir ve yeraltı kaynaklarına iade eden bir sisteme sahip. Sıfır atık ilkesini benimsiyor ve üretim aşamasında zararlı kimyasalların bulunduğu hiçbir materyali tüketmemek adına kampüse girecek tutkal, boya, temizlik malzemeleri gibi gereçler için çok titiz seçimler yapılıyor.

Kampüste sebze bahçeleri, meyve ormanları ve bitki koridorları da yer alıyor ve okul müfredatına bağlı olarak tarım, toprak ve gıda ile ilgili uygulamalı dersler yapılıyor. Bu alanlar aynı zamanda pek çok farklı türde arı, kelebek ve tohumların yayıldığı bölgenin biyolojik çeşitliliğine olumlu katkıda bulunuyor.