Tek inşa iki işlev: Lex van Delden Köprüsü

Lex van Delden Köprüsü, Amsterdam’ın Zuidas Bölgesi’nde konumlanıyor. Amsterdam’ın tarihi merkezinin biraz dışarısında yer alan Zuidas, finans merkezi olarak biliniyor. Mimar Liesbeth van der Pol, köprü tasarımında Amsterdam’ın tarihi merkezindeki Singel kanalı üzerinde uzanan ve 17. yüzyılda inşa edilen Torensluis Köprüsü’nden ilham alıyor. Liesbeth van der Pol, Torensluis’in yalnızca bir köprü olarak çalışması değil aynı zamanda bir alan tanımlamasından ve bir meydan görevi görmesinden etkileniyor.

Lex van Delden Köprüsü, Boele Kanalı (Boelegracht) üzerinden Boelelaan ve Gershwinplein caddelerini bağlıyor. Büyük ölçekte ise Amsterdam şehir merkezi ile banliyöler arasında ulaşım sağlıyor. Bu yüzden yapı, sadece üzerinden geçip gidilen bir köprü olarak değil üzerinde durulup şehirde yaşananların seyredildiği bir alan olarak da ele alınıyor.

Liesbeth van der Pol, köprünün estetik yapısının yanında kullanışlı olması gerektiğini de belirtiyor. Günün en yoğun saatlerinde çok sayıda kişi tarafından kullanılabilen köprü, Torensluis Köprüsü ile hemen hemen aynı boyutlarda inşa ediliyor. 26,5 metre kanal açıklığını geçen köprü, 24 metreye kadar genişliyor.

Köprünün tasarımında taşıması gereken kapasitenin yanında güvenlik önlemlerine de dikkat ediliyor. Köprünün özel olarak inşa edilen yapısal betonarme kenarlarına aydınlatma üniteleri entegre ediliyor. Böylece hava karardığında bile köprü, kamusal alan olma özelliğini kaybetmiyor. Özel aydınlatmalar sağladığı güvenliğin yanı sıra mekanda farklı bir ambiyans da oluşturuyor.

Köprü döşemesi dikkat çekici dairesel desenlerden oluşuyor. Sarı ve kahverengi tonlardaki fırınlanmış klinker tuğlalar sayesinde köprü, deseninin dışında rengi ile de kendini gösteriyor. Renk seçimi, köprünün komşusu Symphony Kuleleri’nin cephe rengi ile uyum sağlıyor. Farklı tuğla renk seçimi ile bisiklet yolu belirtiliyor. Aynı zamanda bisiklet yolunun sınırlarına aydınlatma üniteleri gömülüyor ve geceleri bu ayrım belli oluyor.