Tel örgüden mekansal hikayeler: Edoardo Tresoldi

Edoardo Tresoldi,1987 yılında Milan'ın küçük bir kasabası olan Cambiago'da doğdu. 9 yaşındayken resim sanatını öğrenmek için Milanlı ressam Mario Straforini'nin atölyesine katıldı. Monza Sanat Enstitüsü'nden eğitim alan ve mezun olan sanatçı; 2009'da sinema dünyasında set tasarımcısı olarak çalışmak üzere Roma'ya taşındı. Tressoldi'yi manzaraya yakınlaştıran bu deneyim; bağımsız bir sanatsal yol arayışını ve sinema dünyasından ayrılışını beraberinde getirdi.

Sanatçının ilk çalışmaları; set tasarımcısı olarak çalıştığı bir etkinlik sırasında potansiyelini keşfettiği tel örgüler ile yaptığı insan figürleriydi.

2013 yılında Pizzo Calabro'da gerçekleştirilenMura Mura Festivali'nde, şehrin ana meydanında ilk heykellerinden birini üretti. Sanatçının bu çalışması, küçük bir burnun üzerinde oturarak denizi izleyen ve düşünen "Rüzgarlar Toplayıcısı" isimli bir adam heykelinden meydana geliyor.

Tresoldi, çalışmasını şu cümleleri ile ifade ediyor:

Ağın şeffaflığı, karaktere bir hayalet görünümü veriyor. Bu sayede kendisini, manzaraya dayatmıyor ve diğer kentsel unsurların maddi özünden ayrı tutuyor. Aslında heykel sadece kendi varlığından bahsediyor."

2014 yılında Sapri'de gerçekleştirilen Duvarın Ötesinde Festivali vesilesiyle sanatçı, Mekana Özgü Düşünceler heykelini üretti. Eser, insanın hiçbir şeye ihtiyaç duymamasına değiniyor ve genel bir düşünce eksikliğini temsil ediyor.

Tresoldi, 2015 yılında Gonzalo Borondo ile işbirliği içinde ürettiği, geçici enstalasyonu "Kontrol" ile zihinsel bir projeksiyon sunuyor.

Nesne, özünü benzeri görülmemiş bir zamansal uzantıya göre yansıtır; çözülmüş veya hiç var olmamış olan şey, kendine ait olmayan bir zamanda yeniden yaşar."

Tresoldi'nin en fazla ses getiren çalışmalarından birisi de, 2016 yılında İtalya Puglia'da tel örgüler ile yeniden canlandırdığı antik kilise çalışması.

Puglia bölgesinde bulunan arkeolojik alan, Siponto Tarihi Park gibi ülkedeki en önemli arkeolojik alanları içinde barındırıyor. Şehir, önceleri bölgenin en iyi limanlarından birine sahipken; 13.yy’da yaşanan depremin ardından kentte yaşayanlar tarafından terk ediliyor.

2016 yılında Puglia'da korunma ve geliştirilme projesi başlatılıyor. Tresoldi, 14 metre yüksekliğinde ve 7 ton ağırlığındaki 500 metrekarelik elektro-kaynaklı galvanizli ağı kullanarak Siponto'nun antik erken döneme ait Hıristiyan Bazilikası’nı yeniden inşa ediyor.

Sanatsal müdahaleden önce antik bir Romanesk Katedrali olduğu bilininen bazilikanın; sadece 12. yüzyıldan kalma temelleri ve kalıntıları görülebiliyordu. Bugün "Basilica di Siponto" olarak adlandırılan eser; kolonları, kemerleri ve diğer yapı elemanları sayesinde ziyaretçilerin antik Romanesk Katedrali’ni hayal edebilmelerini sağlıyor.

"Sanatın, Zamanı Yeniden İnşa Ettiği Yer" isimli arkeolojik park çalışması; uluslararası alanda geniş bir öneme sahip. Çalışmanın ardından arkeolojik parka yapılan turist ziyaretleri, önemli ölçüde arttı ve eser, birçok ulusal ödüle layık görüldü.

Tresoldi, kendine özgü sanat dili sayesinde, arkeolojik mirası ve çevredeki manzarayı yeni bir duygusal deneyimle gözler önüne seriyor. Geçmiş ile bugün arasında ya da antik ile modern arasında yakın bir diyalog oluşturmayı başarıyor.

Tresoldi, Kaliforniya'daki Coachella Valley Müzik ve Sanat Festivali için Etherea ismini verdiği enstalasyonunda, neoklasik ve barok mimarisinden ilham alıyor.

• 
• "Makro gerçeklikten sınırlı olana geçiş ile birlikte insan vücudu, tıpkı mimarinin kendisi gibi; gerçeği okumak, keşfetmek, ölçmek ve deneyimlemek için bir anahtar haline gelir." - Edoardo Tresoldi

Festivalde izleyicilerle sürekli etkileşimde kalmak için tasarlanan Etherea, Coachella için şehir içinde bağlantılı bir kamusal alan oluşturuyor. Sanatçı bu çalışması ile; festivalin ruhunu, bulutların geçici doğasını ve doğal çevrenin ihtişamını somutlaştırmayı hedefliyor.

Tresoldi’nin "Locus" isimli çalışması, Güney İtalya Sapri'de düzenlenen deneysel müzik, sanat ve şiir projesi olan Derive Festivali için tasarlanan görsel-işitsel bir performans. İtalyan müzisyen Losonouncane ile Tresoldi’nin ortak çalışmasından doğan bu eser; müzisyenin en yeni ve yayınlanmamış kompozisyonunun; deniz ölçeğinde ve doğayla ilişkili şekilde tasarlanmasından meydana geliyor.

Aura, Paris'teki prestijli alışveriş merkezi, Le Bon Marché Rive Gauche'de kuruluyor. Eser, mimari diliyle, zamanın gelip geçişinin ve maddenin klasik biçimlerden çağdaş bir içeriğe dönüşümünün bir yansıması olarak tanımlanıyor. Tresoldi, Aura'yı şöyle anlatıyor:

Aura; kalıntıların yansıması ve mimarlığın bir tür dönüşümü. Çalışma, modern malzemeler ile klasik formların arasındaki zıtlığın vurgulandığı bir noktada hayat buluyor.”

"Opera", Reggio Calabria sahilindeki halka açık ve kalıcı bir sanat enstalasyonu. Klasik mimari dili ve tel ağın geçirgenliği aracılığıyla yer ve insan arasındaki ilişkinin sorgulanması amaçlanıyor.

Farklı mimari yükseklikleri ve derinlikleri sayesinde ziyaretçileri sürekli değişen bir algısal boyuta yönlendiren Opera; aynı zamanda zihinsel bir agora oluşturuyor. Perspektif koridorlar, manzaraya doğru ilerlerken şeffaf sütunlar; mekansal deneyimi barındırıyor ve ona eşlik ediyor. Aynı zamanda yer ve gökyüzü arasında, doğrudan ilişki kuran açık bir yapıyı tanımlıyorlar.

Opera aynı zamanda Tresoldi’nin mimari kompozisyon ve ayrıştırması üzerine düşüncelerinin somut bir ürünü. Parktaki doğal forma aykırı kaçan bir sütun dizisinin kullanılması, enstalasyon ve konum arasındaki diyalogu belirgin hale getiriyor. Parkın içinden geçen ziyaretçilerin, doğayla mimari sistem arasındaki uyum ve zıtlıklarla karşılaşması; bir müzikalde aynı anda çalınan, farklı melodilere benzetiliyor.

Archetipo, Rönesans dönemine özgü ögelerin filtrelendiği ve yorumlandığı bir eser olarak karşımıza çıkıyor. Sanatçının bu eseri; mimarinin ve doğanın sürekli bağlantılar kurduğu ve yer yer zıtlıklar içinde bulunduğu bir tür bahçe atmosferi sunuyor. Çalışma, Dubai merkezli stüdyo Designlab Experience işbirliğiyle, Abu Dabi'de bir kraliyet etkinliği kapsamında tasarlanıp inşa ediliyor.

İtalya'nın Trentino Vadisi'ndeki, ünlü açık hava müzesi Arte Sella Heykel Parkı için inşa edilmiş olan Simbiosi; bölgeye özgü bir sanat eseri. Tresoldi’nin bu eseri, mekanın deneyimsel algısına ve manzaranın öğelerle ilişkisine odaklanan araştırmaların bir sonucu. Çevresindeki peyzaj ile şekillenmiş olan Simbiosi; park ile güçlü bir bağlantı kuruyor.

Başarılı çalışmaları sayesinde Tresoldi, 2017 yılında, Forbes Dergisi tarafından "30 Yaş Altı En Önemli Avrupalı Sanatçılar" listesine dahil edildi.