Tokyo’da asimetrik formuyla dikkat çeken brütalist yapı
Tokyo’da yer alan ve tasarımıyla dikkatleri üzerine çeken yapı, yerel mimariye karşıt bir duruş sergilemesi amacıyla inşa ediliyor. AAOAA ve Adesign stüdyoları tarafından hayata geçirilen proje, Japonya’nın başkentindeki bir bölge olan Azabu-Juban’da yer alıyor.
Kentin alışılagelmiş mimari tarzının tamamen dışında tasarlanan binada, şehrin karmaşıktopografyasından ilham alınıyor. İnşa edildiği araziye ve çevresine, homojenlikten uzak farklı bir bakış açısıyla yaklaşan mimarlar bu durumu “ürkütücülük” olarak tanımlıyor.
Covid-19 pandemisinin gündelik yaşamda bıraktığı etkiler, proje konseptinin çıkış noktasını oluşturuyor. AAOAA mimarlarından Koii Aoki, pandemi sürecinde alınan önlemlerin toplumu heterojen bir yapıdan homojen bir yapıya doğru sürüklediğini savunuyor. Bu şekilde devam edildiği vakit; kalıplaşmış değerlerin insanlar üzerindeki etkisiyle, tekdüze bir yaşam biçiminin ortaya çıkacağını da ekliyor.
Pandemi öncesinde kalan günlük rutinlerinfarklılık ve tesadüflerle dolu olduğuna inanan Koii Aoki, bu durumun insanlar arasındaki sosyolojik zenginliği oluşturduğunu belirtiyor. Bu sebeple, eski rutinlerde gizli kalmış hareketli, karmaşık ve birbirinden farklı yaşam şekillerinin; bu projeyle beraber yeniden hayata döndürülmesi hedefleniyor.
“Günümüz mimarları; var olan değerleri ve kalıpları sorgulayan, yaşama duygusunu yeniden kazandıran mekanlar tasarlamalı.” Koji Aoki
Projeyi iç ve dış olarak ikiye ayırmadan ele alan mimarlar, her açıdan aynı dili konuşan bir bütün oluşturmayı amaçlıyor. Müşterinin sunduğu ihtiyaç programı esas alınarak düzenlenen tasarıma, en başından beri projeyle birlikte düşünülen restoran yapısı da dahil ediliyor. Mülk sahibinin kiracılar için ayırmış olduğu zemin kat, gelecekte kullanım amacının değişmesi ihtimaline karşı esnek bir planla tasarlanıyor.
Yapı, yer kabuğundaki metamorfik hareketlerle yükselmiş ufak bir dağı andırıyor. Cephedeki dış bükey düzensiz hatlar;dikdörtgensel açıklıklar ve brüt beton kullanımı gibi detaylarla dengeleniyor. İnsan eli ile yontulmuş bir kayayı andıran yapı, kentin mimari dokusuna yeni bir eleştiri sunuyor.
Binanın sadece dış cephe detayındaki rastlantısal formlar değil, aynı zamanda döşeme, kiriş, kolon gibi yapısal elemanlar da amaçlarının dışında kullanılan nesneler gibi gösteriliyor. Alışılmış düzenin aksine, yapı içinde ve dışında daha görünür kılınan taşıyıcı elemanlarla tasarımda dışa dönük bir tutum sergileniyor.
Kentle kurulan ilişkiye ek olarak, topoğrafyadan alınan verileri de kullanan mimarlar, geleneksel hiyerarşiyi değiştirmeyi amaçlıyor. Böylece birçok açıdan yorumlanabilen ve sonsuz ihtimallerekapı aralayan mimari bir temel ortaya çıkıyor. Ayrıca bu temel, yapının ileride oluşabilecek farklı kullanım senaryolarına da olanak sağlıyor.
Proje | Azabu-Juban'daki restoranlar |
Yer | Azabu-Juban, Tokyo, Japonya |
Mimar | AAOAA veAdesign |
Sorumlu mimarlar | KojiAoki, Yuta Takahashi, Kaoru Tsutsui |
Yapısal tasarım | Hiraiwa Structural Plan |
İnşaat | Beans, Taisei Rotec |
Arazi alanı | 82,98m² |
İnşaat alanı | 62,66m² |
Toplan taban alanı | 166,23m² |
Tamamlanma yılı | Ocak2022 |
Fotoğraf | Takeshi Yamagishi |