Tuğla yüzeylerin sardığı sıcak iç mekanlar
Yapıların tuğla yüzeylerinin açıkta bırakılması iç mekanlara rustik ve rahatlatıcı bir atmosfer kazandırır. Günümüzde birçok tasarımcı; duvarları sıva, boya veya kağıt ile kaplamıyor ve yüzeyleri ilk yapıldığı haliyle bırakıyor. Tuğla duvarlar diğer rustik ve doğal ögelerle destekleniyor.
İşte tuğla dokunun mekanları sardığı 10 iç mekan tasarımı:
Vault House - Studio Ben Allen
Studio Ben Allen, İngiltere’nin York kentindeki mevcut Viktorya dönemi konutun yenileme projesinde yapıya bir çift tonoz eklemesi yapıyor. Bölgede sıklıkla görülen yerel York tuğlaları kullanılarak yapılan beşik tonoz çifti, konutu bahçeye doğru genişleterek yarı açık bir avlu oluşturuyor. Uzantı; bir mutfak, oturma ve çalışma alanı içeriyor.
Tonozlu iç mekan dekore edilirken özellikle sağlam ve basit malzemeler tercih ediliyor. Zemindeki beton şap açıkta bırakılıyor; musluk, dolap kulpları, raf destekleri pirinç parçalardan oluşuyor. Beton tezgah, üç beton kemerle destekleniyor ve dolap kapakları için masif meşe tercih ediliyor.
Oatlands Close - SOUP Architects
SOUP Architects, İngiltere Surrey’deki tipik bir İngiliz banliyö konutunu yenilemek ve genişletmekle görevlendiriliyor. İç ve dış kısımları gri tuğla ile kaplanan uzantı yapısı, konutun bahçesi ile olan ilişkisini geliştiriyor. Gri tuğla seçimi, özgün yapının kızıl tuğlaları ile kontrast oluşturuyor.
Bahçeye doğru uzayan hareketli kütlelerin iç mekanları, bir çalışma stüdyosu içeriyor. İç mekan minimal mobilyalar ve sanat eseriyle dizayn ediliyor. Tam yükseklikli geniş açıklıklar ve kama şeklindeki ışıklık sayesinde ferah bir iç mekan atmosferi oluşturuluyor.
Old Bearhurst - Duggan Morris Architects
Duggan Morris Architects 19. yüzyıldan kalma çiftlik evini geleneksel ve modern unsurları bir araya getirerek yeniliyor. İngiltere’nin East Sussex bölgesindeki yapıya geniş ahşap bir eklenti yapılıyor ve bu sayede eski tuğla cephe iç mekan duvarına dönüşüyor. Tarihi cephe, açık planlı mutfak ve yemek alanının bir duvarını oluşturuyor.
Eklentinin zemini pürüzsüz parlak beton ile kaplanıyor ve tuğla yüzeylerle kontrast oluşturuyor. Yeni iç mekanın ana hatlarını oluşturan beyaz tavan ve geniş açıklıklar tuğla duvarın kaba yüzünü öne çıkarıyor.
House in Cunha - Arquipélago Arquitetos
Arquipélago Arquitetos, Brezilya’nın Cunha kasabasında sıkıştırılmış topraktan tasarladığı küçük konutun iç duvarlarını yerel bir çömlek atölyesinin ürettiği saman renkli tuğlalarla kaplıyor. Açık renkli tuğlalar, tavandaki ve zemindeki doğal ahşap kaplama ile eşleştiriliyor. Islak hacimlerin zemini ise koyu gri fayanslarla kaplanıyor.
Evin iç duvarlarının tamamını kaplayan tuğla yüzey, iç mekana sakin bir atmosfer kazandırıyor. Konutun iç mekanı ağırlıklı olarak kahverengi tonlardan oluşurken geniş açıklıklar iç mekanı doğal çevreye bağlıyor.
gjG House - BLAF Architecten
BLAF Architecten, Gent’te tasarladığı konutu tamamen geri kazanılmış tuğlalardan inşa ediyor. Konut daireler kıvrımlı hatlardan oluşuyor ve bu duvar hareketi iç mekanlara da yansıyor.
Kıvrımlı tuğla duvarların, öne çıktığı iç mekanda çelik ve ahşap strüktür malzemeleri de kasten açıkta bırakılıyor. Dolap kapaklarından yapısal öğelere kadar malzemeler kendi özelliklerini iç mekana yansıtıyor.
El Quincho - Lalo Carrillo, Colombo and Serboli Architecture, SY Arquitectos
Arjantin'de “asado”ya sahip olmak, bir mutfak geleneğinden daha fazlası anlamına geliyor. Arjantinliler közde veya kömürde et pişirmek için kullandıkları “asado”ya bir sanat olarak yaklaşıyor. El Quincho’da tuğla asado öne çıkıyor. Evin geri kalan kısımlarında asadonun yapısını desteklemek için tuğla duvarlara yer veriliyor.
Tuğla duvarlar, 1960’lardan kalma komşu evle görsel bağlantı kurarken düz beyaz duvarlar daha modern bir çizgi çiziyor. Beyaz duvarlar ve düz konsol çatı, tuğla yüzeylerle kontrast oluşturuyor. Yine de dekorasyonda kullanılan ahşap mobilyalar tuğlanın sıcak atmosferini destekliyor.
Hygge Studio - Melina Romano
Melina Romano, São Paulo'da tasarladığı konutun iç mekanında ten rengi dik tuğlalar kullanıyor. Mimar renkler, dokular ve materyaller arasında ince bir denge sağlamaya çalışıyor. Konutun aynı anda hem sıcak hem soğuk, hem modern hem pastoral olması amaçlanıyor. Sade iç mekanlar tıpkı duvarlardaki gibi pastel tonlarda mobilyalardan oluşuyor.
Brick Vault House - Space Popular
Multidisipliner stüdyo Space Popular, València’nın Santa Barbara bölgesinde yeşil çelik strüktür içinde tuğla tonozlu bir konut tasarlıyor. Strüktür 375*375 cm modüler bir plan şeması üzerinde geliştiriliyor. Tamamen düz hatlardan oluşan tasarımda, kavisli kemerler öne çıkıyor ve sıcak bir atmosfer oluşturuluyor.
Konutta Katalan tonozunun bir versiyonu kullanılıyor ve beyaz boyalı duvarların yanında tonozlar açıkta bırakılıyor. Yeşil çelik strüktürle birlikte sade yüzeyler iç mekanın ana unsurlarını oluşturuyor.
St John Street - Emil Eve Architects
Emil Eve Architects, Londra'nın Clerkenwell bölgesindeki eski bir depoyu orijinal tuğla duvarlarını ve beton sütunlarını açıkta bırakarak bir daireye dönüştürüyor. Mimarlar, malzemelerin bir konut için son derece soğuk materyaller olduklarını düşünmelerine rağmen dokuları sebebiyle onları korumak istediklerini belirtiyor.
Yapının tarihi malzemeleri modern mobilyalarla eşleştiriliyor. Depo yapısı içerisinde, yeni müdahalelerle çeşitli odalar oluşturuluyor. Yeni mekanların her birinin farklı kimliği ve atmosferi olması için ahşap doğramalar ve seramik karolarla birbirinden bağımsız alanlar tasarlanıyor.
Casa Borrero - Studio Wet
Studio Wet, İspanya’nın kuzeybatısındaki Alosno belediyesinde tuğlalarla kaplı Casa Borrero’yu tasarlıyor. Konutun cephesindeki krem rengi tuğlaların oluşturduğu tema, iç mekan tavanlarında kavisli pişmiş toprak tuğlalar olarak devam ediyor.
Eğimli çatının kavisli tuğlaları iç hacmi artırıyor. Ritmik tavan detayı oldukça dar alandaki yapıyı daha geniş gösteriyor. Diğer yandan ağırlıklı olarak krem ve beyaz tonlarından oluşan iç mekanlar üzerindeki kızıl tavan öne çıkıyor.
