Abdülvahid Yahya: Modern 'Putlar'ın çoğuysa gerçekten sadece sözcüklerdir

Hakikat bizden bağımsız olarak vardır ve biz onu bilmek ve tanımak zorundayız.
Hakikat bizden bağımsız olarak vardır ve biz onu bilmek ve tanımak zorundayız.

“İnsan ne kadar çok paraya sahip olursa, o kadar çok eşya edinmek ister; çünkü durmadan kendine yeni ihtiyaçlar bulur. Böylece bu ihtiras bütün hayatın biricik gayesi olur.”

  • “Eğer bir düşünce doğruysa, bu düşünce onu anlayabilen herkese eşit bir şekilde ait olur; Doğru bir düşünce yeni olamaz; çünkü hakikat, insan aklının bir ürünü değildir. Hakikat bizden bağımsız olarak vardır ve biz onu bilmek ve tanımak zorundayız.”
  • Modern Dünyanın Bunalımı

“Her ne düşünüyorsak oyuz. Her ne olursak düşüncelerimizle oluruz. Düşüncelerimizle dünyayı kurarız. Kim ki saf düşünceyle konuşmaz veya hareket etmez arabayı çeken öküzün ayak izlerini takip etmesi gibi tekerlerin, takip eder onu ıstırap.”

Doğu Bilgeliği

“Bilge kendisine göğü örnek alır, hakikate kıymet verir ve kalabalıkların kendisini kısıtlamasına izin vermez. Budala bunun tam tersini yapar. O göğü kendisine örnek alamaz, bunun yerine insanların diyeceklerine kulak kesilir. O hakikatin kıymetini, olduğu gibi olmanın değerini bilemez, bunun yerine kalabalığa ayak uydurarak onların hal ve tarzlarına göre kendini değiştirir ve dolayısıyla asla halinden memnun değildir.”

Doğu Düşüncesi

  • “Şu veya bu bilgi dalını, şu veya bu yöntemi yüceltmek veya gözden mi düşürmek istiyorsunuz, ‘bilimseldir’ veya ‘bilimsel değildir’ demeniz yeterlidir. Boş bir etiket olmaktan öteye gidemeyen bu ‘bilim’ lafının itibarı, ‘bilimci’ kafanın en büyük zaferidir. Böyle basit bir kelimenin kalabalıklarda (sözüm ona entelektüeller dâhil) uyandırdığı zoraki saygı karşısında, bunu, ‘boş bilim inanışı’ diye adlandırmakta haklı değil miyiz?”
  • Doğu ve Batı
Saf olanlar, ‘uygarlaştırma misyonu’ gibi süslü sloganlara aldanıyorlar.
Saf olanlar, ‘uygarlaştırma misyonu’ gibi süslü sloganlara aldanıyorlar.

“Batılı, bir yabancı orduya direnirse ‘vatansever’ denir. Eğer Batı ordularına direnen varsa, ‘fanatik / terörist’ veya ‘yabancı düşmanı’ olur; sadece aşağılanmayı ve nefreti hak eder. Zaten Batılılar ele geçirdikleri her yerde bu işgali ‘adalet’, ‘özgürlük’ ve ‘uygarlık’ adına yapmıyorlar mı? Herkesi kendileri gibi düşünmeye mecbur edip farklı fikirleri yasaklamıyorlar mı? Batı’da iki türlü insan var. Saf olanlar, ‘uygarlaştırma misyonu’ gibi süslü sloganlara aldanıyorlar. Bunlar açgözlülere ve şiddet yanlısı insanlara alet olduklarının farkında değiller.”

Modern Dünyanın Bunalımı

“‘Din dışı’ çevreler rahat rahat kutsal şeyleri tartışmakta; onların niteliğine, hatta varoluşuna bile itiraz etmektedir. Bu astın üstü yargılaması, bilgisizliğin bilgelik önüne engel koyması, yanlışın hakikate üstün gelmesi, beşeri olanın ilahi olanın yerini alması, yerin göğü yenmesi, bireyin kendisini her şeyin ölçüsü yapması ve tamamen kendi izafi ve yanılabilir aklından çıkardığı yasaları evrene zorla benimsetmeye kalkışmasıdır.”

Modern Dünyanın Bunalımı

Duygu, eğer fikirle güdülüp kontrol edilmezse, hata, düzensizlik ve karanlık doğurur ancak.
Duygu, eğer fikirle güdülüp kontrol edilmezse, hata, düzensizlik ve karanlık doğurur ancak.

“Özellikle genç beyinlere sokulmuş olduğu için sökülüp atılması olanaksız ölü fikirlerle kirletilmiş bir kafaya sahip olmaktansa, hiç bir şey bilmemek daha iyidir... Câhil adam, en azından, fırsatını bulursa, öğrenme olanağını koruyan kişidir. Câhilin bozulmamış bir ‘sağduyusu’ vardır ki bu, genellikle yetersiz olduğunun bilinciyle birleştiğinde bir takım budalalıklar yapmasına engel olur... Buna karşılık, yarım-öğrenimden geçmiş adamın kafası hemen her zaman bozulmuş olur; bildiğini sandığı şeyler öyle bir yeterlilik duygusu verir ki, ne olursa olsun her şey hakkında konuşabileceğini sanır, yerli yersiz konuşur.”

Doğu ve Batı

  • “Duygu, eğer fikirle güdülüp kontrol edilmezse, hata, düzensizlik ve karanlık doğurur ancak; duyguyu ortadan kaldırmak değildir söz konusu olan; diğer bütün zorunsuzluklar için olduğu gibi onun için de yapılması gereken şey, onu uygun sınırlar içinde tutmaktır. Batı’da hüküm süren karmaşaya son verecek tek yol bu gibi gözükmektedir.”
  • Doğu ve Batı

Merkez bütün noktaların en iç noktası olarak gözükür; ama oraya ulaştıktan sonra ne iç, ne dış söz konusu olur. O zaman her türlü olağan fark, tevhit içinde çözülerek kaybolur. İşte bunun içindir ki Allah hem ilk ve son (el-Evvelü vel-Ahiru), hem zahir hem bâtındır. (Ez-Zahirü vel-Bâtınu). Çünkü hiç bir şey O’nun dışında olamaz. Tüm hakikat O’ndadır. Çünkü bizzat O, ‘Mutlak Hakikat’tir. O Hakk’tır (Hüve’l-Hakk).”

İslam Maneviyatı ve Taoculuğa Toplu Bakış

  • “İnsan ne kadar çok paraya sahip olursa, o kadar çok eşya edinmek ister; çünkü durmadan kendine yeni ihtiyaçlar bulur. Böylece bu ihtiras bütün hayatın biricik gayesi olur.”
  • Modern Dünyanın Bunalımı