Başka Yer Altından Notlar: Henry Miller, Amir Baraka, John Fante

Amir Baraka
Amir Baraka

11 Eylül tezgâhına fazla kayıtsız kalamaz ve Amiri Baraka olduğu zamanları hatırlar bir an için. “Biri Amerika’yı Havaya Uçurdu” şiirini haykırır. Yahudileri kızdırır. Of Not Being A Jew’dir artık o. Kadrosu elinden alınır ve Amerikan kamuoyu onu öleceği güne kadar görünmez hale getirir. Ölür ve tekrar görünür olur. Bu hiçte Amerikanca değildir. Böyle iyidir.

Henry Miller

Beat Generation’ın atası olduğu için değil. Hayır. Rimbaud’un ruh kardeşi olduğu için saygı duyulur. Bir tek o ve Sezai Karakoç anladı Rimbaud’un rahmet arayışını ve yine sadece ikisi “Batı ruhundan kopma arzusunu” yakaladılar büyük şairin.

“Sırtını duvara dayanmış, tek savunması sözcükler olan bir adam” Henry Miller. Çokça sansürlenmiş, yasaklanmış, lanetlenmiş bir yazar. Ağır müstehcenlik ve edebe mugayir içerik. El hak doğru. Gelgelelim Amerikan püriten ahlak geleneğinden bir kurşun gibi geçmek istemiştir ve başarmıştır. Sapkınlıktan azizliğe bir yol bulma, ayağını dibe vurup geri sıçrama çabasıdır tüm eserleri.

“Sırtını duvara dayanmış, tek savunması sözcükler olan bir adam” Henry Miller. Çokça sansürlenmiş, yasaklanmış, lanetlenmiş bir yazar.


Bütün hayatını, hayatın geçiciliği üzerine kurduğu için mülkiyet ve sınırların olmadığı yerden konuşur. Sayısız şehirde yaşamış, bir o kadar farklı işte çalışmış, “yazmak” meselesinin dışında bir hesap çetelesi olmamıştır. Bu yüzden etkilidir ve hayır bu samimiyet değil, vecddir. Bir gemi seyahatinde yolu Batılılaşmış Türk aydını ile de kesişir.

Henry Miller
Henry Miller

Onda Amerikan ruhunun en kötü yanlarını gördüğünü söyler. Daha çok makine, daha çok sermaye, daha çok konfor takıntısına anlam veremez. Ve bu karşılaşma anında büyük ihtimalle ne Tanzimat’dan ne de Cumhuriyet’ten haberdardır fakat sezgileri on kaplan gücündedir…

John Fante

Portakal, çöl, süt ve Camilla… Üzüm, duvar, ter ve dağ… Bu kelimeler sizi bir yere götürür ve orada John Fante alaycı, gamlı ve tehditkâr bir şekilde sizi bekler.

  • Farkına varılması, tanınması ve sevilmesi için Bukowski’nin onu işaret etmesinin beklenmesi ise az bulunur bir trajedidir.

Fante, Amerika’da kök salmaya çalışan bir İtalyanlığı temsil etmez. Kökleri kucağında, kelimeleri bir iskarpin parlaklığında, tozlu bir otel odasında masasıyla yatağı arasında seyahat eder.

John Fante
John Fante

Bir Amerikan rüyası da görmez. Gördüğü aslında kanında taşıdığı gerçekliktir. Babasının ördüğü taş duvarlar, annesinin duaları, sert bir hayatın üstünü tamamladığı ince bir ruh… Hikâyeyi ilham verdiği Beat yazarları gibi lsd veya dumanda aramaz. Var olmanın dayanılmaz ağırlığıdır elini kaleme götüren.

Amir Baraka

Amerikalı siyahilerin bir isim sahibi olabilmeleri için önce bir kahramanlık yapmaları gerekir. Malcolm Little olarak doğarsınız ve kavganız sizi Malcolm X yapar ya da Everett LeRoi Jones olarak doğup, Amiri Baraka olursunuz.

Şairimizi Allen Ginsberg ve Jack Kerouac gibi Beat şairleri ile beraber görüyoruz altmışlı yıllarda.

Fazlaca apolitik bulduğundan olsa gerek yolunu onlardan ayırıp, bir siyah olarak Tom Amca’nın karşısına dikilmeye karar veriyor. Harlem’e yerleşiyor. Aslında insan Harlem’e yerleşmez. Harlem insana yerleşir. Bu yüzden içinde büyük bir isyan, muazzam bir kafa karışıklığı, dengeler adına değil değerler adına bir şiir ateşi barındırır. Malcolm’un şahadetidir onu sarsan fakat o sarsıntıdan nedense Malcolm’un hayatına mal olan bir reddediş olan siyah milliyetçiliği ile çıkar. Bu da Amiri Baraka’nın hayatı boyunca tamamlayamayacağı bütünlüğünü eksik bırakan parçadır. Bu yüzden İslam’ı terk edip Marksist olur.

Amir Baraka
Amir Baraka

Ne kadar ilginçtir ki tam manasıyla sisteme entegre olması da Marksist olmasından sonra gerçekleşir. O artık Yale Üniversitesi’nde, Stony Brook’ta dersler veren bir Amerikan rüyasıdır. Hatta New Jersey onu kadrolu şairi yapar. O ne demekse artık. Belediye kadrosu gibi bir şey sanırım.

Fakat 11 Eylül tezgâhına fazla kayıtsız kalamaz ve Amiri Baraka olduğu zamanları hatırlar bir an için. “Biri Amerika’yı Havaya Uçurdu” şiirini haykırır. Yahudileri kızdırır. Of Not Being A Jew’dir artık o. Kadrosu elinden alınır ve Amerikan kamuoyu onu öleceği güne kadar görünmez hale getirir. Ölür ve tekrar görünür olur. Bu hiçte Amerikanca değildir. Böyle iyidir.