Cins okurları için keşfedilmemiş üç isim ve eşsiz parçaları

Ya sidi – Orange BlossomYa Sidi, şimdi burada olsa da iki kelam etsek dediğiniz arkadaşınız… Söyleyemeyip yuttuğunuz ne vardı ise o. Günbatımında dinlemenizi şiddetle tavsiye etmiyoruz. Zira şarkı yükseldiği vakit, gün batımı kızıllığı ile lüzumsuz bir tepkimeye giriyor. Kendinizi metropolün ortasında taşra yalnızlığına düşerken bulabilirsiniz. Taşradaysanız çarpı yedi. O halde neden köşenin adı “dinlesene…” Ara sıra düşüncenin kapılarını aralamak, bize insanlığımızı hatırlatır. İyidir. Rajaz - CamelMaurice Jarre, Çağrı’nın müziğini yapmadan önce, uzun süre tek başına çölü dinlediğini söyler. Ben hep filmden etkilendiğimi düşünürdüm, sonraları anladım bana çölü adımlatan müzikti. Bunu ilk defa Camel’in Rajaz şarkısıyla fark ettim. Bu sefer yani Rajaz’da çağrıdaki gibi değil, sessiz ve hafif serin bir çöl akşamında yürüyorum. Üstümde yıldızlı gök, üstelik bunu Königsbergli de söylemiyor… Adım adım büyüyor, çölle bütünleşiyorum. Hemen solumdan bir kervan geçiyor. Develerle aynı adımı aynı anda atıyoruz. Yek vücut… İki yok, bir var. Geçti dost kervanı - Muazzez TürüngBazı isimler var ki, insan karşılaşınca hayret ediyor. Muhteşem sesine, kabiliyetine veya yorumuna değil; bu zamana kadar karşılaşmamış oluşumuza. Nasıl olabilir? Benzeri -dengi kesinlikle değil- o kadar şarkı dinlemişken, halk müziğinin böylesi bir sesini şu vakte kadar görmemiş olmak için ancak kendimi sakınmış olmam gerekir. Demek ki -bir kez daha- her şeyin bir vakti var. Efendim saygılarımla, sahneyi sayın Muazzez Türüng’e bırakıyorum: Göçtü dost kervanı… Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.