Fatih Koca ile "18 Soruda Nasılsın"

Fatih Koca​
Fatih Koca​

Küçüklüğümden beri Ayosofya... Karakalem çalışmalarımın ilk örneklerindendir. Ayrıca, 85 yıl aradan sonra okunan ilk vakit ezanı okumak da bu fakire nasip oldu. Bu da benim için ayrı bir onurdur.

1- Çocukluğunuzdan hatırladığınız ilk şey nedir?

7 yaşındayken, rahmetli imam dedemin köy camiinde bana okuttuğu ikindi ezanı ve bu ezanın “hayyealelfelah” bölümünü unuttuğum için, hatırlatmak için enseme şaka yollu patlatılan bir şamarı…

2- Müfredat dışında okuduğunuz ve “çok iyiymiş” dediğiniz ilk kitap neydi?

Hafızlık yaptığım yıllarda okuduğum, Yavuz Bahadıroğlu’na ait olan Sunguroğlu romanı.

3- Doğa mı şehir mi? Şehirse neden, doğaysa neden?

Bende ikisinin de ayrı yeri vardır. Ancak şehir bana göre daha ön plandadır; çünkü, yalnızlığı çok sevmem.

4- En beğendiğiniz mimari eser. Neden?

Küçüklüğümden beri Ayasofya... Karakalem çalışmalarımın ilk örneklerindendir. Ayrıca, 85 yıl aradan sonra okunan ilk vakit ezanı okumak da bu fakire nasip oldu. Bu da benim için ayrı bir onurdur.

Küçüklüğümden beri Ayasofya...
Küçüklüğümden beri Ayasofya...

5- Neydi o şarkının adı?

“Hazer Kıl”…

  • Hazer kıl kırma kalbin kimsenin cânını incitme
  • Esîr-i gurbet-i nâlân olan insânı incitme.
  • Alvarlı Efe hz.

6- Biri vardı değil mi “bu insan” olmanızı sağlayan, kimdi o?

Bu konuda borçlu olduğum çok insan var aslında. Bu sorunun cevabı çok zor geldi bana. Ancak hepsinden de öte “Babam” diyeceğim...

7- “Şimdi onsuz olmuyor” dediğiniz en iyi arkadaşınız vardır, kimdir o? Niçin dostunuzdur?

Hep zor sorular sormuşsunuz… Tüm dostlarım benim için özeldir. Fakat öyle biri var ki, onu çok özlüyorum. 15 Temmuz şehitlerimizden Şehit Serhat Önder.

8- Koleksiyon yaptığınız bir şey var mı?

İlkokul yıllarımdan kalan pul koleksiyonlarım var. Şimdi ise, koku ve tespih...

9- Şunu görmeden/yapmadan ölmek istemem, dediğiniz şey nedir?

Güftesi Salâhi Dede’ye, bestesi bana ait olan “Regaibiyye”nin, 120 yıldır okunamayan son 10 yıldır üzerinde çalıştığım Abdulgani Gülşeni’nin “Mahfel Sürmesi”nin ve yine Anadolu’dan derlediğim salâ ve salavâtların daha geniş kitlelere duyurmak için yaptığım çalışmalar neticesinde, yurdun her yerinde okunduğunu görmeden ölmek istemem… Ayrıca, dinî mûsikîmizi sadece Ramazan aylarında değil, hayatımızın tamamında yer aldığını görmeden de ölmek istemem...

10- Bize şimdi bir şiir adı vermeniz gerekse…

  • Dervişlik Baştadır, Tacda Değildir
  • Kızdırmak Oddadır, Sacda Değildir
  • Eğer Bir Müminin Kalbin Yıkarsan
  • Hakka Eylediğin Secde Değildir.../Yunus Emre

11- Hangi film? Niçin?

İleride oğlum Muhammed Furkan’ın yapacağı film…

12- Batı’yı ve Doğu’yu nasıl tanımlarsınız?

Doğu: ruh. Batı: beden. Müzikal açıdan kıyaslamak gerekirse, doğu duygu, batı tekniktir. İkisinden de faydalanılırsa ortaya çıkan şey en güzeli olacaktır.

13- Yol mu, menzil mi?

Yol... Çünkü, çalışmadır, çabadır, azimdir. Bir işin çırağı olmadan ustası olunamaz. Bir anda menzile ulaşmak bana göre değil.

14- İnsan insanın nesidir?

Yarısıdır...

15- Dergide bir duvarımız var. Orası için bir cümle söyler misiniz?

Menfaat beklemeden yapılan her iyi iş, hayır getirir.

Üsküp hâlâ bozulmamış bir Osmanlı şehridir.
Üsküp hâlâ bozulmamış bir Osmanlı şehridir.

16- Siz şimdi gittiğiniz o şehri çok sevmişsinizdir. Biraz anlatsanıza?

Üsküp... Her gittiğimde, doğduğum, büyüdüğüm, şehzadeler şehri Amasya’yı orada yaşarım. Tarihi, mimarisi, kültürü ve insanıyla Amasya’ya benzeyen başka bir şehir yok. Bu yönüyle, Üsküp hâlâ bozulmamış bir Osmanlı şehridir.

17- Bize bir nasihat vermenizi istesek…

Âşık der incitenden

İncinme incitenden

Kemâlde noksan imiş

İncinen incitenden…

Alvarlı Efe hz.

18- Nasılsınız?

Layık olduğumuzdan daha iyiyiz... Elhamdülillah