Gazoz reklamı olarak gizlenen aşk şiiri

Çünkü ışıklar söndüğünde, perdeler çekildiğinde hala dışarıda birinin seni gördüğüne inanıyorsun.
Çünkü ışıklar söndüğünde, perdeler çekildiğinde hala dışarıda birinin seni gördüğüne inanıyorsun.

Ve bundan beş yaz önce bir gün, arabana benzin bile koyamazken, buzdolabın olabildiğince boşken orada iki buçuk litrelik bir Gazoz şişesi vardı. Bunu da son kalan kuruşlarınla almıştın çünkü bir keresinde bu gazozu sevdiğimi duymuştun.

Matthew Olzmann

Eteğimdekileri döküyorum, evliliğimizi mümkün kılacak nedenler şunlar: Çünkü pembe giymene rağmen şiirlerin mermiler ve mezar taşlarına dair.

Çünkü Frida Kahlo Yemek Kitabı'nda bulduğun tavuk tarifiyle yemek pişiriyorsun. Çünkü Rilke hakkındaki o yazıyı okuduğunda Rilke'nin aşk kendini inkar edip ateşte yanmaktır dediği kısım hariç her yerin altını çizmiştin.

Çünkü anahtarlarını kaybettiğinde onlara bağırıyorsun ve kendi esprilerine kahkaha atıyorsun. Çünkü bir tabancayı kavrayabildiğin gibi bir koyunu da yüzebiliyorsun. Çünkü ta otuz yıl öncesinin şarkılarını hatta reklamlarını ezberleyip onları evi süpürürken söyleyebiliyorsun.

Ellerin yumuşak. Çünkü taşındığımızda kutuların içeriğini kutuların içine yazmıştın. Çünkü kuğuların abartıldığını düşünüyorsun. Çünkü beni metro istasyonuna bıraktın. Beni Gebze'ye götürdün. Beni Küçükçekmece'ye götürdün. Çünkü okuduğun her şeyin altını çiziyorsun, önemli gördüklerini yuvarlak içine alıyorsun ve önemli görmemi düşündüklerini yıldızla işaretliyorsun. Sayfa kenarına öfkelendiğin kimselerin ismini yazıyorsun ve benim ismim çoğu zaman o listede olmuyor.

Ellerin yumuşak. Çünkü taşındığımızda kutuların içeriğini kutuların içine yazmıştın.
Ellerin yumuşak. Çünkü taşındığımızda kutuların içeriğini kutuların içine yazmıştın.

Çünkü Frida Kahlo Yemek Kitabı'nda bulduğun tavuk tarifiyle yemek pişiriyorsun. Çünkü Rilke hakkındaki o yazıyı okuduğunda Rilke'nin aşk kendini inkar edip ateşte yanmaktır dediği kısım hariç her yerin altını çizmiştin. Çünkü ışıklar söndüğünde, perdeler çekildiğinde, hatta pencerenin önüne fazladan bir çarşaf gerildiğinde hala dışarıda birinin seni gördüğüne inanıyorsun. Ve bundan beş yaz önce bir gün, arabana benzin bile koyamazken, buzdolabın olabildiğince boşken (artık yemek veya eşantiyon ketçap bile yoktu) orada iki buçuk litrelik bir Gazoz şişesi vardı. Bunu da son kalan kuruşlarınla almıştın çünkü bir keresinde bu gazozu sevdiğimi duymuştun.

Çeviren: Ahmet Ölmez