Gerçekten nasılsın? Ali Ayçil

Ali Ayçil
Ali Ayçil

Şam Kapısı, Nebî Davud Kapısı, El Halîl Kapısı gibi kapıları vardı. Zeytin Dağı'ndan bakınca, insana zamansızlığın kenti gibi görünürdü. Hem yerin altında hem de yerin üstündeydi. Çile Yolu, Ağlama Duvarı ve Aksa'da aynı Tanrı'ya ağlayarak yalvaran insanlar gördüm ama üçe ayrılmışlardı. Sonuncuların inançları henüz taptazeydi.

1. Çocukluğunuzdan hatırladığınız ilk şey nedir?

Dalgınlık.

2. Müfredat dışında okuduğunuz ve "çok iyiymiş" dediğiniz ilk kitap neydi?

Robinson Crusoe

3. Doğa mı şehir mi? Şehirse neden, doğaysa neden?

Şehir. Çünkü ıssızlık insana büyük gelir.

4. Şu günlerde en çok hangi soruyu soruyorsunuz?

Niye şaşırdın?

5. Neydi "o şarkı"nın adı?

Dolama'yı Aysun Kahraman'dan dinlemek.

6. Biri vardı değil mi "bu insan" olmanızı sağlayan, kimdi o?

Kendim.

7. En sevdiğiniz kurgusal erkek karakter kimdir?

En sevdiğim sıralamaları bana göre değil. Ama Ester'in Mirası'ndaki Lajos sevdiklerimden biridir mesela.

8. En sevdiğiniz kurgusal kadın karakter kimdir?

Usta ve Margarita'nın Margarita'sı.

9. Tarihteki favori kahramanlarınız kimlerdir?

Ömer Hayyam, Genç Osman, Beşir Fuat, Namık Kemal

10. Tarihte en sevmediğiniz karakter kimdir?

Bütün 'Firavun'lar.

11. Şunu görmeden/yapmadan ölmek istemem, dediğiniz şey nedir?

Uzaylılarla ilk temas.

12. En çok ne yaparken mutlu olursunuz?

Yağmurlu bir gün, tenha bir yol ve ben kendi kullandığım araçla uzak bir yerlere gidiyorum.

13. En sevdiğiniz erdem hangisidir?

Ahlâkçılık yapmamak.

14. Hangi hataları hoşgörüyle karşılayabilirsiniz?

Büyük hataları.

15. Hangi film? Niçin?

Dogville olabilir. İnsanın doğasının iyi mi yoksa kötü mü olduğunu sorguladığı için.

16. Batı'yı ve Doğu'yu nasıl tanımlarsınız?

Biri aklının öbürü kalbinin kölesi.

17. Yaşayabileceğiniz en mutlu an.

Kavuşmak; bir şiire, bir insana, bir şehre...

18. Siz şimdi gittiğiniz o şehri çok sevmişsinizdir. Biraz anlatsanıza.

Şam Kapısı, Nebî Davud Kapısı, El Halîl Kapısı gibi kapıları vardı. Zeytin Dağı'ndan bakınca, insana zamansızlığın kenti gibi görünürdü. Hem yerin altında hem de yerin üstündeydi. Çile Yolu, Ağlama Duvarı ve Aksa'da aynı Tanrı'ya ağlayarak yalvaran insanlar gördüm ama üçe ayrılmışlardı. Sonuncuların inançları henüz taptazeydi. Çarşılar mallarını hala kervanlardan indiriyor gibiydi; çarşılarından çağlardan geçer gibi geçtim. Hala aklımdadır.

19. Bize bir nasihat vermenizi istesek...

Nasihat, bir yaşlı konforudur.

20. Son olarak, nasılsınız?

Daima karamsar.