Şakir Kurtulmuş ile "18 Soruda Nasılsın"

​Şakir Kurtulmuş: "Önce bir yolu olmalı insanın."
​Şakir Kurtulmuş: "Önce bir yolu olmalı insanın."

Doğa; yaratılışın hikmetini kavramak için. Şehir; insan olmanın üzerimizdeki sorumluluklarını yerine getirebilmek ve dünya ile iletişim kurabilmek için.

1- Çocukluğunuzdan hatırladığınız ilk şey nedir?

İlkokula gitmeden önce dedemden aldığım dersler.

2- Müfredat dışında okuduğunuz ve “çok iyiymiş” dediğiniz ilk kitap neydi?

Gül Muştusu/Sezai Karakoç.

3- Doğa mı şehir mi? Şehirse neden, doğaysa neden?

Doğa; yaratılışın hikmetini kavramak için.

Şehir; insan olmanın üzerimizdeki sorumluluklarını yerine getirebilmek ve dünya ile iletişim kurabilmek için.

4- En beğendiğiniz mimari eser. Neden?

Sultanahmet Camii. Yüzyıllara tanıklık eden eşsiz bir mabed.

5- Neydi o şarkının adı?

Vücut ikliminin sultanı sensin/ Ahmet Özhan

6- Biri vardı değil mi “bu insan” olmanızı sağlayan, kimdi o?

Sezai Karakoç

  • 7- “Şimdi onsuz olmuyor” dediğiniz en iyi arkadaşınız vardır, kimdir o? Niçin dostunuzdur?
  • Kitaplarım. Her an yanımda oldukları ve ahret azığımızı hazırlamaya yardımcı oldukları için.

8- Koleksiyon yaptığınız bir şey var mı?

Hayır yok.

9- Şunu görmeden/yapmadan ölmek istemem dediğiniz şey nedir?

Yarınımız için, ikinci hayatımız için yapmamız gerekenleri yapabilmek. Ahiret kumbarasını doldurabilmek...

10- Bize şimdi bir şiir adı vermeniz gerekse…

Yağmur Duası/ Sezai Karakoç

11- Hangi film? Niçin?

Yeşil Yol… İyilik, kötülük, adaletsizlik ve acı son…

12- Batı’yı ve Doğu’yu nasıl tanımlarsınız?

Batı; karanlık ve korkak. Doğu; aydınlık ve cesur.

13- Yol mu, menzil mi?

Önce bir yolu olmalı insanın.

14- İnsan, insanın nesidir?

Dermanı, şifası…

15- Dergide bir duvarımız var. Orası için bir cümle söyler misiniz?

İnsanlığın ayaklarını öpmeliyim.

Ahmet Yesevi’nin yaşadığı şehir.
Ahmet Yesevi’nin yaşadığı şehir.

16- Siz şimdi gittiğiniz o şehri çok sevmişsinizdir. Biraz anlatsanıza?

Yesi. Ahmet Yesevi’nin yaşadığı şehir.

Camii, haziresi, tefekkür etmek için kullandığı çilekeşhane, gelen misafirleri ağırladıkları müştemilat. Sessizlik. Sokakta karşılaştığımız dervişler…

17- Bize bir nasihat vermenizi istesek…

Nasihate ne çok ihtiyacımız var.

18- Nasılsınız?

Hiç iyi değilim.