Sanal para

Arşiv
Arşiv

Yükseliş trendinde Bup alanların ellerindeki eder birdenbire dörtte bire düştü. İnsanların hepsi birden kafayı yediler. Ama insan, kafayı yiyince karnı doyan bir yaratık türü değildi.

İnsanlar önce tavuk verip buğday alıyorlardı. Sonra dediler ki, tavuk kadar buğday alıyoruz da, tavuğun yarısı kadar buğday almak istersek ne olacak. Tam böyle olmamış olabilir ama buna yakın bir şey dediler. Nihayetinde günün birinde iş şuraya kadar vardı; bir şey verelim de o şeyin karşılığı bir şey alalım ama verdiğimiz bir şeyin değeri alacağımız bir şeyin değerine sabit olsun, değerini kendinden değil, mübadele gücünden alsın. Böylelikle tarihte ilk parayı tedavüle sokmuş oldular. Ama bir şey başladığında hep başladığı gibi gitmez elbette. Zaman içinde değişir ve dönüşür. Dünya devletlere ayrıldı, devletler kendi paralarını bastı filan. Bunları herkes bilir. Günün birinde fiziksel olarak alınıp verilen para adındaki kâğıt ya da demirlerden başka bir mübadele aracı yani başka bir para olsa diye düşündü insanlar, öyle bir para olsa ki bu para, kâğıt ya da demir zaten sembolik, değerini kendinden alıyor değil, bu yeni paranın fiziksel hali de olmasa, sadece sembolü olsa. İyi fikirdi doğrusu. Zaten para denen şey de değerini kendinden almayan sembolik ama fiziki bir şeydi, fiziki kısmı ortadan kaldır, olsun bitsin, dimi. Böylelikle bup adı verilen yeni bir parayı piyasaya sürdüler. Aslında sürmediler. Çünkü sürmek de fiziksel bir şeydi. Sundular diyelim. Aslında sundular da denmez. Neyse işte, bup icad ettiler ve dediler ki, bu bir paradır, hem de ederi çok paradır. Şimdi böyle göründüğüne bakmayın çok değerlenecek.

İnsanlar açtırlar. Bir şeye çok değerlenecek derseniz ona üşüşürler. Bup’a da doğal olarak üşüştüler. Bir şeye herkes üşüşürse onun değeri artar. Bup’un da doğal olarak değeri arttı. Bup alanlar birden zenginlediklerini düşündü. Ama bu esnada Bup’un asıl sahipleri, ellerindeki Bupları bu yüksek bedelden piyasaya açıverdiler. Bir şeyin arzı artarsa fiyatı o oranda düşer. Bup da piyasaya böyle çokça sürülünce birden fiyatı düşüverdi. Yükseliş trendinde Bup alanların ellerindeki eder birdenbire dörtte bire düştü. İnsanların hepsi birden kafayı yediler. Ama insan, kafayı yiyince karnı doyan bir yaratık türü değildi. Bu yüzden kafayı bile yeseler karınlarını doyuramadıklarından bir süre sonra insanların epeycesi açlıktan öldü. İnanmadınız tabii. Kazan doğurdu deyince inanıyorsunuz ama.

  • Böylelikle Bup adı verilen yeni bir parayı piyasaya sürdüler. Aslında sürmediler. Çünkü sürmek de fiziksel bir şeydi. Sundular diyelim.