Denizden çıkan sorular: Bir keşif denemesi

Korsika
Korsika

Kitâb-ı Bahriye hakkında bazı sorular hala cevapsız. Ünlü Fransız tarihçi Bacqué-Grammont Korsika ve Sardunya örneğinden yola çıkarak Piri Reis’in esrarlı dünyasına yeni kapılar açıyor.

Jean Louis BACQUÉ-GRAMMONT

Denize dair şeylerin kitabı’ Kitâb-ı Bahriye, denizcilik haritaları içeren ve Piri Reis tarafından iki versiyon halinde (1521 ve 1526, burada KB1 ve KB2) kaleme alınan, kelimenin tam anlamıyla ünlü bir Osmanlı portolanıdır. Son derece hacimli olan eser, yakın zamanlarda dikkatimizi tüm gücüyle çekmeye başlamıştır.

Aslında Paul Kahle’nin 20. yüzyılın ilk çeyreğinin sonunda yaptığı çalışmalara, daha sonraki yıllarda ikinci versiyonun en güzel el yazmalarının çok sayıdaki tıpkıbasımının ve pek çok araştırmanın yayınlanmasına rağmen eserin ortaya koyduğu birçok soru bize açık bir şekilde sorulmuş gibi gelmiyor.

Öncelikle bu iki versiyonun çoğunlukla içerik ve uzunluk olarak birçok noktada baştan beri oldukça farklı olmasının nedeni ne olabilir? Ayrıca farklılıklar nelerdir? Son olarak, bu iki versiyonun aynı dönemdeki Avrupalı kaynaklarla ilişkisi var mıdır ve Osmanlıların Akdeniz’e dair sahip olduğu denizcilik bilgisinden, örneğin Venedikli denizcilerin sahip olduğu bilgiden farkları var mıdır?

Konuyla ilgili karşımıza uygun cevaplar çıktı ve güzel bir tesadüf bizi anlamlı örneklere ulaştırdı. Aslında Kitâb-ı Bahriye’de Korsika hakkında yazılan bölümün iki versiyonunu karşılaştırarak işe başlamıştık.

Öncelikle KB1 yanıltıcı görünmekteydi. Başından itibaren Piri Reis, adayı sadece uzaktan, doğu kıyılarından gördüğünü ifade ediyordu. Bundan dolayı aceleci ve çok anlam ifade etmeyen bir tanımlama olmuştur. Ayrıca Batı kıyılarıyla ilgili de bir çok kısaltma ve hata söz konusudur. Buna karşın ikinci versiyonda, KB2’de yazarın gerekli düzeltmeleri yapmak üzere oraya gidip gitmediğini açıkça gösteren çok sayıda ve kesin detaylar bulunmaktaydı ve Piri Reis, gerek yazılı, gerek sözlü başka kaynaklara da müracaat etmiş olmalıydı.

Venedik’ten esen rüzgâr

Sonuçta bu son hipotez uygun olandı: Kitâb-ı Bahriye’den daha önce yazılmış İtalyan portolanlarının içerikleri incelendiğinde bunlardan biri, zihnimizde bu metnin yarattığına benzer yankılar uyandırmaktadır. Böylece Korsika bölümünde KB1’e göre KB2’ye yapılan eklemelerin esasının İtalyan bir eserden alıntı olduğunu, bazen de Osmanlı müellifi tarafından yakın kelimeyle burada tercüme edilmiş olduğunu da gözlemledik. Bu kaynak 1490 yılında Venedik’te Bernardino Rizo de Novaria tarafından bastırılan anonim Portolano per i naviganti composto per un gentiluomo veneziano’dur.

Sardunya
Sardunya

Bu keşfi doğrulamak için aynı tercübeyi komşu adaya en yakın adayla, yani Sardunya adasıyla ilgili bölüme uygulama fikri aklımıza geldi. Bu defa da gerçekten tahminin tam tersi bir sonuca ileterek ve yeni hipotezlerin başlangıç noktası olarak doğru olduğu görüldü.

Aslında Piri Reis’ten alınan farklı göstergeler onun bu adanın kıyılarını kişisel olarak yeterli kesinlikte bildiğini, hatta geride kalmış bölgelerdeki köylere kadar akınlar yaptığını göstermektedir. Oysa ki, bu sayfalarda KB2, Rizo’dan bir hayli kısıtlı alıntı yapar.

Buradan Piri Reis’in söz konusu kıyı bölgesini tecrübe yoluyla ne kadar iyi biliyorsa bu kaynağa o kadar az başvurma ihtiyacı olduğu ve tersinin de o kadar doğru olduğundan başka sonuç çıkartılabilir mi ?

Bu yeni hipotezden yola çıkarak Akdeniz’in en batı kıyılarıyla ilgili bölümleri incelemeye koyulduk.

İspanya kıyılarıyla ilgili kısımlara bakıldığında yazarın buralara gittiğinden bile şüphe edebiliriz. Bu bölüm, bilgi bakımından 1490 Venedik portolanının bir hayli beslediği KB2’de yeniden karşımıza çıkmaktadır.

Bu sonuçlar işimizi kolaylaştırırken, aynı deneyi Fas kıyılarıyla ilgili bölümlere de uyguladık. Varsayımlarımız biraz daha doğrulandı, görülen o ki Piri Reis, Rif ve Oran kıyıları hakkında çok sınırlı bilgiye sahipti. Ancak tam aksine, İstanbul ve Tunus kıyıları hakkında da kesin bir deneyimi vardı. Zira amcası ve denizcilik konusundaki üstadı Kemal Reis ile birlikte kışlık evinde kalmak üzere buraya sık sık geliyordu.

Artık cesaretlendik ve bu deneyleri devam ettirmek için gerekli materyallerle donandık:

Kitâb-ı Bahriye’nin her iki versiyonunun en iyi yazmalarına, çağdaş Osmanlı ve Rum haritalarına, belli başlı İtalyan portolanlarının reprodüksiyonuna ya da bu yazmalara erişim mümkün. Kıyılar hakkında daha önce ve aynı dönemde yazılmış denizcilik yönergeleri de Osmanlı metinlerinin içeriğini aydınlatmada bize yardımcı olabilir.