Organik mi, urganik mi?

Organik mi,  urganik mi?
Organik mi, urganik mi?

Hazret-i etimolog neye dayanarak uzvun yerine organın teklif edildiğini iddia ediyor? Bunu bilmiyoruz! Fakat 1935’te İstanbul’da basılan Türkçeden Osmanlıcaya Cep Kılavuzu’nda “örgen”in uzuv, aza karşılığı olduğu belirtiliyor. Fransızca karşılığı da gösteriliyor: Organe!

D. Mehmet Doğan

_________________________________________

Organik”lik devrin modalarından! Çarşıda pazarda ne görürseniz etiketinde bir yıldız veya kuşak: Organik! Eğer bir gıda maddesi organikse fiyatı da iki kat fazla!

Peki “organik”i nasıl bilirsiniz?

İyi bildiğinize eminim! “Uzuv” unutuldu, “organ” onun yerini aldı. Bizim için organik olan, bin yıllık medeniyet maceramıza göre “uzuv”du, “âza”ydı.

Acar dil devrimcilerimiz “uzuv”dan kaçarken bir ara “örgen”e takıldılar. İşte “organ”a benzer bir kelime! Tıpkı “ekol”e benzeyen “okul” gibi! “Uzvî” veya “organik” yerine de “örgensel” dediler. Bu kelimeler sadece sözlüklerde kaldı, bugün de bilen, kullanan yok.

“Uzuv”un neyi vardı, diye sormayacağım. Arapça olması yeterince kötü değil miydi zaten? Türkçesi her ne hikmetse “organ”a benzetilmişti: Organ/örgen!

İflah olmaz bir Refik Halit Karay okuyucusu olarak Üç Nesil Üç Hayat kitabını yeniden pür-dikkat kıraat ederken aniden “organ” kelimesiyle karşılaşmayayım mı? Buyurun:

“Bir de ‘denk’ tabir edilir, su sızmaz bezle kaplanmış ve organ ile sarılmış eşya parçaları vardır.”

“Bu düpedüz urgan, üstadın farklı telaffuzundan kaynaklanan fonetik alfabenin bir cilvesi olmalı” diye düşündüm. Düşünmek insanı yorar!

“Dünyanın en ağır işçisi benim, 24 saat seni düşünüyorum.”

Böyle bir şiir parçası takılmış zihnime, şairi bence meçhul.

Organ/urgan benzeşmesi tesadüfün bir tesadüfünden başka bir şey olabilir mi?

Önce “urgan”a bakmalı. Kelimenin eski Türkçe kökenli olduğunu bütün iştikakçiler belirtiyor.

“Urk/uruk” ip demekmiş.

Arapçada “ırk”ın cem’i, yani çokluğu “uruk”. Irk’ın anlamlarından biri “damar”. Ahterî’de “ağaç ve ot köklerine dahi ırk derler” ibaresi var. Bu da bir tesadüf olabilir mi? “Aralarında kan bağı bulunan insan topluluğu, bir soydan gelen insan topluluğu; soy, neseb, sülâle, kök.” Her ırk urgan gibi geçmişten günümüze bir bağ değil mi?

Buraya bir mim koyalım.

Organ dilimize Fransızcadan geçmiş. Fransızcada “organe”ın Latince ceddi “organum”. Onun da atası Yunanca “organon”.

Organ artık yaygın olarak kullanılıyor. Organik de neredeyse dilimizin tabiî bir kelimesi haline geldi. Kubbealtı’nın çokbilmiş etimologu organ için ne buyuruyor bakın: “Dil devrimi sırasında Arapça uzuv karşılığı olarak teklif edilmiştir.”

Peki bu ne demektir? Bu kelime daha önce böyle çevrilmiyor muydu? Hadi bakalım Kamus-ı Fransevî’ye: “Uzuv, âlet.” Tabiî dahası var: “Ses, seda.” Bu da neyin nesi diyenlere söyleyeceğimiz şu: Erganun var ya, hani şu Yahya Kemal’in “Kar Mûsıkîleri” şiirinde geçen çalgı:

Bir erganun âhengi yayılmakta derinden...

Duydumsa da zevk almadım İslav kederinden.

Onun aslı, Yunanca “organon”!

Şemseddin Sami, “organ”ı açıklamaya devam ediyor: “(mecaz) bir işe âlet ve vâsıta olan adam. Mürevvic-i efkâr [fikirlerin yayıcısı], vasıta-yı neşr-i efkâr [düşüncelerin yayılmasına araç] olan (gazete).

Hazret-i etimolog neye dayanarak uzvun yerine organın teklif edildiğini iddia ediyor? Bunu bilmiyoruz! Fakat 1935’te İstanbul’da basılan Türkçeden Osmanlıcaya Cep Kılavuzu’nda “örgen”in uzuv, aza karşılığı olduğu belirtiliyor. Fransızca karşılığı da gösteriliyor: Organe!

Bayıldım aman aman!

Ya Yunancada “organon”un “kaba ip” mânasına gelmesine ne diyelim?

Bir şey demeden, lügatçilerimizin piri Kaşgarlı Mahmud Hazretleri’ne müracaat edelim. Malûm, muhteşem eseri 7 asır kaybolduktan sonra İstanbul’da birden ortaya çıktı. Tam 100 sene evvel bugünlerde!

Divanü Lügati’t-Türk’de (DLT) “örgen”in karşılığı “urgan”. Kelime aynı. Bir parçacık ses değişikliğine uğramış. Örmek fiilinden “örgen” Türkçe için gerçekten organik bir kelime!

DLT’ye bakmaya devam edelim: Örgenci, urgancı. Örkü, örgü. Örküç: Örülmüş saç. Üstad Refik Halid şöyle bir sıralama yapıyor: “Tire, sicim, kınnap, ip, organ ve halat”. Demek ki, bu bağlayıcı nesnelerin en kalını halat, ondan biraz incesi ise urgan...

Organiğin aslı urganiktir vesselâm!