Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 50+1 tartışması

Arşiv
Arşiv

Eski Bakanlardan Faruk Çelik, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, cumhurbaşkanı seçiminde yüzde 50+1 Türkiye'yi yorar, 40+1 olmalı" önerisiyle siyaset dünyasında 50+1 tartışmasını başlatırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin istişare toplantısında yüzde 50+1 tartışmalarına son noktayı koydu. Siyaset gündeminin ilk sırasına yerleşen yüzde 50+1 tartışmasına dair merak edilenleri derledik.

AK Parti hükümetlerinde uzun süre bakanlık yapan Faruk Çelik'in, cumhurbaşkanı seçilebilmek için yüzde 50+1 oy oranı zorunluluğunun yüzde 40+1'e çekilmesi önerisi siyaset gündeminin ilk sırasına yerleşirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'da gerçekleştirilen 29. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılış konuşmasında tartışmalara son noktayı koydu. 50+1 oy oranı tartışmasında neler yaşandığını hatırlatalım.

Tartışma nasıl başladı?

AK Partinin kurucularından ve önceki hükümetlerde bakanlık yapan Faruk Çelik geçtiğimiz günlerde cumhurbaşkanı seçilmek için gereken yüzde 50+1 oranının değiştirilmesi önerisinde bulundu.

Faruk Çelik
Faruk Çelik

Çelik, "İlk turda yüzde 40 ve üzeri oy alan seçilsin. Yüzde 50+1 formülü Türkiye'yi yorar" dedi.

Mevcut durumda Cumhurbaşkanı nasıl seçiliyor?

Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday (50+1) Cumhurbaşkanı seçiliyor.

İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış bulunan iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur.

İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin ölümü veya seçilme yeterliğini kaybetmesi halinde, ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. Bunların dışındaki sebeplerle boşalma olması halinde ikame yoluna gidilemez.

Oylamalara tek adayla gidilmesi halinde, oylama referandum şeklinde yapılır; geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur.

Yüzde 40+1 tartışmasında kim ne dedi?

TBMM yeni yasama yılının açılışında Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için gereken 50+1 barajına dair bir soruyu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Mevcut durumu Meclise getiren biziz, şu anda mevcut durumu halkımıza götüren de biziz, halkımızın büyük bir çoğunluğu ile bu onaylandığına göre bunu tekrar revize edip gündeme getirmek bir defa bizim özellikle siyasi ciddiyetimize yakışmaz” şeklinde konuştu.

Erdoğan, "Böyle bir şey olacaksa bizim değil, muhalefetin yapacağı bir iştir, bizim işimiz değil” ifadesini kullandı. "2023 seçimlerine ciddi bir zaman” olduğunu belirten Erdoğan, "Muhalefetten gelirse biz hepsini değerlendirmeye tartışmaya açığız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzde 50+1 tartışmasına partisinin Kızılcahamam'da gerçekleştirilen 29. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılış konuşmasında son noktayı koydu. Erdoğan şunları kaydetti:

  • "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini ülkemize kazandırdık. Böylece Türkiye tarihinde ilk defa bu denli kapsamlı bir değişimi milletimizin desteği ile gerçekleştirdi. 1. yılını geride bıraktığımız sistemin çok uzun yıllar boyunca ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayacağına inanıyorum. Son günlerdeki tartışmalara da burada son noktayı koymak istiyorum. Cumhurbaşkanı'nın seçilme oranını yüzde 50'den yüzde 40'a düşürmek için ne bir çabamız ne düşüncemiz ne de çalışmamız söz konusu değildir.

  • Yüzde 50 seçilme yeterliliği yeni sistemin adeta omurgasıdır ve bu iş bitmiştir.

  • Türkiye'de hiç kimsenin millete zulüm etmemesi için yüzde 50 oranının korunmasının gerekli olduğuna inanıyoruz.

  • Yüzde 50 sınırı vazgeçilmez bir kriterdir. Bu tartışmayı bir daha açılmamak üzere kapatıyoruz."

TBMM Başkanı Mustafa Şentop dahil, anayasa yapım sürecinde etkin rol alanlar, "yüzde 50+1" kuralının "başkanlık sisteminin doğası" gereği olduğunu savunuyor.Tek kişinin seçildiği sistemlerin temel özelliğinin, birinci turda "yüzde 50+1" kuralı olduğuna işaret ediliyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, üzde 50 artı 1 olan oy oranının yüzde 40'a düşürülmesi tartışmasına ilişkin şöyle konuştu:

  • "Kervan yolda düzülür mantığıyla hareket edilebilir mi? Bir devlet, ülke yönetiyorsunuz. Ülke yönetmek, devlet yönetmek ciddi iştir, büyük bir sorumluluktur. 'Olmadı hadi bir daha düzeltelim.' Bu yap bozla olacak şeyler değil. Milletin aklıyla alay etmesinler. Bu millet gerçeği gördü, olayın da farkında. Bunu tartışmak demek, demek ki seçilmeyle ilgili kaygısı oluştu, artık seçilemeyeceğini biliyor. Yarın da 40 artı 1 demez, 30 artı 1 der. Bu tamamen içinde bulundukları paniğin, korkunun göstergesi, bunu tartışmayı bile doğru bulmuyoruz."

"Kişisel görüşüm, kimseyle görüşmedim"

Yaşanan tartışmalar üzerine Twitter hesabı üzerinden bir açıklama daha yapan Faruk Çelik, önerisini yineleyerek, “Türkiye sosyolojisi ve ekonomisi %50 artı 1 oy yükünü çekemez” dedi.

Bu önerinin kişisel görüşü olduğunu ve kimseyle görüşmediğini ifade eden Faruk Çelik, ‘Cumhur İttifakı’nın oy oranının yüzde 50’nin altına düştüğü” için bu öneriyi yaptığına yönelik iddialara ise “Madem öyle, bu durumda demek ki başkaları da %50’nin üzerine çıkacak” şeklinde yanıt verdi.

ABD'de başkan nasıl seçiliyor?

Bilinenin aksine Amerikan başkanı, teknik olarak doğrudan halk oyu ile seçilmiyor. Sandık başına giden Amerikan halkı seçiciler kurulu (“Electoral College”) denen ve sadece başkan seçmekle görevlendirilen bir meclisin delegelerini seçiyor. Aslında seçilen bu meclis tamamen sembolik bir görevi yürütüyor. Nitekim, delegeler oyları ile bağlı. Yani hangi aday için seçilmişlerse, o aday için oy kullanmak mecburiyetindeler.

“Seçici kurul”da her eyalet, 538 üyeli Amerikan Kongresine gönderdiği toplam üye kadar, seçici delege oyuna sahip. Seçim günü sayısal olarak adayların bu mecliste kazandıkları oy sayısına göre başkan belirlenmekte. Salt çoğunluk (yarının bir fazlası) oyu (270 seçici delege) kazanan aday başkan seçilmiş kabul ediliyor.

En kritik eyaletler California (55), Teksas (38), New York (29), Florida (29), Illinois (20) ve Pennsylvania (20). California, New York ve Illinois eyaletleri Demokratların, Teksas eyaleti ise Cumhuriyetçilerin kalesi olarak görülüyor.

Başkanlık yarışının sonucunu genelde, en çekişmeli seçim bölgeleri olan Ohio ve Florida belirliyor.

Sandıkta en fazla oyu alanın başkan seçilmeme olasılığı var mı?

Electoral College sistemi nedeni ile bu olasılık özellikle oy sayıları birbirine yakın çekişmeli başkanlık seçimlerinde var. Nitekim, 1876, 1888 seçimlerinde ve son olarak 2016 yılındaki başkanlık seçiminde ülke genelinde en fazla oy alan aday, electoral college’da daha az sayıda sandalye kazandığı için başkan olamadı. 2000 yılında Al Gore, ülke çapında toplam halk oyunda George W. Bush’tan yarım milyon daha fazla oy aldı;ancak Florida’da Bush’a 500 oy farkla yenildi. Bu 500 oy farkı da mahkeme kararıyla kabul edildi.

ABD'de 2016'da önemli bir sürprize imza atan Cumhuriyetçi Donald Trump, Demokrat rakibi Hillary Clinton'dan yaklaşık 200 bin daha az oy almasına rağmen, başkanlık için gereken 270 seçici kurul üye sayısını geçerek başkan oldu.

“Blue states (mavi eyaletler)”, “red states (kırmızı eyaletler)” nedir?

Amerikan siyasi geleneğinde Demokrat Partinin rengi mavidir. Cumhuriyetçi Partinin rengi ise kırmızıdır. Bütün Amerikan medyası, seçim haberlerinde Demokratların kazandığı eyaletleri haritada mavi renkle, Cumhuriyetçilerin kazandıkları eyaletleri ise kırmızı renkle boyar.

Bu nedenle, uzun süredir Demokrat Partinin kazandığı eyaletler, Demokratların kalesi anlamında “blue states” ifadesiyle, Cumhuriyetçi Partinin kazandığı eyaletler ise “red states” ifadesiyle anılıyor. Bu iki parti arasında gidip gelen eyaletlere ise “swing states (değişken eyaletler)” deniyor.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >