Hong Kong protestoları etrafında İngiltere-Çin gerilimi

Hong Kong'taki gösteriler sırasında bazı protestocular İngiltere bayrağı taşıdı.
Hong Kong'taki gösteriler sırasında bazı protestocular İngiltere bayrağı taşıdı.

Hong Kong’un yönetiminin İngiltere’den Çin’e devredilişinin 22. yılında Hong Kong’da yüz binlerce kişi protesto gösterileri için sokaklara akın etmiş, parlamento binasını basmıştı.

Çin yönetimi, İngiltere'yi eski sömürgesi Hong Kong'taki tartışmalı bir yasa tasarısına karşı düzenlenen protesto gösterilerine destek vermekle suçluyor.

İngiltere'ye sert çıkan Çin'in Londra Büyükelçisi Liu Şiaoming, "Bazıları Hong Kong'u hâlâ Birleşik Krallık'ın yönetimi altında görüyor. Ama Hong Kong'un artık anavatanının kucağına döndüğünü unutuyorlar" ifadelerini kullandı.

Bu açıklamaların ardından Liu, İngiltere Dışişleri Bakanlığına çağrıldı. Bakanlık, Liu'nun açıklamalarını "kabul edilemez ve yanlış" olarak tanımladı.

Hong Kong'un İngiltere'den Çin'e devredilmesinin 22. yılında yüz binlerce kişinin sokaklara çıkarak protesto gösterisinde bulunması, Hong Kong parlamentosunu basması İngiltere'yle Çin arasında diplomatik gerilime neden oldu.

Hong Kong'un Çin'e devredilişinin her yıl döneminde küçük çaplı protestolar gerçekleşirken bu kez yüz binlerce kişi sokaklara çıktı. Zira zanlıların Çin'e iadesini kolaylaştıran yasal düzenleme girişimine tepki devam ediyor.

Söz konusu tasarı haftalarca protesto edilmiş, tasarı gösterilen tepkiler nedeniyle geçen ay rafa kaldırılmıştı; ancak protestocular tasarının resmen geri çekilmesi ve Hong Kong lideri Carrie Lam'in istifasını talep ediyor.

Çin'in Londra Büyükelçisi'nden İngiltere'ye suçlama

Çin'in Londra Büyükelçisi Liu Şiaoming'in, düzenlediği basın toplantısında, "Bazıları Hong Kong'u hâlâ Birleşik Krallık'ın yönetimi altında görüyor. Ama Hong Kong'un artık anavatanının kucağına döndüğünü unutuyorlar. Onlara diyorum ki: Ellerinizi Hong Kong'un üzerinden çekin ve saygı gösterin. Bu sömürgeci zihniyet, bazı yetkililerin ve siyasetçilerin aklından hâlâ çıkmıyor." ifadelerini kullanarak İngiltere'yi Hong Kong'un iç işlerine karışmakla suçlaması iki ülke arasında gerilime yol açtı.

  • Bu açıklamaların ardından Çin'in Londra Büyükelçisi Liu Şiaoming İngiltere Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.
  • Bakanlık, Liu'nun açıklamalarını "kabul edilemez ve yanlış" olarak tanımladı.

İngiliz politikacılar Hong Kong'taki protestolara nasıl bakıyor?

İngiltere'de Theresa May'den boşalan başbakanlık koltuğu için öne çıkan adaylardan Boris Johnson, Hong Kong'daki protestoculara tam destek verdiğini belirterek Pekin'i uyardı. "Bir ülke iki sistem" anlayışının uygulanmaması gerektiğini ifade eden Johnson, şunları söyledi:

  • "İade kararlarının siyasi ve keyfi olabileceğinden ve insan haklarını ihlal etme olasılığından dolayı Hong Konglular endişe duymakta gayet haklı."

Boris Johnson
Boris Johnson

Başbakanlık yarışının diğer önemli bir adayı Dışişleri Bakanı James Hunt da yaptığı açıklamada, "Hong Kong'un 1997 yılında Çin'e devrinden sonra Pekin yönetiminin verdiği taahhütleri yerine getirmemesi halinde bu durumun sonuçları olacak." dedi.

 Çin'in Hong Kong idari bölgesinde zanlıların Çin'e iadesini kolaylaştıran yasal düzenlemelere tepki gösteren protestocular meclisi basmıştı.
Çin'in Hong Kong idari bölgesinde zanlıların Çin'e iadesini kolaylaştıran yasal düzenlemelere tepki gösteren protestocular meclisi basmıştı.

Hong Kong’un son İngiliz Valisi Chris Patten de yasa tasarısıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, bunun uluslararası bir ticaret merkezi olan Hong Kong’un hukuk devleti kimliğine, istikrarına ve güvenliğine vurulmuş "korkunç bir darbe" olduğunu dile getirmişti.

Chris Patten
Chris Patten

22 yıl önce Hong Kong Çin yönetimine devredildi

Çin'e bağlı özel yönetim bölgesi olan Hong Kong, Çin'in "afyon savaşı"nı İngiltere'ye karşı kaybetmesinden sonra 1842'de bu ülkeye devredilmişti. Çin, daha sonra 1 Temmuz 1898'de Hong Kong dahil bölgedeki 235 adayı İngiltere'ye kiraladı.

Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesiyle" uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde 1997'de Çin'e devredildi. İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde, bölgeye 2047 yılına kadar Çin'e sadece dış politika ve savunma gibi alanlarda bağlı kalarak "tek ülke iki sistem" politikasıyla kendi idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı tanındı.

Hong Kong Özel İdari Bölge Baş Yöneticisi Carrie Lam özeleştiride bulundu

Hong Kong Özel İdari Bölge Baş Yöneticisi Carrie Lam, yaptığı konuşmada, uzun süredir devam eden gösterilerin kendisine gençleri ve vatandaşları dinlemesi gerektiğini gösterdiğini kaydetti.

Hükümetin aslında iyi niyete sahip olduğunu belirten Lam, "Bu durumdan ders çıkaracağım ve şunu temin ederim ki hükümetin gelecekteki çalışmaları halkla daha yakın olacak, onların beklentilerine, düşüncelerine ve amaçlarına daha duyarlı olacak." diye konuştu.

Tepki çeken şüphelilerin iadesi yasa tasarısı nedir?

Protestolara sebep olan, şüphelilerin Çin'e iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı, 3 Nisan'da parlamentoya sunulmuştu. Düzenlemeler, zanlıların Çin ana karası, Çin'in Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan'a iadesini kolaylaştırıyor.

Hong Kong parlamentosunda, değişikliğe karşı çıkan milletvekilleriyle değişiklik yanlıları arasındaki kavgada çok sayıda milletvekili yaralanmıştı.

  • Muhalifler, iade yasasında yapılacak bu değişikliğin, Hong Kong'un özgürlüklerini ortadan kaldıracağını savunurken, Hong Konglu yetkililer bir cinayet zanlısının Tayvan'a iadesi için bu değişikliğin yapılması gerektiğini belirtiyor.

Muhalifler yasanın çıkması halinde bunun Çin'in Hong Kong'daki siyasi muhalifleri hedef almasıyla sonuçlanacağından endişe ediyor.

Hong Kong Özel İdari Bölge Baş Yöneticisi Lam, 15 Haziran'da yaptığı basın toplantısında, tasarının, toplumda çok büyük fikir ayrılıklarına yol açtığını ifade ederek, yasal düzenlemenin askıya alındığını duyurmuştu. Bu kararı yeterli bulmayan göstericiler tasarının tamamen iptal edilmesini istiyor.

Hong Kong özelinde Çin-İngiltere arasında zaman zaman gerilim yaşanıyor

2016 yılında İngiltere parlamentosuna Hong Kong'a ilişkin sunulan raporda da bölgedeki özgürlük konusunun eleştirilmesinin yanı sıra Çin'de Hong Konglu kitapçıların gözaltına alınma sorununa değinilmişti. İngiltere'nin Hong Kong ile ilgili raporuna Çin'den sert tepki gelmişti.

Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İngiltere'nin Hong Kong ile ilgili son 6 aylık raporunda Çin'e yöneltilen suçlamalar yalanlanırken, İngiltere'ye Hong Kong meselesine karışmama çağrısında bulunulmuştu.

Açıklamada, Hong Kong'un Çin'e ait "özel yönetim bölgesi" olduğunun altı çizilerek Hong Kong meselelerinin Çin'in iç meselesi olduğu ve yabancı ülkenin buna karışma hakkının olmadığı vurgulanmıştı.

2014 yılında da iki ülke arasında yine gerilim yaşanmıştı. İngiltere'nin saygın gazetelerinden Financial Times polis ile Hong Kong'lu eylemciler arasındaki çatışmalar devam ederken, Çin hükümetinin Hong Kong’u ziyaret etmek isteyen bir grup İngiliz milletvekilini engellediğini yazmıştı.

2014 yılında şehirde yaşanan demokrasi yanlısı 'Occupy' (İşgal) hareketi nedir?

2014 yılında Çin'in, özel yönetim bölgesi Hong Kong'ta demokratik reformlara izin vermemesi üzerine başlayan olaylar sonrası 'Occupy Central' hareketi, Hong Kong'un merkezinde hükümet binalarının önünde oturma eylemi yapmıştı.

Öğrenciler ve demokrasi yanlısı eylemcilerin bu yürüttüğü kampanyalar daha sonra kitlesel gösterilere dönüşmüştü.

Protestolar sırasında sarı şemsiyeler Hong Kong'da demokrasi hareketinin simgesi olmuştu.
Protestolar sırasında sarı şemsiyeler Hong Kong'da demokrasi hareketinin simgesi olmuştu.

Protestolara Çin yönetiminin özel idari bölgesi Hong Kong için açıkladığı seçim reformu yol açmıştı. Zira Hong Kong'un yönetim başkanının 2017'de halk tarafından seçilmesini öngören yasa, adayların Pekin'e yakın bir komite tarafından belirlenmesini öngörüyordu.

Gösteriler temelinde, demokrasi yanlılarının oluşturduğu Occupy Central'ın (Merkezi İşgal Et) başlattığı bir sivil itaatsizlik hareketi yer alıyordu. Merkezi İşgal Et'in uzun adı Occupy Central with Love and Peace (Aşk ve Barışla Merkezi İşgal Et).

Kampanyayı yürütenler siyasi reform ve uluslararası standartları karşılayan ölçüde demokratik seçimler talep etmişti.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >