'İstihbarat CHP'yi karıştırıyor' iddialarına yanıt: İstihbarata gerek yok, Muharrem Bey yeter

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'istihbarat CHP’nin içini karıştırıyor' iddiası için "İstihbaratımıza gerek yok, Muharrem Bey yeter" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'istihbarat CHP’nin içini karıştırıyor' iddiası için "İstihbaratımıza gerek yok, Muharrem Bey yeter" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite’nin Beşinci Toplantısı için gittiği Doha dönüşü uçakta gündemi değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Beştepe'ye giden CHP'li' tartışmasıyla ilgili "Kendi kumpasları açık ve net ortada. İstihbarat CHP’nin içini karıştırıyor iddiası doğru değil. İstihbaratımıza gerek yok, Muharrem Bey yeter" dedi.

Katar dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'deki tartışmalara değindi. "Kendi kumpasları açık ve net ortada" diyen Erdoğan, 'istihbarat CHP’nin içini karıştırıyor' iddiası için "İstihbaratımıza gerek yok, Muharrem Bey yeter" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine yöneltilen sorulara şöyle cevap verdi:

"CHP siyaset değil, yalan üretiyor"

-CHP odaklı bir tartışma var. Siz, Kemal Kılıçdaroğlu’nun başında olduğu bir CHP’den memnun musunuz? Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başından ayrılmamasını mı istersiniz? Yoksa o gitsin yerine başka biri mi gelsin istersiniz? Sizin bu konudaki arzunuz nedir?

Tespitiniz yerindedir. Bizim için artı değer kazandırıyor. Görüldüğü gibi bu CHP, siyaset değil yalan üretiyor. Çözüm değil, sorun üretiyor. Bay Kemal CHP’yi yalan üretme merkezi haline getirdi. Şu anda kendi kumpasları çok açık ve net ortada. Bir gün söylediğini ertesi gün inkar ediyor. Önce "Niye olmasın?" diyor. Sonra böyle "bir şeyin olmadığını, olabileceğini" söylemek gibi garip yaklaşımları var.

"İstihbaratımıza gerek yok, Muharrem Bey yeter zaten"

-Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir iddiası var. İstihbarat birimleri tarafından CHP’nin içinin karıştırıldığını öne sürdü. Böyle bir şey söz konusu mu?

İstihbaratın öyle büyük işleri var ki… Böyle basit işlerle uğraşacak vakti mi var? Şu anda istihbarat örgütümüz Barış Pınarı Harekatı ile uğraşıyor. Türkiye’yi dışardan kuşatan bütün o malum çevrelerle uğraşıyor. Bir de şimdi CHP’nin işiyle uğraşıp CHP’nin içinde ne var ne yok onlarla mı zaman geçirecek. Bay Kemal buradan kendine çıkış yolları arıyor. Bunları söyleyerek “Bizim içimizde kumpas yok” demeye getiriyor. Bay Kemal sen bunu git şu anda Muharrem (İnce) Bey’e anlat. Muharrem Bey senin içini gayet iyi anlatıyor. İstihbaratımıza gerek yok, Muharrem Bey yeter zaten.

Ne olmuştu?

  • Sözcü yazarı Rahmi Turan, 20 Kasım tarihinde "Müthiş haber" başlıklı yazısında, isim vermeden bir CHP’linin 9 Kasım’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gizlice görüştüğünü yazmıştı. Turan, yazısında 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, huzuruna çıkan CHP’liyi genel başkan olarak görmek istediğini' iddia etmişti.
  • Bu CHP'linin kim olduğu ve haberin doğruluğuna ilişkin tartışmalar sonrası ertesi gün "Müthiş haber" başlığıyla bir başka yazısı yayımlanan gazeteci Rahmi Turan, "Saray'a yakın haber kaynağına bir kez daha sorduğunu, kesin bir ifadeyle 'Yüzde yüz doğru!' yanıtını aldığını" öne sürmüştü.
  • İddianın gündeme oturmasıyla birlikte Rahmi Turan, “söz konusu CHP’linin Muharrem İnce olduğunu” iddia etmişti.
  • Rahmi Turan, haberi aldığı kaynağın kimliğini gizli tutarken, gazeteci Talat Atilla, “Haber kaynağı ben değilim. Bunu söyleyenleri mahkemeye vereceğim” şeklinde demeç vermişti.
  • Sözcü yazarı Turan ise bu beyan üzerine yine sozcu.com.tr üzerinden “Saray’daki CHP’li” yazısındaki bilgi kendisine Talat Atilla’nın verdiğini açıklamıştı.

"Ülkemizin, milletimizin zararına olacak bir vaadin içine girmeyiz"

-Son günlerde, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusu üzerinden yeniden gündem oluşturuluyor. Kitlelerin etkilenmesine dönük çabaları nasıl yorumluyorsunuz? Ekonomideki son duruma ilişkin değerlendirmeniz nedir?

  • Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusu, fazla uzun sürmez, kısa bir süre sonra bu olayın nasıl bir manipülasyon, ülke ekonomisini çökertmeye dönük nasıl bir adım olduğunu herkes kabul edecek ve bunun karşısında durmaya başlayacak. Bunun, ülkemize bir kazanımı yok, kaybettirir. Şu anda İskandinav ülkeleri artık bu işten vazgeçme noktasına geldiler.

Seçim kaybına vesile dahi olsa biz asla ülkemizin, milletimizin zararına olacak bir vaadin içine girmeyiz. Kaldı ki bir taraftan işsizlik konusunda mücadele veriyoruz diğer taraftan işsizliğe zemin oluşturacak taleplerle karşılaşıyoruz. Bu insanlar çalışıyor zaten. Bu insanları niye kapıya koyup, sonra iş arama yoluna sokalım. Çünkü ne olacak? Yine iş arayacak. Ondan sonra da maalesef bir başkasının istihdam hakkını kullanmış olacak. Bunlara niçin böyle bir yol aralayalım? Bu, Türkiye ekonomisi için çok ciddi bir zarardır.

"Etkisiz hale getirilen terörist sayısı bin 230"

-Türkiye, ABD ve Rusya ile sağlanan mutabakatlara uygun hareket ediyor. TSK, terör örgütü YPG’nin saldırılarına karşılık veriyor. Barış Pınarı Harekatı gelinen aşamada bitiyor mu? Bu süreç ne kadar devam edecek?

Barış Pınarı Harekatına tarih belirlemek yanlış olur. Bizim buradaki mücadelemiz belli bir takvime bağlı değil. Bu tür askeri harekatlarda herhangi bir tarih vermek mümkün olmaz. Bugün itibarıyla etkisiz hale getirilen terörist sayısı bin 230. Bizim de 13 Mehmetçiğimiz şehit Suriye Milli Ordusundan da 241 şehit var. Sivil kayıp sayısı da 22.

"Bizim mücadelemiz Kürtlerle değil, teröristlerledir"

  • YPG, PYD terör örgütü ama birileri inatla Kürtler diye ifade ediyor. Bu yaklaşım tarzı gerek Türkiye’deki gerekse Suriye’deki Kürt kardeşlerimize hakarettir.
  • Biz kalkıp da YPG, PYD üzerinden Kürtleri terörist ilan edemeyiz. Bu haksızlıktır. Terörist teröristtir. Bizim mücadelemiz Kürtlerle değil, teröristlerledir. PYD, YPG, DEAŞ teröristtir. Bu örgütlerin hepsi ile mücadele ediyoruz. Bakıyorsun bir terörist Mazlum Kobani adını kullanıyor. Bu adam Ferhat Abdi Şahin, Şahin Cilo kod adını kullanan terörist. Bu adamın katıldığı kanlı eylemlerin haddi hesabı yok. Yüzlerce insanın kanına girdi. Bunu Sayın Trump’a, Sayın Putin’e görsellerle anlattım.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >