Edebiyat sinemadan üstün değildir: Dekalog

dekalog kapak
dekalog kapak

Krzysztof Kieslowski’nin insanlığa hediye ettiği on güzel hikaye… Hiçbiri bir diğerinden ayrılamayacak kadar güzel; büyüleyici, çarpıcı ve sarsıcı… Bir bütünün farklı parçaları gibi ama bir o kadar da aynı rengin farklı tonları…

“Büyük sinemacıların eserlerinin belli bir yönü üzerinde durma konusunda hep isteksiz olmuşumdur çünkü bunun, eseri kaçınılmaz olarak basitleştirme ihtimali vardır. Fakat Kieslowski ve yardımcı yazar Piesiewicz'in senaryolarını içeren bu kitapta fikirlerden sadece bahsetmek yerine bunları dramatize etme konusunda çok ender rastlanan bir yetenekleri olduğu gözlemini yapmak yersiz olmaz. Kastedilen olguyu dramatik bir eylemle anlatarak, izleyicinin anlatılanın ötesinde gerçekleşen şeyleri keşfetmesi gibi bir kazancın da sahip oluyorlar. Bunu öyle hayranlık verici bir yetenekle yapıyorlar ki, fikirlerin ortaya çıkışını farkedemiyor ve ancak çok sonraları kalbinize ne kadar derinden nüfuz ettiklerini anlayabiliyorsunuz.”

-Stanley Kubrick

Dekalog, Kieslowski’nin bir söyleşide söylediği, masum bir cümle olan “edebiyat sinemadan üstündür” sözünün aslında övgü bekleyen sinsi bir tevazunun ifade edilişi olarak gösterilmesine sebep olacak kadar edebiyat dolu bir başyapıt. Bütün sanat dallarının bir araya getirilmesi olarak tanımlanan sinemanın, bu ülküye en çok yaklaşan birkaç eserinden birisi. Sadece Kieslowski’ye atıfta bulunabilecek bu beceri, müzikten pandomime, betimlemeden senkronizasyona kadar sanatın çıkabileceği bir zirveden çok, görüntüye aldığı olguların üstünden bir iletişim aracı oluşturarak yükü diyaloglardan çok resmedilenler üzerine dağıtması, bu sırada sembolizmi asla eksik bırakmaması ve Kubrick’in de ifade ettiği gibi fikirlerden sadece bahsetmek yerine bunları dramatize etmesi olarak gösterilebilir. Kieslowski kariyerinin ilk günlerinden beri böyle bir sanat teorisi yani poetikaya sahipti ancak Dekalog ile beraber bu işin zirvesini bütün dünyaya göstermiştir.

Bölümler, Yahudilerin on emiri’nden uyarlama birer senaryoya göre dağılmıştır ancak ne Kieslowski ne de Piesiewicz bu emirlerin uygulamalarına tamamen adapte hissetmeyerek, işin içine hayal gücünü karıştırarak daha da serbest bir senaryo ortaya koymuşlardır. Bütün hikayelerin bir sitede gerçekleşmesi, olaylara bir bütünlük kazandırıyor ve Kieslowski bu yolla kendi mikro evrenini izleyicinin gözleri önüne sunuyor. Dekalog’da ölümler, kazalar, savaşın hala süren etkileri, aşk, günah insana dair neredeyse her olgu kendine bir sahne bulabiliyor. Bütün bunların arasında Kieslowski bize hep, devrilen bir mumun aktıktan sonra anne heykelinin gözünden düşen bir damlaya dönüşmesi; ölümle yaşam arasında giden bir hastanın, yanı başında duran bardaktaki suyun içinden çıkmaya çalışan bir arıyı; veya savaşın etkilerinin kalmış olduğu bir duvarda dik duramayan resim ve sigara içerken kaygılı olmasına rağmen küllük aramayacak kadar bu hayattan bezmiş olan bir kadını, sigaranın külünü eline bırakırken gösterdiği doğallığı izlettiriyor. İşte bu sahnelerin tümünü bir araya toplayıp yoğunlaştırdığımızda, sadece edebiyattan hatırlayabildiğimiz derin bir his uyandırıyor.

Bölüm 1 Dekalog Jeden
“Senin tanrın benim. Başka tanrı yok”İlk bölüm, öğretim üyesi bir baba ve oğlu arasındaki varlık tartışmalarının sahnelendiği bölümdür. Tanrının varlığını merak eden çocuk ve bilim yoluyla her şeyin üstesinden gelinebileceğini düşünen iki kuşağın nihilist bir biçimde resmedilişi.
Bölüm 1 Dekalog Jeden “Senin tanrın benim. Başka tanrı yok”İlk bölüm, öğretim üyesi bir baba ve oğlu arasındaki varlık tartışmalarının sahnelendiği bölümdür. Tanrının varlığını merak eden çocuk ve bilim yoluyla her şeyin üstesinden gelinebileceğini düşünen iki kuşağın nihilist bir biçimde resmedilişi.
Bölüm 2 Dekalog Dwa
“Tanrı’nın ismini boş yere anma”İkinci bölüm, ölüm döşeğinde bir adam, adamın sanatçı eşi ve yine aynı adamın doktoru arasında geçen hikayenin sahnelendiği bölümdür. Kadının kocasına bağlı yaşamı ve kocasından ayrı kendi kendi başına yaptıklarının sarmaşık bir biçimde birbirine girmesinin ardından, komşuları olan doktorun dudaklarının arasından dökülecek kelimelere bağlı, ölüm kalım mücadesi.
Bölüm 2 Dekalog Dwa “Tanrı’nın ismini boş yere anma”İkinci bölüm, ölüm döşeğinde bir adam, adamın sanatçı eşi ve yine aynı adamın doktoru arasında geçen hikayenin sahnelendiği bölümdür. Kadının kocasına bağlı yaşamı ve kocasından ayrı kendi kendi başına yaptıklarının sarmaşık bir biçimde birbirine girmesinin ardından, komşuları olan doktorun dudaklarının arasından dökülecek kelimelere bağlı, ölüm kalım mücadesi.
Bölüm 3 Dekalog Trzy
“Altı gün çalış, bir gün dinlen”Üçüncü bölüm, yalnız bir kadının ve onun sonradan evlenmiş olan eski sevgilisiyle arasında geçen mini bir hikayenin sahnelendiği bölümdür. Modern insanın yalnızlık ölçütünün sembollere dayandırılarak resmedildiği en acıklı Dekalog bölümü.
Bölüm 3 Dekalog Trzy “Altı gün çalış, bir gün dinlen”Üçüncü bölüm, yalnız bir kadının ve onun sonradan evlenmiş olan eski sevgilisiyle arasında geçen mini bir hikayenin sahnelendiği bölümdür. Modern insanın yalnızlık ölçütünün sembollere dayandırılarak resmedildiği en acıklı Dekalog bölümü.
Bölüm 4 Dekalog Cztery
“Annene ve babana saygılı olacaksın”Dördüncü bölüm, genç bir kız ve o kızın yıllarca babası olarak bildiği ancak gerçekte babası olmayan bir adamla arasında geçen hikayenin sahnelendiği bölümdür. Sevginin sınırı nedir? Aşk ile sevgi arasındaki sınırın aşılması kendiliğinden mi olur, yoksa sorgulamanın sonucu mudur? İşte tüm bu soruların cevabını rasyonellikten uzak, sadece duygusal yoğunlaşmalar üzerinden gidilerek anlatılışı
Bölüm 4 Dekalog Cztery “Annene ve babana saygılı olacaksın”Dördüncü bölüm, genç bir kız ve o kızın yıllarca babası olarak bildiği ancak gerçekte babası olmayan bir adamla arasında geçen hikayenin sahnelendiği bölümdür. Sevginin sınırı nedir? Aşk ile sevgi arasındaki sınırın aşılması kendiliğinden mi olur, yoksa sorgulamanın sonucu mudur? İşte tüm bu soruların cevabını rasyonellikten uzak, sadece duygusal yoğunlaşmalar üzerinden gidilerek anlatılışı
Bölüm 5 Dekalog Piec
“Öldürmeyeceksin”Beşinci bölüm, ahlaki bütün değerleri rafa kaldırmış bir taksici ve amaçsız bir genç arasında geçen hikayenin sahnelendiği bölümdür. Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta Şimon Perez’e hitaben tüm dünyaya hatırlattığı “Öldürmeyeceksin” emrinden yola çıkarak, modern insanın bunalımlarını gözler önüne sererip, adalet vurgusuyla da en çarpıcı etkinin yapıldığı bölümdür.
Bölüm 5 Dekalog Piec “Öldürmeyeceksin”Beşinci bölüm, ahlaki bütün değerleri rafa kaldırmış bir taksici ve amaçsız bir genç arasında geçen hikayenin sahnelendiği bölümdür. Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta Şimon Perez’e hitaben tüm dünyaya hatırlattığı “Öldürmeyeceksin” emrinden yola çıkarak, modern insanın bunalımlarını gözler önüne sererip, adalet vurgusuyla da en çarpıcı etkinin yapıldığı bölümdür.
Bölüm 6 Dekalog Szesc
“Zina yapmayacaksın”Altıncı bölüm, genç bir adamın karşı komşusuna duyduğu aşkın sahnelendiği bölümdür. Bağlılık tek taraflı mıdır? İnsan karşısındakinin duygularını tamamen hissedebilir mi? Yoksa aşk her zaman tek tarafın yıkıldığı bir duyguların fayrap olduğu durum mudur? Bütün bu soruların cevaplarının anlatıldığı, duygu patlaması yaşatılması…
Bölüm 6 Dekalog Szesc “Zina yapmayacaksın”Altıncı bölüm, genç bir adamın karşı komşusuna duyduğu aşkın sahnelendiği bölümdür. Bağlılık tek taraflı mıdır? İnsan karşısındakinin duygularını tamamen hissedebilir mi? Yoksa aşk her zaman tek tarafın yıkıldığı bir duyguların fayrap olduğu durum mudur? Bütün bu soruların cevaplarının anlatıldığı, duygu patlaması yaşatılması…
Bölüm 7 Dekalog Siedem
“Çalmayacaksın”Yedinci bölüm, kendi kızını annesi zannettiği kadından çalmak zorunda kalan genç bir kadının hikayesinin sahnelendiği bölümdür. Toplumsal ve kişisel sebepler sonucu, evlilik dışı doğan bir çocuk annesinden alınır ve daha yaşlı bir kadına verilir. Genç anne bu durumu kabullenemez ve izleyiciye, “insan kendine ait olanı aldığında çalmış sayılır mı?” sorusunu sordurur. İnsanların içini acıtarak, alışılmış kuralları sorgulanmasıdır
Bölüm 7 Dekalog Siedem “Çalmayacaksın”Yedinci bölüm, kendi kızını annesi zannettiği kadından çalmak zorunda kalan genç bir kadının hikayesinin sahnelendiği bölümdür. Toplumsal ve kişisel sebepler sonucu, evlilik dışı doğan bir çocuk annesinden alınır ve daha yaşlı bir kadına verilir. Genç anne bu durumu kabullenemez ve izleyiciye, “insan kendine ait olanı aldığında çalmış sayılır mı?” sorusunu sordurur. İnsanların içini acıtarak, alışılmış kuralları sorgulanmasıdır
Bölüm 8 Dekalog Osiem
“Yalancı şahit olmayacaksın”Sekizinci bölüm, öğretim üyesi olan bir kadın ve onu görmek için Amerika’dan gelen başka bir kadının hikayesinin sahnelendiği bölümdür. Geçmişte verilmiş bir kararın hesaplaşması ve o kararların tekrardan büyüyerek insanın karşısına anlatırken, “doğru her zaman iyi midir?” sorusuna cevap aranır.
Bölüm 8 Dekalog Osiem “Yalancı şahit olmayacaksın”Sekizinci bölüm, öğretim üyesi olan bir kadın ve onu görmek için Amerika’dan gelen başka bir kadının hikayesinin sahnelendiği bölümdür. Geçmişte verilmiş bir kararın hesaplaşması ve o kararların tekrardan büyüyerek insanın karşısına anlatırken, “doğru her zaman iyi midir?” sorusuna cevap aranır.
Bölüm 9 Dekalog Dziewiec
“Komşunun evine göz dikmeyeceksin”Dokuzuncu bölüm, sağlık problemleri sebebiyle evliliklerinde sürekli gerilimler yaşayan evli bir çiftin sahnelendiği bölümdür. Aşk metalaştırılabilir mi yoksa manevi hayatta çıkılabilecek bir zirve midir? Bu sorunun en başından sonuna kadar her harfinin sorgulamaya tutulduğu bir bölümdür.
Bölüm 9 Dekalog Dziewiec “Komşunun evine göz dikmeyeceksin”Dokuzuncu bölüm, sağlık problemleri sebebiyle evliliklerinde sürekli gerilimler yaşayan evli bir çiftin sahnelendiği bölümdür. Aşk metalaştırılabilir mi yoksa manevi hayatta çıkılabilecek bir zirve midir? Bu sorunun en başından sonuna kadar her harfinin sorgulamaya tutulduğu bir bölümdür.
Bölüm 10 Dekalog Dziesiec
“Komşunu kıskanmayacaksın”Onuncü bölüm, babalarından vasiyet olarak değerli bir pul koleksiyonu kalan, maddi durumları kötü durumdaki iki kardeşin sahnelendiği bölümdür. Diğer bölümlere göre daha çok mizah işlenen bu bölümde, modern insanın varlığına anlam arayışı, kara mizahla anlatılmıştır.Dekalog, bütün bölümleriyle insanı derinden etkiler. İnsanların davranışlarını, çelişkilerini ve toplumsal ilişkileri anlamak için buyrukların da üstünde başka anlamlar aranması gerektiğini gözler önüne koyar. Bütün insanlık tarihi boyunca geçerli olan kuralların yeterliliğini test eder. Erdem nedir? Sorusunun cevabını ararken, erdemin değişip değişmediğini Kieslowski’nin iyi niyeti ve yaptıklarıyla sorgulatan bu eser, sinema tarihinin kült yapımlarından biri olduğunu her yönüyle önümüze koyar.
Bölüm 10 Dekalog Dziesiec “Komşunu kıskanmayacaksın”Onuncü bölüm, babalarından vasiyet olarak değerli bir pul koleksiyonu kalan, maddi durumları kötü durumdaki iki kardeşin sahnelendiği bölümdür. Diğer bölümlere göre daha çok mizah işlenen bu bölümde, modern insanın varlığına anlam arayışı, kara mizahla anlatılmıştır.Dekalog, bütün bölümleriyle insanı derinden etkiler. İnsanların davranışlarını, çelişkilerini ve toplumsal ilişkileri anlamak için buyrukların da üstünde başka anlamlar aranması gerektiğini gözler önüne koyar. Bütün insanlık tarihi boyunca geçerli olan kuralların yeterliliğini test eder. Erdem nedir? Sorusunun cevabını ararken, erdemin değişip değişmediğini Kieslowski’nin iyi niyeti ve yaptıklarıyla sorgulatan bu eser, sinema tarihinin kült yapımlarından biri olduğunu her yönüyle önümüze koyar.