Eskişehir'de doğanın eczanesi kuruldu: İlaç, kozmetik ve gıdaya kaynak olacak genetik miras koruma altında

Eskişehir'de yürütülen çalışma kapsamında dünyanın farklı bölgelerinden getirilen 220'yi aşkın tıbbi aromatik bitki aynı merkezde toplandı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ile Orman Bölge Müdürlüğü tarafından kurulan bu genetik kaynak alanı, Türkiye'de benzeri olmayan çeşitlilik sunarak hem yerli üretime hem de sağlık, gıda ve kozmetik sektörlerine destek sağlayan stratejik bir merkez haline geldi.
1-4
Eskişehir’de tıbbi aromatik bitkiler üzerine yaklaşık yedi yıl önce başlatılan proje, Türkiye’nin bu alandaki en kapsamlı genetik kaynak merkezlerinden birinin oluşmasını sağladı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) ile Orman Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen çalışmada, dünyanın farklı bölgelerinden derlenen 220’nin üzerinde bitki türü Orman Fidanlığı’nda bir araya getirildi.
2-4
Türkiye’nin genetik kaynak kapasitesi güçleniyor
Projeyi yürüten ekip, 40 dekarlık alanda oluşturulan bu koleksiyonun hem yerli üreticilere hem de araştırmacılara önemli bir kaynak sunduğunu belirtiyor. Ayrıca fidanlığın dışında hazırlanan 40 dönümlük tanıtım alanı ise öğrencilerin ve ziyaretçilerin bitkileri yakından inceleyebilmesine imkân tanıyor. Merkezde yetiştirilen tohum ve fideler, talep eden birçok ile gönderilerek üretimin geniş bir bölgede sürmesine katkı sağlıyor.
3-4
Bitkiler gıda, ilaç ve kozmetik sektörlerinde kullanılıyor
ESOGÜ Tarla Bitkileri Bölümü’nden Prof. Dr. Duran Katar, söz konusu bitkilerin sadece Eskişehir için değil, Türkiye genelindeki üreticiler için de değerli olduğunu ifade ediyor. Bitkilerin çay, gıda takviyesi, baharat, doğal koruyucu ve bitkisel ilaç geliştirme gibi alanlarda kullanılabildiğini vurgulayan Katar, iyi tarım uygulamalarıyla üretilen temiz ve kalıntısız bitkilerin önemine dikkat çekiyor.
4-4
Eşi olmayan çeşitlilik
Prof. Katar, merkezin Türkiye’deki diğer fidanlıklarda bulunmayan ölçüde geniş bir koleksiyona sahip olduğunun altını çizerek, tıbbi aromatik bitkilerin gelecekte sağlık, kozmetik ve gıda endüstrilerinde daha kritik bir rol oynayacağını belirtiyor. Bu genetik kaynakların, hem raf ömrü uzatıcı doğal bileşenlerin geliştirilmesinde hem de bazı hastalıklar için bitkisel çözümler üretmede temel teşkil ettiğini ifade ediyor.
KAYNAK / İHA



