Gölge etme başka ihsan istemem

Yazan; Mustafa Baltacı
Yazan; Mustafa Baltacı

Çocuğumuzdan gencimize, gencimizden yaşlımıza hemen hepimiz kimliğimizi, kişiliğimizi farklı şekillerde ifade ederiz. Farkında olsak da olmasak da… Yürüyüşümüz, gülüşümüz, sesimiz, bakışımız, kokumuz, kıyafetlerimiz, sözlerimiz... Bunların hepsi bizi anlatır, bizden izler taşır. Öte yandan belli bir slogan ışığında yaşarız hayatımızı. Rehber edindiğimiz kişilerin belli sözleri bize yol gösterir. O sözlere uygun şekilde yaşarız. Biz bilincinde olmasak bile hayatımız tam olarak o sözlerin, mesajların, sloganların aynasıdır, aynısıdır. Bu sloganlar daha biraz önce ortaya çıkabileceği gibi binlerce yıl öncesinden de günümüze taşınmış olabilir. Diyojen'in “Gölge etme, başka ihsan istemem!” sözü gibi. Gelin bu sözün hikayesine bir bakalım. Sinop’a gidenleri şehrin girişinde 5 buçuk metre yüksekliğinde bir heykel karşılar. Bu heykel MÖ 412’de Sinop’ta doğan Antik Yunan filozofu Diyojen’i temsil etmektedir. Diyojen'in, benimsediği kinik felsefeye göre insan, her türlü ihtiyaca kapılarını kapamalı, her şeyden ve herkesten tamamen bağımsız yaşamalıdır. İnsan, kendi kendine yetebilmelidir. Diyojen, bu felsefeyi yaşamında somut olarak uygulamıştır. Ailesi varlıklı olmasına rağmen kendisi, malı mülkü terk ederek bir fıçının içinde yaşam sürmüştür. Bu aykırı yaşantısından başka zekası ve hitabeti ile de meşhur olan Diyojen'in Büyük İskender ile yaşadığı ve günümüze kadar ulaşan bir olay vardır. Büyük İskender, medeniyetin içinde fakat medeniyetten tamamen uzak bir biçimde yaşayan meşhur filozof Dijojen’i ziyarete gider ve ona kendisinden bir isteğinin olup olmadığını sorar. O da işaret parmağıyla Güneş’i göstererek “Benden, bana veremeyeceğin şeyi esirgeme!” diye cevap verir. Günümüzdeki ifadesiyle “Gölge etme, başka ihsan istemem.” Binlerce yıl önce söylenen bu sözü bazılarımızın bir motto olarak kullanmasının bir nedeni var. Çünkü bazı insanlar için söylenecek başka bir söz bulmak zor oluyor. Dijojen’in de dediği gibi gölge etmesinler, bizden uzak olsunlar, iyilikleri de kötülükleri de kendilerinin olsun