Tatile çıkmak isteyen var mı?

Arşiv.
Arşiv.

Baharla birlikte gönül yaylarımız gevşemişti, şimdi de tatil vakti geldi. Haziran, temmuz, ağustos; birçok meslek grubunun ve öğrencinin işinin, okulunun olmadığı aylardır. Bu kavrama atfedilen değer ve tanım, coğrafyadan coğrafyaya değişir. Bir Orta Doğulunun tatil anlayışı ile bir İtalyan’ın tatil anlayışı aynı değildir. Bunu zaten bu ifade için kullandıkları kelimelerinin kökenine bakarak anlayabiliriz. Hatta her şeyi böyle anlayabiliriz. Bir topluluğu tanımak istiyorsanız, onların olaylar için seçtikleri kelimeleri incelemeniz size pek çok ipucu verir.

Müslümanların kadim bir öğretisi vardır. Bir işten yorulduğumuzda başka bir işe geçeriz. Yani dinlenmek için işimizi değiştiririz. Kitap okumaktan gözlerimiz bitap düştüyse evi toplayarak zihnimizi dinlendiririz. Evi toplamaktan elimiz, belimiz, kolumuz ağrıdığında yazı yazmak için masamıza otururuz. Bu bizim için kutlu bir tavsiyedir. (Kut, Yaratıcı'dan gelen nur demektir. Kutlu ifadesi de nurlu, ışıklı anlamına gelir.)

Bizim kullandığımız tatil kelimesi Arapça kökenlidir. Atalet sözcüğünden gelir. Atâlet de boş ve işsiz kalma hâlidir. Onun da kökü âtıldır. İşlemeyen, faydasız, hareketsiz demektir. Bizden önceki nesiller tatili bu şekilde tanımlamış. Tatili; çalışmayı bırakmak, boş vermek ve hiçbir şey yapmamak olarak yorumlamış. Pek de tasvip etmemiş. Çünkü yarın ölecekmiş gibi diğer dünya için, hiç ölmeyecekmiş gibi de bu dünya için uğraşan kişiler zaten tatili sevemezdi.

Tatil bütün üretkenliğimizi rafa kaldırıp düşünmeye, bir şeyler ortaya koymaya, keşfetmeye ara verdiğimiz bir zaman dilimi olmamalıdır. Elbette hem fiziksel hem de psikolojik olarak dinlenmeye, mekân değiştirmeye ihtiyacımız var. Ancak bunu kalbimizi ve zihnimizi âtıl bırakarak yapmamalı, süreci bir olgunlaşma ve pişme fırsatı olarak görmeliyiz. Mesela ben yazarım. Yazabilmek için yeni insanlar görmek, gözlem yapmak ve seyahat etmek zorundayım. Tatili böyle değerlendiririm. Evime döndüğümde şapkamın içinde bir sürü hikâye fikri olur.

Son söz yerine: Tatile çıkın ama “tatil”e çıkmayın.

Tuğba Coşkuner: Eğitimci-Yazar-Editör