Vakit Disiplini Kazanmanın Yolu

Vakit Disiplini Kazanmanın Yolu
Vakit Disiplini Kazanmanın Yolu

Enstitüsü'nün genç kurucusu Sara Jane Ho anlatıyor: Kazanmanın Prof. Dr. Sadettin Ökten/ Akademisyen, Yazar, Fikir ve İlim Adamı Biz, vakitle mukayyet varlıklarız. Bir anda doğuyoruz, bir anda da ölüyoruz. Işık, karanlık, bulutlar, mevsimler, güneşin doğuşu, batışı ve gezegenlerin hareketleri... Bunlar bize hep bir şey söyler. Para kazanıyoruz, kaybediyoruz, sonra bir daha kazanıyoruz. İlim okuyoruz, sonra bir daha okuyoruz ve zihnimizde öğrendiklerimizi geliştiriyoruz. Peki, kaybettiğimiz vakti geri sarabiliyor muyuz?

Her gün zamanımızı azalttığımız şu gölgelikte, dünya hayatında ahiret azığımızı hazırlamak için vakti doğru kullanmalıyız. Bunun da yolu muhabbet ve hizmetten geçer. Bize, Allah'ın armağanı olan vakti, sağlığı, imkânı çok dikkatli kullanmamız gerekir. Vakit disiplini kazanmak, imanın gereğidir. Cenabıallah, bizi vakitle kısıtladı. Çünkü biz, zamana ve mekâna bağlı yaşayan varlıklarız. Dolayısıyla zamanla olan ilişkimizi de bir düzen dâhilinde inşa etmeliyiz. İşte Ramazan bunlara bir vesiledir.

Mübarek Ramazan, kendimizi hesaba çekmenin vaktidir. Nefisten azade bir hayat söz konusu değildir. Nefsin ıslah edilmesi lazımdır. Eskiler, bunu “tezkiyeyi nefs”, “tasviyeyi kalp” sözleriyle dile getirir. Bunlar, kalbi ve ruhu manevi kirlerden temizlemek anlamında kullanılan tasavvuf terimleridir. Kalpten lüzumsuz olanları atmak, üzerimizdeki yükü kaldırır.

Ramazan, yaşadığımız hızlı hayattan; Türkiye'nin, dünyanın gündeminden ve benzeri her şeyden uzaklaşma, soyutlanma zamanıdır. Allah'ın Müslümanlara lütfettiği günlerin ta kendisidir. Her kim ki, “Ya Rabb, bana orucumu tutmayı nasip et, yolumu aç!” derse mutlaka onun kalbinde, gönlünde bir istikamet açılır ve bu insanın hâline, tavrına, ameline yansır.

Cenabıallah'ın rızası gözetilerek yapılan işler, karşılığını bulacaktır. İnsanlara bunu duyurmaya gerek yoktur. Hâlbuki modernite görülmek ister. Hatta görüleni gözüne sokar. İslam böyle söylemiyor. Allah zaten biliyor, kimin ne yaptığını. İslam'ın öncelik kriteri, takvadır. Takva, birçok mana taşır. Bir Müslüman'ın Allah'tan sakınması, utanma duygusuna sahip olması, Allah'ın emirlerine gönülden bağlanması, yasaklarından uzak durması... Bu muhabbet kalbe düşerse bunları yapmamak elde değildir.