Azerbaycan’da Türk askerî üssü elzem


İşin gerçeği, Avrupalı dostları Ermenistan topraklarında bir Rus üssü bulunmasından çok da hoşnut değiller. Nitekim 2011 yılında Avrupa Komisyonu’ndaki bir toplantıda bu üssün varlığı hayli tartışma konusu olmuştu. Rus askeri varlığının Ermeni siyasetini doğrudan etkilediği, Batı tarzı demokratik reformları ve Batılı yatırımcıların ülkeye gelmesini engellediği şeklinde yorumlar yapılmıştı.
İşin gerçeği, Avrupalı dostları Ermenistan topraklarında bir Rus üssü bulunmasından çok da hoşnut değiller. Nitekim 2011 yılında Avrupa Komisyonu’ndaki bir toplantıda bu üssün varlığı hayli tartışma konusu olmuştu. Rus askeri varlığının Ermeni siyasetini doğrudan etkilediği, Batı tarzı demokratik reformları ve Batılı yatırımcıların ülkeye gelmesini engellediği şeklinde yorumlar yapılmıştı.

Azerbaycan topraklarında şu an itibariyle bir işgal ordusunun çekirdeği yuvalanmış durumdadır. Beş yıllığına orada kalacağı bildirilen Rus askerinin, ömrümüz yeterse on yıllar boyu orada kaldığını görme bahtsızlığına uğrayabiliriz. Türkiye’deki çekiç güç örneği hafızalarımızda taptaze. Azerbaycan ile Türkiye acilen bir anlaşmaya varmalı ve Karabağ’a yakın bir noktada Türk askeri üssü kurulmalıdır. Bize karşı sürekli şah çeken Putin’e satranç tahtasını dar etmenin yolu işte buradan geçiyor.

2015 yılında Ermeni STK’sı Civilitas Foundation, Alman ve Norveç hükümetlerinin fonladığı bir anket gerçekleştirdi. Bu ankette Ermeni toplumunun güvenlik ve savunma konularına dair temayüllerinin belirlenmesi amaçlanıyordu.

  • İlk soru şuydu:
  • Ermenistan’ın millî güvenliğini sağlamada yabancı devlet veya kurumların rol oynamasına nasıl bakılıyordu? Ermenilerin bu duruma yaklaşımı olumlu muydu, yoksa olumsuz mu?
  • Anket sonuçlarına göre Ermenilerin sadece yüzde 17’si böyle bir duruma olumlu bakıyordu. Fakat ilginçtir, “Ermenistan topraklarında yabancı bir devletin askeri üssü bulunabilir mi?” sorusuna gelindiğinde olumlu bakanların oranı bir anda yüzde 55’lere fırlıyordu.

Ermenistan Rusya’ya muhtaç

Peki, bu çelişkinin arkasında ne yatıyordu? Ermeni halkının yüzde 63’ü güvenlik endişelerini dile getiriyor, Azerbaycan veya Türkiye’den gelecek bir saldırı ihtimaline karşı yabancı bir üssün topraklarında bulunmasının gerekli olduğuna inanıyordu.

Önemli sorulardan biri de, Ermenistan’ın millî güvenliğini sağlamada hangi yabancı devletin tercih edilmesi gerektiğiydi. Bu durumu onaylayanların yüzde 58’i doğrudan Rusya’nın adını veriyor, yüzde 10’u AB diyor, yüzde 7’si Fransa’yı sığınılacak kapı görüyor, yüzde 4’ü ise ABD’yi işaret ediyordu.

 Gümrü şehrinde Rusya’nın Kafkaslardaki en büyük askeri üslerinden biri olan 102. Askeri Üs yer alıyor. Burada konuşlanan Rus askeri sayısı 5 bin civarında.
Gümrü şehrinde Rusya’nın Kafkaslardaki en büyük askeri üslerinden biri olan 102. Askeri Üs yer alıyor. Burada konuşlanan Rus askeri sayısı 5 bin civarında.

Ermenilerin neden böyle düşündüğünü anlamak zor değil. Paşinyan gibi kimi Ermeniler Batı yanlısı bir zihniyete sahip olsalar bile, hiçbir Batı ülkesi Rusya gibi dara düştüklerinde yardıma koşacak yakınlıkta değil. Rusya hemen yanıbaşlarında.

Ayrıca Ermeniler şu gerçeği çok iyi biliyor. 1800’lü yıllarda yüzde 80’leri aşan oranda Türklerin yaşadığı topraklarda bugün bir devlete sahip olabilmişlerse bunu Rusya’ya borçlular. Rusya’nın bölgedeki gücü sıfırlandığında, Ermenistan diye bir devletin kendi başına varolabilmesi pek kolay görünmüyor.

Gümrü’deki Rus üssü

Bütün bu dile getirilen hususları, haritaya baktığınızda çok daha net anlayabilmeniz mümkün. Türkiye sınırının az ötesinde Erivan’dan sonra Ermenistan’ın ikinci büyük şehri olan Gümrü’yü görüyorsunuz. Gümrü ile Ermenistan’ın başkenti Erivan’ın arası yaklaşık 120 kilometre. Kars ile Gümrü arası ise sadece 66 kilometre. Sınır açık olmadığı için doğrudan geçiş bulunmuyor elbette.

İşte bu, neredeyse dibimizde yer alan Gümrü şehrinde Rusya’nın Kafkaslardaki en büyük askeri üslerinden biri olan 102. Askeri Üs yer alıyor. Burada konuşlanan Rus askeri sayısı 5 bin civarında.

Üssün kuruluş tarihi İkinci Dünya Savaşı yıllarına dek iniyor. 18 Temmuz 1941 tarihinde Odessa Askeri Bölgesi’ndeki Berdiansk’ta 261. Tüfek Birliği oluşturuluyor. Bu birlik, önce 6. orduya, daha sonra da 12. Ordu’ya bağlandıktan sonra 1942 Ağustos’unda Transkafkasya Ordusu’nun bir parçası oluyor ve Türkiye’ye karşı Sovyet sınırını korumak üzere konuşlandırılıyor.

V. Putin ile Simonyan
V. Putin ile Simonyan

1957 yılında Transkafkasya Ordusu bünyesindeki 7. Muhafız Alayı’na bağlı 127. Motorize Tüfek Birliği burada görev yapıyor. 21 Ağustos 1992 itibariyle ise 102. Askeri Üs olarak anılmaya başlıyor.

Avrupa hoşnut değil

İşin gerçeği, Avrupalı dostları Ermenistan topraklarında bir Rus üssü bulunmasından çok da hoşnut değiller. Nitekim 2011 yılında Avrupa Komisyonu’ndaki bir toplantıda bu üssün varlığı hayli tartışma konusu olmuştu. Rus askeri varlığının Ermeni siyasetini doğrudan etkilediği, Batı tarzı demokratik reformları ve Batılı yatırımcıların ülkeye gelmesini engellediği şeklinde yorumlar yapılmıştı.

Fakat Ermenistan cihetinden gelen cevaplar bu yorumları haklı bulmamış, ülkenin millî güvenliği açısından Rus askeri üssünün hayatî bir fonksiyonu bulunduğu, Rusya’nın Ermenistan’ın toprak bütünlüğünü korumada garantör devlet rolü oynadığı ifade edilmişti. 2015 yılında Civilitas Foundation tarafından yapılan anket, bu görüşü Ermenistan halkı açısından teyit etmiş oluyor.

O vakit soru şu: Kendi varlığını Rusya’nın bölgede asker bulundurmasına bağlayan bir ülke, Rusya’nın bölgedeki askeri varlığını tahkim etmesinden rahatsız mı olur, yoksa daha ziyade mutluluk mu duyar?

Karabağ’da yapılan ateşkesi ve bölgeye “Barış Gücü” sıfatıyla Rus askerinin girişini işte buradan okumak gerekiyor.

“Kirli dillerini kessinler”

Karabağ ateşkesi sonrası hatırlarsanız Ermenistan karışmış, Paşinyan muhalifleri meclisi basarak meclis başkanını linç etmeye kalkışmış, Paşinyan’ı bürosunda bulamayan öfkeli kalabalık şahsi eşyalarını talan etmişti. Tam o sırada Putin’in gözde hatunlarından, Rusya'nın en büyük medya şebekesi Russia Today ve Sputnik Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan Ermeni soydaşlarını ağır bir dille azarlamış ve şöyle söylemişti:

“Her Ermeni bir şeyi iyice anlamalı: Rusya olmasaydı, tüm Karabağ gelecek hafta tamamen kaybedilebilirdi. Şu an Rusya'yı eleştirmeye cesaret eden her Ermeni gidip kendi kirli dilini bizzat kesmeli."

Simonyan, Karabağ bozgununu Paşinyan’a ve Batı yanlısı Ermenilere bağlayıp şu hükmü veriyordu:

“Bu savaşın ön şartını yaratan millî bir haini iktidara getirdiler.”

Rusya Karabağ’da üs kurabilir

Simonyan’ın dediği gibi, Rusya olmasaydı Karabağ tamamen Azerbaycan toprağı olacaktı. Ateşkes bahanesiyle bölgeye yerleştirilen Rus “Barış Gücü”nün Ermenilere yaradığı, Ermeni menfaatlerini kollayacağı daha en başından belli değil mi?

  • Hem bakın, iş burada kalmayacak. Gün gelecek, “Barış Gücü” yeterli gelmiyor deyip tıpkı Ermenistan’daki 102. Askeri Üs gibi, Karabağ topraklarında da bir Rus askeri üssünü gündeme getirecekler. Nitekim Moskova mahreçli Kommersant gazetesinde “Gücün Kuralı” başlığıyla bir yazı kaleme alan Sergei Markedonov, konuyu dile getirdi bile. Buyrun, Moskova’daki Siyasi ve Askeri Analizler Enstitüsü’nün Etnik İlişkiler Bölümü’nü yönetmiş Markedonov ne diyor?

Markedonov’a göre Rusya’nın Karabağ’a yerleştirdiği Barış Gücü, şiddetli çatışmaların çıkmasını önleyemez. Dolayısıyla ateşkesi sağlamak için daha ileri tedbirler söz konusu olabilir.
Markedonov’a göre Rusya’nın Karabağ’a yerleştirdiği Barış Gücü, şiddetli çatışmaların çıkmasını önleyemez. Dolayısıyla ateşkesi sağlamak için daha ileri tedbirler söz konusu olabilir.

"Rusya sesini duyurdu, gücünü göstermeyi başardı. Minsk Grubu'nun katkısı olmadan, Türkiye veya Batı ile geniş jeopolitik anlaşmalara başvurmadan kendi başına savaşı durdurdu. Ancak bu yeni statükoda, Rusya'nın barış gücü operasyonu ile desteklenen ateşkes, muhtemel şiddetli çatışmaları otomatik olarak önlemiş olmayacak. Bu durum dikkate alınmalı."

Markedonov’a göre Rusya’nın Karabağ’a yerleştirdiği Barış Gücü, şiddetli çatışmaların çıkmasını önleyemez. Dolayısıyla ateşkesi sağlamak için daha ileri tedbirler söz konusu olabilir. Gördünüz değil mi? Bodoslama yapıp “Askeri üs kuralım” diyecek ama şu an ortam müsait değil.

Bir an önce Türk üssü kurulmalı

Azerbaycan topraklarında şu an itibariyle bir işgal ordusunun çekirdeği yuvalanmış durumdadır. Beş yıllığına orada kalacağı bildirilen Rus askerinin, ömrümüz yeterse on yıllar boyu orada kaldığını görme bahtsızlığına uğrayabiliriz. Türkiye’deki çekiç güç örneği hafızalarımızda taptaze. Azerbaycan ile Türkiye acilen bir anlaşmaya varmalı ve Karabağ’a yakın bir noktada Türk askeri üssü kurulmalıdır. Bize karşı sürekli şah çeken Putin’e satranç tahtasını dar etmenin yolu işte buradan geçiyor.