Bu etiket siyonistleri çileden çıkarır!

Türkiye Ticaret Bakanlığı’nin sitesinde Filistin yazılı olarak belirtilirken, haritada Filistin topraklarının tümü İsrail olarak işaretlenmiş.
Türkiye Ticaret Bakanlığı’nin sitesinde Filistin yazılı olarak belirtilirken, haritada Filistin topraklarının tümü İsrail olarak işaretlenmiş.

Avrupa Birliği Komisyonu, İsrail’in işgal altında tuttuğu Filistin ve Suriye topraklarındaki Yahudi yerleşimlerinde ürettiği mallara üretim bölgesini gösteren etiket koymasını zorunlu hâle getirdi. Bölge etiketi taşımayan İsrail menşeli ürünler bundan sonra AB’ye giremeyecek. Kararın sebebi, üretimin Filistinlilere mi, yoksa Siyonistlere mi ait olduğunu tüketicinin bilme hakkı olarak açıklandı.

Sınırı olmayan, Filistin, Suriye ve Ürdün’e ait toprakları sürekli işgal eden; başta Filistin olmak üzere işgal altındaki topraklarda üretilen ürünlerin siyonist malları gibi gösterilmesi İsrail’in başına dert açtı.

Avrupa Birliği’nin en yüksek mahkemesi Avrupa Adalet Divanı, iki İsrail şirketinin Fransa’ya karşı açtığı davayı karara bağladı. Karara göre İsrail tarafından Avrupa Birliğine gönderilen tarım ve kozmetik ürünleri işgal altındaki Yahudi yerleşimlerinden geliyorsa etikette “yerleşimler” ibaresinin yer alması zorunlu hale geldi.

Komisyon, “işgal altındaki topraklar” derken Gazze Şeridi, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Golan Tepeleri’ni kastettiğini de açıkça belirtti. Bu durum, siyasi olarak bu bölgelerin işgalinin kabul edilmediğini ortaya koyduğu gibi Filistin mallarının İsrail malı gibi pazara sunulmasını da engellemiş oluyor.

Avrupa Birliği Komisyonu, bu kapsamda bir de İsrail’in, işgal altında tuttuğu Filistin ve Suriye topraklarındaki Yahudi yerleşimlerinde üretilen mallarla ilgili etiketleme kurallarına “açıklık getiren” bir tebligat yayınladı. Yayın, “İsrail tarafından 1967 Haziran’ından bu yana işgal altında tutulan topraklardan gelen ürünlerin menşeinin belirtilmesi hakkında yorumlayıcı tebligat” başlığını taşıyor.

TÜKETİCİNİN BİLME HAKKI VAR

Kararda, AB’de coğrafi kökene göre etiketleme uygulamasının tüketiciye “sağlık, ekonomi, çevre, sosyal ve etik unsurları” göz önünde bulundurma imkânı tanıdığına dikkati çekilerek, tüketicinin işgal altındaki topraklarda üretilen ürünleri “etik/ahlâkî” endişeler nedeniyle tercih etmeme ihtimali bulunduğu belirtildi.

“İsrail devleti tarafından işgal edilen topraklarda üretilen malların üzerindeki etiketlerde hangi yerleşim yerlerinden geldiği ve menşei belirtilmeli” ifadelerine yer verilen kararda, tüketicinin ürünün uluslararası insan hukukunun ihlal edildiği bir bölgeden geldiğini bilme hakkına sahip olduğu kaydedildi.

AB Komisyonu 2015’te, İsrail’in işgal altında tuttuğu Batı Şeria’daki gayrimeşru yerleşim yerlerinde üretilen ürünlerde “İsrail malı” etiketi kullanılmasını engelleyen bir karar almıştı. Bazı AB ülkeleri, bu karardan önce de İsrail’in uluslararası hukuk tarafından tanınan sınırlarıyla işgal altındaki topraklardan gelen ürünler arasındaki ayrımı etiketlere yansıtıyordu.

TÜRKİYE NE YAPACAK?

Bu karara AB’ye üye 28 ülkenin tamamında uyulacak. Bu etiketlemenin İsrail’e yıllık maliyetinin 50 milyon dolar civarında olacağı tahmin ediliyor. Bu durum karşısında her konuda AB’ye uyan ve Filistin’in haklarını her şartta savunan Türkiye’nin nasıl bir tavır alacağı merak ediliyor.