Bu okuldan hiç mezun olmayacağız biz!

Kağıt toplayıcısı Efraim Delen ile bir gün geçiren Ersin Çelik’in 24 Mart 2006’da Gerçek Hayat’ta yayınlanan söyleşisi.
Kağıt toplayıcısı Efraim Delen ile bir gün geçiren Ersin Çelik’in 24 Mart 2006’da Gerçek Hayat’ta yayınlanan söyleşisi.

Gerçek Hayat’ın bininci nüshasını kutluyoruz. Okuyarak, yaşayarak, yazarak ve hatta dağıtarak; hep bir parçası oldum bu derginin. Lise sondaydım ilk elime aldığımda. ‘Vay be’ dedirtecek kadar hareketliydi. Sayfalarından taşıyordu ve bir dergiden daha fazlasıydı. Kapısından girmek ise 2005’in bir haziran günü nasip oldu. İşte şimdi bir şekilde bir yerinde yer bulma şansı doğmuştu.

Derginin o dönemki sahibi Türker Saltabaş abimizin “gel başla” demesi ile grafiker kadrosunda yer bulmuştum. Görsel Yönetmenimiz Numan İlhan’ın çırağıydım artık. ‘F klavye’ alıştırmalarına başlamıştım hemen.

Fakat asıl hayalim muhabir olmaktı ve Allah onu da nasip etti. O yılın Ramazan Bayramı için çift sayı çıkarılacaktı. Aylardan Aralık’tı. Bir röportaj konusu boşluğunda elime tutuşturulan teyp, sorulacak soruların yazılı olduğu not kâğıdı ve fotoğraf makinesi ile soluğu Kapalı Çarşıdaki örücü Seyfi Ustanın yanında almıştım. Rahmetli Celal Bayar’ın ve Büyükşehir Belediye Başkanı iken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kıyafetlerini tamir etmişti. Mesleğe ve hayata dair anlatacak çok şeyi vardı. Yazı işleri de bunu istemişti benden. Seyfettin Usta yine örüyordu fakat bu sefer bir ceketi ya da paltoyu değil. Gazetecilik mesleğine adım atmış bir gencin geleceğini dokuyordu adeta… (Seyfi Usta’nın 2019’un Kurban Bayramı arifesinde vefat ettiğini öğrendim. Rahmet olsun.)

Seyfettin Usta yine örüyordu fakat bu sefer bir ceketi ya da paltoyu değil. Gazetecilik mesleğine adım atmış bir gencin geleceğini dokuyordu adeta…
Seyfettin Usta yine örüyordu fakat bu sefer bir ceketi ya da paltoyu değil. Gazetecilik mesleğine adım atmış bir gencin geleceğini dokuyordu adeta…

HEYECANDAN KALBİM DURMAK ÜZEREYDİ

İlk sorular, ilk cevaplar, ilk fotoğraflar ve emanet bir diz üstü bilgisayarın başında sabaha kadar süren ilk röportaj deşifresi. Ümmühan Atak ablanın dizinin dibinde başlayan redaksiyon konulu ilk ders ve çatılan sayfayı utana sıkıla bilgisayar ekranında görme anı… Ertesi gün derginin baskıdan gelmesini dört gözle beklediğim dakikalar aklımda. Aklımda çünkü heyecandan kalbim benden çıkıp gitmek üzereydi.

Adem Azat abinin bordo Nissan minibüsü Çarşamba günleri öğlene doğru gelirdi Okmeydanı’ndaki binaya. Yeni çıkmış sayının iki balyası ile yukarı çıkardı Adem abi. Koşardım hemen. Paketleme iplerini kesip orta masaya bırakırdım dergileri. Herkes gelir orada okurdu. İlk toplantıyı da bu vesile ile yapardı yazı işleri. Bu sefer ben de vardım masanın bir kenarında. Ali Gümüş, Murat Menteş, Halime Kökçe, İdris Saruhan, Ümmühan Atak ve Numan İlhan’ın yanı başında yeni bir heyecan. Tebrikler, telkinler ve tavsiyeler. Çok emekleri var üzerimde. Arkası da hiç kesilmedi, hep bir heyecan hep o gazetecilik sevdası...

2006 yılında yazdığım 'Kurtlar Vadisi Irak' filmini anlatan bir yazım...
2006 yılında yazdığım 'Kurtlar Vadisi Irak' filmini anlatan bir yazım...

KENDİ HAMURUNU YOĞURMAYA DEVAM EDİYOR

Meslekte 15’inci yılın içindeyim. Gerçek bir hayat hikâyesinin de bir yerlerindeyim ve bunun için şükrediyorum hep. Dile kolay bin sayı…

“Filistin’de Şafak Söküyor” kapağı dün gibi akıllarda oysa. 19 yıldır her hafta çıkıyor bu dergi. Hem maddi hem de manevi zor günler geçirdi Gerçek Hayat. Henüz 25 yaşındaki yazı işleri müdürü Ömer Faruk Yücel’i kendi elleri ile toprağa verdi. (Paşama bin rahmet olsun.)

İnternet, medyada büyük bir dönüşüme neden olurken, bir Gerçek Hayat sloganı olan “Gerçekler Acıdır”ı yaşıyoruz artık şu günlerde. Habercilik, kâğıttan hızla uzaklaşıyor ve dönüşüyor. Fakat Gerçek Hayat, kendi hamurunu yoğurmaya devam ediyor.

Gerçek Hayat’ın geride kalan bin sayısının herhangi bir aşamasına katkı sunan, emek veren herkese selam ederim.
Gerçek Hayat’ın geride kalan bin sayısının herhangi bir aşamasına katkı sunan, emek veren herkese selam ederim.

BİR ÇIRPIDA AKLIMA GELEN İSİMLER

Dört yıldır Albayrak Medya’nın çatısı altında, bu büyük medya tecrübesinden aldığı güçle, kötülerle olan kavgasına ve mazlumlara el uzatan sayfalarını yayınlamaya devam ediyor. Mutfağında yine işini aşkla yapan gazeteciler var. Kemal Özer, Sevda Dursun, Süleyman Şahin ve genç kardeşimiz Halime Kirazlı’ya nasip oldu bininci sayısı. Gerçek Hayat bir okul. Öğretmeni ve öğrencisi bol olan insan bereketi. Emekli de etmiyor, mezun da. Bir çırpıda ve her daim aklıma gelen isimler var: Hakan Albayrak, Gökhan Özcan, Mevlana İdris, Neşe Kutlutaş, Mine Sota, Murat Zelan, Tayfur Salcı, Tacettin Ural, Nihat Nasır, İsmail Kılıçarslan, Yusuf Armağan, Asım Gültekin, Suavi Kemal Yazgıç, Merve Akbaş Yücel, Ali Adakoğlu, Barış Susar, Atilla Bayramoğlu, Emrullah Öztürk, Sibel Eraslan, Salih Bilici, Adem Özköse, Ahmet Ocaklı, İbrahim Karagül, Turgay Bakırtaş, Ayça Örer ve Emeti Saruhan…

Yolculuğunun “1001 Gece Masalları” gibi hiç bitmemesi temennisi ile Gerçek Hayat’ın geride kalan bin sayısının herhangi bir aşamasına katkı sunan, emek veren herkese selam ederim.

Yolun, yolumuz açık olsun

Gerçek Hayat.