Enflasyon canavarıartık polemik yemiyor

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, enflasyonun yüksek olmasını faizlerin yüksek olmasıyla açıklıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, enflasyonun yüksek olmasını faizlerin yüksek olmasıyla açıklıyor.

Merkez Bankası Başkanı’nın bu sene ortasında değiştirilmesi büyük tartışma konusu oldu. Ancak, alınan bu kararın ne kadar yerinde olduğunu Para Politikası Kurulu’nun son aylarda aldığı kararlardan anlayabiliyoruz.

Bu artışı fırsat bilenlerin de ürünlerine yaptıkları fahiş zamlar enflasyon oranının olandan ve beklenenden fazla gerçekleşmesine neden oldu. Bu fırsatçılık çalışan kesimin ücretleri üzerinde büyük bir baskı oluşturdu. Hâl böyle olunca yeniden canavara dönüşmek üzere olan enflasyona ilişkin çekişmeler de tartışma boyutlarını aştı. Polemik malzemesi oldu. İki aydır tek haneye düştüğü için enflasyon artık fazla polemik kaldırmıyor. Ancak, Türkiye’nin son yıllarda önemli başarı gösterdiği kalemlerin başında enflasyonun geldiğini söylemek gerekiyor.

ERDOĞAN: ENFLASYONUN SEBEBİ FAİZ

Doğrusu yürürlükteki kanuni düzenlemeler de böyle diyor. Mevcut mevzuata göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) en önemli görevi, “fiyat istikrarını korumak” olarak ifade ediliyor. Ana görevi piyasalardaki fiyat istikrarını sağlamak olan Merkez Bankası'nın son yıllarda bu hedefi hep ıskaladığını biliyor muydunuz?

Hükümetin koyduğu yıl sonu enflasyon hedeflemesini tutturamayan Merkez Bankası, ilgili mercilere yazdığı bir mektupla aradan sıyrılıyor. İşin siyasi sorumluluğunu ise siyasiler sırtlıyor. “Hükümet başaramadı”, “hükümet enflasyonu azdırdı”, “Zamlar aldı başını gidiyor” eleştirilerini göğüslemek siyasi otoriteye kalıyor.

  • Bu yılki dip nokta yüzde 8,55
  • Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) ekimde yüzde 2, Yurt İçi Üretici Fiyatları (Yİ-ÜFE) ise yüzde 0,17 arttı. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 8,55, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 1,7 olarak gerçekleşti. Yıllık enflasyon bir basamak daha aşağıya düşüren unsur, Ekim 2018’deki yüzde 2,67’lik baz etkisi oldu. Son üç yılın en düşük oranı olan yüzde 8,55, tüketici enflasyonunda bu yıl görülecek en düşük rakam olacak gibi duruyor. Yılın geri kalan iki ayında enflasyonun bir miktar artarak tek haneye yükselmesi bekleniyor. Yeni Ekonomi Programı’na göre yılsonu enflasyon hedefi yüzde 12 olarak güncellendi. Merkez Bankası da beklenti anketi doğrultusunda yılsonu enflasyon hedefini yüzde 13,9’dan yüzde 12’ye düşürdü.

ERDOĞAN TEZİNDE ISRARLI

  • Türkiye; geçmişte aynı dili konuşamadıkları için Merkez Bankası Başkanı ile siyaset kurumu orasındaki fikir ayrılığından çok çekti. Merkez Bankası Başkanı’nın bu sene ortasında değiştirilmesi büyük tartışma konusu oldu.

Ancak, alınan bu kararın ne kadar yerinde olduğunu Para Politikası Kurulunun son aylarda aldığı kararlardan anlayabiliyoruz. Murat Uysal döneminde Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun üç toplantıda yaptığı toplam 1000 baz puanlık faiz indirimi, iç piyasayı hareketlendirmeye yetti. Finansman giderleri yükü azalan işletmelerin üretimlerini arttırdığını görüyoruz. Konut, araç ve tüketici kredilerinin yanı sıra ticari kredi maliyetlerinin de düşmesi bol üretimle enflasyonu dizginlemeye yardımcı olabilir.

TRUMP’IN FED’E YAPTIĞI BASKI DEĞİL Mİ?

Sadece Türkiye ve ABD örneklerini verdim ancak, bütün dünyada Merkez Bankalarının sırtındaki yük artıyor. Nitekim bu yıl 50’ye yakın ülkede merkez bankaları faiz indirimine gitti. Ticaret savaşları, Brexit anlaşmazlığı, jeopolitik riskler uluslararası ticareti olumsuz etkiliyor, küresel büyümeyi tehdit ediyor. Bu durum karşısında herkes kendi yağıyla kavrulmaya çalışıyor. Gelişmiş ülkelerin bile endişe duyduğu bu durumda merkez Bankaları, mal ve hizmetlerin fiyat dengesini sağlamak için büyük çaba harcıyor. Makul bir enflasyon oranı için merkez bankaları bundan böyle daha fazla enerji harcayacak.