‘Erdoğan, Arap halklarının arzuladığı lider’

Muhterem Erdoğan, Arap halklarının kendi ülkelerinde görmeyi arzu ettikleri bir lider.
Muhterem Erdoğan, Arap halklarının kendi ülkelerinde görmeyi arzu ettikleri bir lider.

Sayın Erdoğan, Arap halklarının kendi ülkelerinde görmek isteyecekleri bir lider. Tavırlarıyla, konuşmalarıyla ve yaptıklarıyla Arap halklarının gönlünü fethettiği bir vakıa olarak önümüzde duruyor. Maalesef kendi ülkelerinde, kendi yöneticilerinde bu vasıfları göremiyorlar. Bazı Arap yönetimlerinin Erdoğan’a karşı duyduğu öfkeyi bu açıdan anlayabiliyorum. Çünkü beklenti çıtasını çok yukarıya taşıdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki AK Parti döneminde Türkiye NATO ve AB cihetindeki tek yönlü istikametine zenginlik katarak bölgemize dönük bir anlayışı ortaya koydu. Bu anlayışın gereği olarak da bölge ülkeleriyle özel ilişkiler geliştirdi ve bu sayede etkin bir güç konumuna yerleşti. Bölge ülkeleri içerisinde Arap ülkeleriyle ilişkiler daha bir dikkat çekti. Erdoğan döneminde Türkiye bölge gücü olduğunu ispatladı. Bölge üzerinde tarihten gelen bir ağırlığı söz konusuydu ve bu ağırlığını diğer güçler gibi sadece kendi lehine değil, aynı zamanda bölgenin menfaatine kullanma yolunu seçti. Nitekim Türk şirketleri bölgede büyük çaplı projelere imza attılar.

Bu projelerin olumlu yönleri kısa zamanda kendini gösterdi. Gerek ekonomik gerek siyasi gerekse güvenlik alanlarında görülen iyileşmeler aynı zamanda bölgenin istikrarına da katkıda bulundu.
Yasir en Neccar
Yasir en Neccar

Arap halkları istikrara ve huzura kavuşmak için Türkiye’yi örnek alınacak, adım adım takip edilecek bir ülke olarak görüyor. Dolayısıyla Arap ülkeleriyle Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesini dört gözle bekleyen bir kitle söz konusu.

Zaman zaman Arap ülkeleri arasında çıkan ihtilaflarda Türkiye’nin arabulucu rolü üstlenmesi tarihî misyonun bir gereği olarak kimileri tarafından beklenen bir husustu. Nitekim bu tarihî misyon, Arap Baharı devrimleri başladığında Türkiye’nin doğrudan Arap halklarının yanında yer almasını gerektirdi.

Türkiye, Arap yönetimlerine hatırlatmalar yaparak sokağa çıkan kitleyle köprülerin atılmaması yönünde çağrılarda bulundu. Fakat Türkiye’nin bu çağrıları yönetimler nezdinde pek hoş karşılanmadı.

Türkiye’nin vatandaşlarına sağladığı özgürlük ortamını maalesef Arap yönetimleri kendi vatandaşları için uygun görmedi.

İşgal girişiminde bulunulduğu zaman halkın Erdoğan’ın yanında kümelenmesi bütün dünyanın dikkatini çekti.
İşgal girişiminde bulunulduğu zaman halkın Erdoğan’ın yanında kümelenmesi bütün dünyanın dikkatini çekti.

ARAP HALKLARININ GÖNLÜNÜ FETHETTİ

Muhterem Erdoğan, Arap halklarının kendi ülkelerinde görmeyi arzu ettikleri bir lider. Tavırlarıyla, konuşmalarıyla ve yaptıklarıyla Arap halklarının gönlünü fetheden bir lider olarak önümüzde duruyor. Bazı Arap yönetimlerinin Erdoğan’a karşı duyduğu öfkeyi bu açıdan anlayabiliyorum. Çünkü beklenti çıtasını çok yukarıya taşıdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nasıl bir sorumluluk sahibi olduğunu el attığı dev projelerden anlamak mümkün.

Bu projeler sayesinde ülkede ekonomik bir hareketlilik beliriyor, bu da diğer yatırımların daha rahat koşullarda gerçekleşmesini temin ediyor. Hizmet, ticaret ve turizm gibi pek çok sektör bu genleşmeden, bu hareketlilikten olumlu olarak nasibini alıyor. Bu arada ülkedeki dev projelerden bir kısmının doğrudan halka hizmet eder nitelikte olduğunu ayrıca belirtelim.

Türk halkının rüzgârın istikametine göre savrulan yaprak olmadığı, bilinçli bir tercihle liderinin yanında yer aldığı herkes tarafından doğrulandı.
Türk halkının rüzgârın istikametine göre savrulan yaprak olmadığı, bilinçli bir tercihle liderinin yanında yer aldığı herkes tarafından doğrulandı.

HALKIN GÜVEN DUYDUĞU LİDER

Böyle projelere imza atmak ayrı bir iradenin işi. Fakat Erdoğan’ın iradesi kadar halkın bu iradeye güven duyması da önemli. Saygıdeğer Erdoğan işte bu güveni kazanarak bütün bu işlerin üstesinden gelebildi. Türk halkının liderine duyduğu güveni biz 15 Temmuz 2016’da bizzat görme imkânı bulduk. İşgal girişiminde bulunulduğu zaman halkın Erdoğan’ın yanında kümelenmesi bütün dünyanın dikkatini çekti.

Türk halkının rüzgârın istikametine göre savrulan yaprak olmadığı, bilinçli bir tercihle liderinin yanında yer aldığı herkes tarafından doğrulandı. Erdoğan liderliğinde, kararlı duruşuyla mazlum coğrafyaların yanında saf tutan, İslam dünyasının merkezindeki bir mesele olarak Filistin’e sahip çıkan ve “Yüzyılın Anlaşması”na karşı açıkça tavrını ortaya koyan Türkiye, bütün dünyanın saygınlığını kazanmış bir ülkedir.

TÜRKİYE 2030 YILINDA İLK 10’DA

Türkiye G20 üyesi bir ülke olarak dinamik ve güçlü ekonomisiyle dikkat çekiyor. Aynı zamanda Avrupa ülkelerine doğru uzanan enerji koridorunun geçiş noktası. Eşsiz bir jeostratejik konuma sahip. 2030 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına gireceği uzmanlar tarafından dile getiriliyor.