İklim değişikliğini önlemenin yolu genlerimize müdahalelerden geçecek...

“Bütün bu teknikler bilimin insanın tabiatına müdahalesi değil mi?” derseniz Liao “insan tabiatına hiçbir şekilde müdahale edilmemeli” görüşünün pratikte nicedir bir karşılığının olmadığını söylüyor.  İklim değişikliğini azaltmanın bütün insanlığa faydası olacağı için, bu bağlamda insan mühendisliğini etik bir çaba olarak görmek ve itirazları çok anlamlı görmemek en doğrusu görüşünde.
“Bütün bu teknikler bilimin insanın tabiatına müdahalesi değil mi?” derseniz Liao “insan tabiatına hiçbir şekilde müdahale edilmemeli” görüşünün pratikte nicedir bir karşılığının olmadığını söylüyor. İklim değişikliğini azaltmanın bütün insanlığa faydası olacağı için, bu bağlamda insan mühendisliğini etik bir çaba olarak görmek ve itirazları çok anlamlı görmemek en doğrusu görüşünde.

Profesör Liao, insanlara kedigözü nakletme tekniğini örnek veriyor. Bunun sebebi, gün boyunca bir insan gözü kadar iyi gören kedigözünün geceleri çok daha iyi görmesi. Yani herkese kedigözü nakledilse çok fazla aydınlatmaya ihtiyaç olmayacak. Böylece küresel enerji kullanımı inanılmaz bir yüzdeyle azalacakmış… Ayrıca insanların boyları kısaltılacak, çocuk sayısı sınırlandırılacak, âile başına sabit sera gazı emisyonu tahsisi edilecek… Buna zırvalamak denilmez. Yaratılışa müdahale, fıtratla ve Allah ile savaş denilir. Arzu ettikleri şeyin imkânsızlığını "Biz Çanakkale'de Allah'la savaştık! Allah'la savaşan kaybetmeye mahkûmdur" diyen Churchill’den daha iyi kim özetleyebilir?

Görünen o ki Covid-19 sahiden ölümü görüp kabulüne zorlandığımız sıtmalardan ilki. Emarelerinin daha ağır ve kesif yaşanacağı şimdiden belli olan kapımızdaki asıl felaketinin adı; iklim değişikliği. Malum epeydir gündemde. Ona dair felaket senaryolarının biri bitiyor biri başlıyor.

Görünen o ki Covid-19 sahiden ölümü görüp kabulüne zorlandığımız sıtmalardan ilki.
Görünen o ki Covid-19 sahiden ölümü görüp kabulüne zorlandığımız sıtmalardan ilki.

Küresel iklim değişikliği çıktı çıkalı tehdidinin, teknolojinin daha enerji verimli olacak şekilde yeniden tasarlamalarıyla bertaraf edileceği söylendi. Hafif hibrit arabalardan, uzun ömürlü LED'lere, yapay etlerden yenilenebilir enerji kaynaklarına kadar, bilim adamları, bilinen ürünleri daha küçük ve daha az israflı hâle getirerek iklim değişikliğinin negatif etkilerinden bizleri korumaya çalışıyordu.

Lakin geldiğimiz noktada, artık “teknolojik araçlarla uğraşmak bir yere kadar” diyorlar. Yani? Kullandığımız teknolojik araçlar, yaşadığımız evler ne kadar akıllı, enerji kaynaklarımız ne kadar çevre dostu olursa olsun asıl mesele vücudumuzun ekolojik ayak izi. O nedenle, bazıları çoktan iklim değişikliğiyle mücadelede insanların kendilerini daha enerji verimli olacak şekilde tasarlamak gerektiğini söylüyor.

İklim değişikliği için insan mühendisliği

Etikler, Politika ve Çevre Dergisi’nde 2012 yılında yayınlanan “İnsan Mühendisliği ve İklim Değişikliği” isimli makale, daha yıllar öncesinde insanların daha az tüketmesine yardımcı olabilecek bir dizi biyomedikal değişiklik önermişti. Makalenin başyazarı S. Matthew Liao, son zamanlarda sosyal medyaya düşen bir video ile yeniden gündeme geldi. Liao 1972 doğumlu biyoetik ve normatif etik konusunda uzmanlaşmış Amerikalı bir profesör.

Videosunda ekolojik nedenlerle etten vazgeçmek isteyen fakat bunu kendi başına yapacak iradesi olmayan kişilere verilecek bir hapın, et yemenin ardından hafif mide bulantısını tetikleyeceğini daha sonrada et yemeye karşı kalıcı bir isteksizliğe yol açabileceğini söylüyor. İklim değişikliğinin baş sorumlusu olarak ilan edilen Ruminant (geviş getiren) hayvanlardan kurtulmak için kendince ‘mâsum’ ve etkili bir metot önerdiğine inanıyor.

 İklim değişikliğinin baş sorumlusu olarak ilan edilen Ruminant (geviş getiren) hayvanlardan kurtulmak için kendince ‘mâsum’ ve etkili bir metot önerdiğine inanıyor.
İklim değişikliğinin baş sorumlusu olarak ilan edilen Ruminant (geviş getiren) hayvanlardan kurtulmak için kendince ‘mâsum’ ve etkili bir metot önerdiğine inanıyor.

Doğrusunu söylemek gerekirse videoda işlenen et-hap konusu makalede yer alan diğer fikirlerle kıyaslandığında hakikaten mâsum duruyor. Mesela, ebeveynlerin daha küçük ve daha az kaynak tüketen çocuklar doğurması için genetik mühendisliğinden yararlanılması gerektiği daha tuhaf bir fikir değil mi?

Yine de fikirlerinin belirli bir insan modifikasyonunu veya genel olarak insan mühendisliğini savunmak için tasarlanmadığını söyleyebiliyor Liao. Oysa insan mühendisliğini iklim değişikliğine muhtemel bir çözüm olarak düşünmek eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmekten farksız.

Saçma sapan çözüm önerileri

Liao, karbon fiyatlandırması gibi piyasaya dayalı çözümler ve hatta jeo-mühendislik gibi daha radikal çözümler de dâhil olmak üzere, iklim değişikliğini hafifletmeye yönelik mevcut çabaları çözüm odaklı görmediğini ifade ediyor. Hatta yetersiz veya bazı durumlarda çok riskli olabileceklerini söylüyor. Kyoto Protokolü’nün, küresel emisyonlarda gözle görülür azalmalar sağlamadığına ve her halükarda petrol ve elektrik talebinin planlandığı gibi düşmeyeceğine işaret ediyor. Tek başına karbon vergilendirmesinin, iklim değişikliği konusunda üstlenmemiz gereken türden bir azalmayı sağlayacağına şüphe ile bakıyor.

Liao, karbon fiyatlandırması gibi piyasaya dayalı çözümler ve hatta jeo-mühendislik gibi daha radikal çözümler de dâhil olmak üzere, iklim değişikliğini hafifletmeye yönelik mevcut çabaları çözüm odaklı görmediğini ifade ediyor.
Liao, karbon fiyatlandırması gibi piyasaya dayalı çözümler ve hatta jeo-mühendislik gibi daha radikal çözümler de dâhil olmak üzere, iklim değişikliğini hafifletmeye yönelik mevcut çabaları çözüm odaklı görmediğini ifade ediyor.

İklim değişikliğine karşı koymak için dünyanın iklim sistemine planlı ve büyük ölçekli müdahale olarak tanımlanan jeo-mühendislikle ilgili endişelerinde çok da haksız değil. Önerilen ilgili teknolojilerin büyük ölçülerde denenmemiş olmaları nedeniyle uygulamalarının kendimizi veya gelecek nesilleri tehlikeye atabileceği endişesi bizce de yerinde.

Mesela, güneş ısısının bir kısmını geri çevirmek için sülfat aerosol kullanarak atmosferin yansıtıcılığının değiştirebileceğini öne süren aklı evvellerin ozon tabakasını yok edebileceği ihtimali. Ya da okyanusları demirle gübrelemeyi önerenlerin karbon emici planktonları büyük bir patlamaya teşvik edebileceği ve yine okyanusu potansiyel olarak balıklar için elverişsiz hâle getirebileceği ihtimali. Veya Kalsiyum karbonat tozunu atmosfere püskürterek güneş ışığını Dünya'nın atmosferinde kırarak, küresel bir soğutma oluşturacaklarını söyleyenlerin öngörülemeyen risklere sebebiyet verebileceği.

Çözüm insan boyunu kısaltma mı?

Lakin Liao’nun çözüm olarak sunduğu insan mühendisliği önerileri de pek mâsum görünmüyor. Mesela insanları küçültmenin gerekliliğini savunuyor. Çünkü vücut kütlesinin her kilogramı belirli bir miktarda yiyecek ve besin gerektirdiği için diğer şartlar eşit olsa dahi büyük kişinin bir ömür boyu tüketeceği yiyecek ve enerji daha fazla. Söz gelimi, bir araba daha ağır bir kişiyi taşımak için km başına daha fazla yakıt tüketiyor, büyük insanları giydirmek için daha fazla kumaş gerekiyor. Ağır insanlar ayakkabıları, halıları, mobilyaları, arabaları hafif insanlara göre daha fazla yıpratıyor. O halde oturup insanların bedenlerini küçültmek, ekolojik ayak izini azaltmanın belki de en etkili yolu olabilir diyor Liao.

Liao, insan mühendisliğinin getireceği “çözümler”e yönelik muhalifliği ise bir tür statüko önyargısından kaynaklandığını söylüyor.
Liao, insan mühendisliğinin getireceği “çözümler”e yönelik muhalifliği ise bir tür statüko önyargısından kaynaklandığını söylüyor.

Hesaplamaları da hazır. Mesela ortalama ABD’linin boyu sadece 15 cm kısaltılsa, erkeklerin vücut kütlesi yüzde 21, kadınlarınsa yüzde 25 oranında azalacakmış. Daha az doku daha düşük besin ihtiyacı ve enerji demek olduğundan metabolik hızlar da yaklaşık yüzde 15 ila yüzde 18 arasında azalmış olacak.

Ebeveynlerin çocukları için bu tür geri dönüşü olmayan seçimler yapmalarına izin vermek bir biyoetik profesörü için ne kadar etik insan merak ediyor. Liao etik problemi kabul etse de, ebeveynlerin iklim değişikliğini önleyeceği için yapılanın aslında bir “iyilik” olduğunu düşüneceklerini umuyor.

Ayrıca insan mühendisliği çözümlerini “özgürlük artırıcı” olarak da görüyor. Mesele iklim değişikliği olduğu için ona göre umursanması gereken nokta, âile başına sabit sera gazı emisyonu tahsisi. Durum böyle olduğunda, belirli sabit sera gazı emisyon tahsisleri için, insan mühendisleri âilelere Çin’deki tek çocuk politikası gibi bir zorbalığı dayatmak yerine, küçültülmüş iki orta boy çocuk veya üç küçük boy çocuk arasında seçim yapabilme şansı verebilecek. Bunun da "sadece bir çocuğunuz olabilir" diye kestirip atan despotik politikalardan daha fazla özgürlük artırıcı(!) bir yaklaşım olduğu ortada, öyle değil mi?

Enerji tasarrufu için kedigözü nakli

Pekâlâ, özgürlük vadeden bu araştırmaların güvenli olmayan ilginç tekniklere yönlendirilmesi mümkün mü? Liao’ya göre mümkün. Üstüne bilimin bugün o ilginç teknikleri yapamıyor olmasına neredeyse hayıflanıyor. İnsanlara kedigözü nakletme tekniğini örnek veriyor. Bunun sebebi, gün boyunca bir insan gözü kadar iyi gören kedigözünün geceleri çok daha iyi görmesi. Yani herkese kedigözü nakledilse çok fazla aydınlatmaya ihtiyaç olmayacak. Böylece küresel enerji kullanımı inanılmaz bir yüzdeyle azalmış olacak.

  • “Bütün bu teknikler bilimin insanın tabiatına müdahalesi değil mi?” derseniz Liao “insan tabiatına hiçbir şekilde müdahale edilmemeli” görüşünün pratikte nicedir bir karşılığının olmadığını söylüyor. Mesela, doğum yaparken kadınlara epidural vermek bir bakıma insan doğasına müdahale olmasına rağmen genellikle memnuniyetle karşılanıyor. Liao’ya göre insanlar genellikle yanlış müdahalelerden dolayı endişe duyuyorlar. Ancak iklim değişikliğini azaltmanın bütün insanlığa faydası olacağı için, bu bağlamda insan mühendisliğini etik bir çaba olarak görmek ve itirazları çok anlamlı görmemek en doğrusu.

Liao, insan mühendisliğinin getireceği “çözümler”e yönelik muhalifliği ise bir tür statüko önyargısından kaynaklandığını söylüyor. Eğer birileri, optimal bir uzunluk kavramından dolayı insanların daha küçük olmaları fikrine direnirlerse, bunun onların güçlü bir statükocu olduklarını göstereceğini söylüyor.

İnsan modifikasyonu büyük bir pazar

Bütün bu müdahalelere derin ekoloji perspektifinden bakarsak, iklim değişikliği insan kaynaklı olduğundan, onu hafifletmek için değişecek olanların insanlar olması gerektiği fikrine fena şekilde kaptırmış görünüyor Profesör Liao. İnsanın antropojenik iklim değişikliğine neden olduğu fikrinden hareket ederek, insanın biyolojik değişikliklerinin daha doğru bir çözüm olduğunu iddia ediyor. Önerdiği birçok hususun “basit bir et yaması” şeklinde olacağını ve bunun insanları ürkütmesinden öte onlara oldukça cazip gelebileceğini dahi telaffuz edebiliyor.

Yale'de katıldığı bir konuşmada dinleyiciler arasında bulunan bir ilaç firması yetkilisinin “bunun gibi modifikasyonlar için büyük bir pazar olabilir” demesini ise büyük bir zevkle anlatıp, insan mühendisliğinin emrine âmâde olmamızın önemini hatırlatıyor hepimize.

Ne diyelim, Allah böyle mühendislerin elinde yamalı bohçaya dönecek âdemoğlunun yardımcısı olsun.