İngiliz ve Amerikan tipi sosyal medya madrabazlıkları

Pentagon, Mossad gibi kuruluşlar milyonlarca dolar döküyor, sosyal medya platformlarına.
Pentagon, Mossad gibi kuruluşlar milyonlarca dolar döküyor, sosyal medya platformlarına.

Twitter’ın Orta-Doğu’dan sorumlu editörü aynı zamanda neden alenen İngiliz ordusunda bir subay olur ve bu haberi sosyal medya nasıl olur da karşımıza “çıkartmamak” için elinden geleni yapar, çıkartsa bile bunu “sulandırmayı” başarır?

Geçtiğimiz hafta “Middle East Eye” isimli haber portalında tuhaf bir haber yayınlandı, pek de dikkatleri çekmeyen. Habere göre Twitter’ın Orta-Doğu’dan sorumlu editörü Gordon MacMillan aynı zamanda İngiliz ordusunda “subaymış”. Üstelik bağlı olduğu “tugay” ise psikolojik operasyon tugayı olarak bilinen 77. tugay. Hemen “bak işte zaten sosyal medyayı yönlendiriyorlar” demeden önce biraz daha dikkatli okuyalım haberi. Bir kere, bu haberin yayınlandığı “Middle East Eye” en az bu haberin kendisi kadar ilginç duruyor. Künyesine bakınca “Bağımsız haber platformu olarak bağımsız bir şekilde kurulduk” türevinden ibareler var. Yani kim, niye kurmuş belli değil.

AMAÇLARI HABER DEĞİL

Sitede “Orta-Doğu” ile ilgili bir sürü “ilginç” makale, video var. Her şeyden önce isminde “Orta- Doğu” geçen tüm haber sitelerine mesafe ile yaklaşmak lazım. Kamuoyu yoklaması için kurulmuş olabilirler, haber vermekten ziyade. Yine aynı bağlamda twitter’ın resmen alenen İngiliz ordusu ile işbirliği yaptığını duyurup, “insanlardan gelen tepkileri ölçmek” istemiş olabilirler. Zira biz bu haberi bu sitenin kendisinde değil, sürekli “Türkiye ekonomisi batacak, Trump zaten çok kötü” türevinden ekonomi haberleri yapan “ZeroHedge” isimli portalda okuduk.

Oysa nasıl bir imaj çalışması yapılmışsa daha önce ZeroHedge için, “komplo teorisi” üreten sitelerden biri olarak kabul edililiyor, yani geleneksel anlamda batı medyasının referans almayacağı bir site. Ancak, bizim anlayşımıza göre tam da bu “kılıf” adı altında “filan gün repo çakılacak, falan ülkenin borsası batacak” türünden daha çok ekonomi haberlerini kendi şemsiyesi altında toplayan bir site. Bu site nedense birden “Orta-Doğu” ile ilgili haber var mı diye bakıyor, adı sanı duyulmamış “Middle East Eye”’ı buluyor, o da tesadüfen “Twitter’ın Orta-Doğu sorumlusu aslında bir İngiliz subayı” diye haber yapıyor. Bu kadar önemli bir hadise bu kadar güzel sulandırılır.

İNGİLİZİN ASKERLİK SİSTEMİ DE ALENGİRLİDİR

Ayrıca, haberin orjinalinde “subay” değil, “reservist asker” tabiri geçiyor yani “seferberlik emri devam eden asker” anlamında. Oysa İngilizlerin her zaman olduğu gibi askerlik sistemleri de bir alengirlidir, nasıl ki kendilerini anayasaları bile olmadan “demokrasi beşiği” olarak tanıttıkları gibi. Yani aslında “seferberlik emri devam eden” demek bal gibi “subay” demek. Tıpkı İsrailli tüm vatandaşların, aynı zamanda “ömür boyu” İsrail ordusunda subay-asker olmaları gibi... Türkiye sivilleşsin diye avazı çıktığı kadar bağıran Avrupalı demokratlar acaba bunu duysa ne der? Okuyup duruyoruz aynı haberi, hâlâ pek anlamadık.

TWITTER SOSYAL MEDYA DEĞİL Mİ YOKSA?

Twitter hepimizin bildiği anlamda “sosyal medya paylaşım sitesi” değil mi? Hani şu insanların bolcana düğün, dernek, kokteyl fotosu paylaştığı. Ne güzel algı değil mi? Kurulduğundan itibaren “Kontrol sadece sizde, merak etmeyin, doya doya paylaşın” diyerek Twitter, Facebook, Instagram gibi siteleri hep “kullanıcı” odaklı olarak pazarladılar. Sahi, twitter gibi bir mecranın neden “Orta-Doğu’dan sorumlu editörü” olsun? Haber sitesi mi bu? Hani herkesin herkesle istediği gibi bağlantı kuracağı, “dedikodu” alacağı siteydi? Ne gerek var “editör”e?

PSİKOLOJİK HARP TUGAYI

Hatta üstüne üstlük bu editör neden İngiliz ordusunda görevli bir subay olsun, hatta “psikolojik savaş”tan sorumlu tugayın subayı olsun? Evet cidden böyle bir tugay var ve bu tugayın tarihi maceraları İkinci Dünya savaşına kadar uzuyor. Bu konu twitter’a sorulmuş, onlar da resmi olarak “Çalışanlarımızın buradaki işleri dışında da başka alanlarda etkinlik göstermelerini tavsiye ediyoruz” gibi bir açıklama yapmış. Sanki adam önce twitter’da işe başlamış, sonra “hafta sonu etkinliği” olsun diye, hobi amaçlı olarak İngiliz ordusuna girivermiş. Her gün milyonlarca Türk gencinin önüne nokta atışı “yalan haber” düşürüyor, hem twitter hem de facebook. İşte böyle yaparak. Facebook ilk çıktığında “çocukluk arkadaşlarını bulma” heyecanı ile insanlara hitabet etmişti, ne kadar mâsum bir hamle. Twitter ise “İşle ilgili gelişmeleri duyuran profesyonelleri takip edin” diye yola çıktı. İnstagram, “gençler foto paylaşıyor işte” diye pazarlanıyor.

SOSYAL MEDYANIN ŞEYTANÎ HESAPLARI

Oysa hepsinin “içerik editörleri” var. Güya içeriğin tamamını kullanıcılar belirliyordu bu sitelerde, herhalde twitter Orta-Doğu ile ilgili içerikleri yeterince kaliteli, eğlenceli bulamamış ki İngiliz ordusundan yardım istemiş. Pentagon, Mossad gibi kuruluşlar milyonlarca dolar döküyor, sosyal medya platformlarına. Bizde ise üstün körü “trol” hesaplar satın alınıp tweet atılıyor, göstere göstere, bu durum her iki tarafın daha da kutuplaşmasına yol açıyor. Oysa Pentagon vs.nin sosyal medyada algı yönetimi için bırakın “trol” kiralamayı, ciddi mânâda “yapay zeka” çalışmalarına eğildiği bir gerçek. Sizi “kandırmak” için inanmaya eğiliminizin olmadığı taraftan size tweet atıp, aklınızı çelmiyorlar, bu amatörce yaklaşımı maalesef “bizimkiler” çokça yapıyor. Onlar, yazdıkları kapsamlı algoritmalar sayesinde “önünüze hangi haber, nasıl ve ne şekilde, çaktırmadan, nasıl düşecek bunun hesabındalar. İşte bu yüzden “Twitter’ın Orta-Doğu sorumlusu aslında İngiliz ordusunda bir subaymış” gibi çok önemli bir haber, yayınlanan mecraların sayesinde iyice sulandırılarak verilmiş oluyor.

KİŞİYE ÖZEL KILIFIYLA

Bazı bilgisayar programcısı mühendis arkadaşlarımızdan dyduk, Google da “kişiye özel” kılıfı adı altında istedikleri kişiye istedikleri arama sonuçlarını gösteriyor. Sizin de başınıza gelmiştir, bir kişi filanca konuyu araştırır, bir şey bulamaz, ama siz aynı konuyu araştırıp, hemen mantıklı sonuçlara ulaşırsınız, “Google’dan arama” yaptığınızda. Burada anahtar zaten “Google’dan arama yapmak”, herkesin bilgiye ulaşma ritüeli bu artık maalesef. Sizin bir konuyla “ilgilenmenizi” istediğinde Google farklı davranıyor, istemediğinde ise farklı. İşte “yapay zeka” burada devreye giriyor, bu yüzden bu çağda bilgiye ulaşmak cidden çok daha “sorumluluk” isteyen bir mesele.