İsrail'de kimin kazandığının önemi yok: Neticede hepsi siyonist, işgalci ve katliamcı...

İsrail’de geçtiğimiz günlerde yaşanan erken genel seçimler öncesi Başbakan Netanyahu’nun işgal altındaki Batı Şeria’nın yüzde 30’unu içeren Ürdün Vadisi ve Ölü Deniz’in bir kısmını ilhak edeceğini söylemesi büyük tepki topladı. İslam İşbirliği Teşkilatı bu açıklamanın ardından olağanüstü toplantı talep etti. Cidde’de düzenlenen toplantıda Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu temsil etti. İsrail’in daha önce gerçekleştirdiği katliam ve ilhaklarda da aynı tavrı benimseyen İİT’nin son toplantısında farklı bir açıklama çıkmadı. İİT, İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu’nun İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Ürdün Vadisi’ni ilhak edeceği açıklamasını kınadı.

İslam dünyası İsrail Başbakanının son açıklamasını kınarken, ABD’nin İsrail Büyükelçisi David Friedman da İsrail’in Batı Şeria’nın bazı kısımlarını ilhak etmeye “hakkı olduğunu” iddia ederek, Netanyahu’yu desteklemişti.

TEL AVİV’LE TÜM ANLAŞMALAR BİTER

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ilhakın olması halinde Tel Aviv’le yapılmış olan tüm anlaşmaların biteceğini söyledi. Mahmud Abbas, “Netanyahu’nun verdiği karar uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler kararları ile çelişirken, biz de olabilecek her türlü yolla, haklarımızı savunma ve hedeflerimize ulaşma hakkına sahibiz” ifadelerini kullandı. Filistin Kurtuluş Örgütü Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Saib Ureykat ise “Eğer ilhak olursa Netanyahu önümüzdeki 100 yıl boyunca barış ihtimalini toprağa gömmeyi başarmış olacak” ifadelerini kullandı.

Filistin direniş örgütü Hamas da, Netanyahu’nun açıklamalarını “düşmanlık siyaseti” şeklinde değerlendirdi. Hamas tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Netanyahu’nun Batı Şeria ve Ürdün Vadisi’ndeki yerleşimleri ilhak etme yönündeki açıklamaları gerçekleri değiştirmeyecek, halkımızın işgal ve işgalin planlarıyla mücadele için gösterdiği direnişi durduramayacaktır” ifadeleri kullanıldı.

ARKA PLAN

İsrail seçimlerinde bir seçim vaadi olarak dile getirilen Batı Şeria Müslümanlar açısından büyük önem taşıyor.

Takvimler Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma dönemlerini gösterirken Batı Şeria bölgesi Britanya yönetimindeki Filistin Mandası’nın bir parçası haline gelmişti. 1948 Arap-İsrail Savaşı’nın ardından Batı Şeria ilk kez Ürdün tarafından ilhak edildi. 1967 yılında gerçekleşen, Altı Gün Savaşı’nın ardından bölgeyi İsrail işgal etmişti. Bölgenin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Uluslararası Adalet Divanı tarafından İsrail işgali altında olduğu kabul edilse de uluslararası hiçbir girişimde bulunulmadı.

SEÇİMLER NETANYAHU İÇİN İYİ DEĞİL

Geçtiğimiz günlerde İsrail’de yapılan erken genel seçimlerde Likud yani İsrail Başbakanı Netanyahu’nun partisi çoğunluğu elde edemedi. İsrail basınında yer alan resmi olmayan sonuçlara göre Netanyahu’nun sağcı Likud Partisi’nin 120 sandalyeli İsrail Parlamentosu Knesset’te 32; Gantz’ın merkez sol ittifakı Mavi-Beyaz’ın ise 33 sandalyesi bulunuyor. Netanyahu’nun eski koalisyon ortağı ve eski savunma bakanı Lieberman’ın aşırı sağ ‘Evimiz İsrail Partisi’ resmi olmayan sonuçlara göre 9 sandalye kazandı.

Likud’un çoğunluğu elde edememesi sonrası parti lideri Başbakan Netanyahu, en yakın rakibi merkez sol ittifakı Mavi-Beyaz ittifakının başındaki emekli Korgeneral Benny Gantz’a büyük koalisyon önerisinde bulundu. Netanyahu, Benny Gantz’a Başbakanlık koltuğuna da dönüşümlü olarak oturmayı teklif ediyor. Bu Netanyahu’nun yetkilerinden vazgeçtiği ilk teklif olarak görülüyor. Benny Gantz ise kendi liderliğinde bir ulusal birlik hükümeti kurmak istediğini belirterek Netanyahu’nun teklifini reddetti.

Netanyahu, seçimlerde 5. kez seçilerek gücünü perçinlemeyi hedefliyor. 1996-1999 yılları arasında da başbakanlık koltuğunda oturan Netanyahu, Mart 2009’dan bu yana aralıksız olarak başbakanlık görevini yürütüyordu.

Batı Şeria’yı ilhak etmeyi seçim vaadi olarak sunan Netenyahu’nun aldığı ilk yenilgi olması açısından dikkat çekiyor.