Karisine kitap sualleri Dr. Y. Hakan Erdem

Dr. Y. Hakan Erdem
Dr. Y. Hakan Erdem

2002’de Israel Gershoni ve Ursula Woköck ile Histories of the Modern Middle East ve 2006’da da yine Israel Gershoni ve Amy Singer ile Middle East Historiographies adlı çalışmalara imza attı. 2008’de yayınlanan Tarih-Lenk adlı kitabı bir tarih eleştirisi olarak gündeme oturdu. Karar gazetesinde haftalık tarih yazıları yazan Erdem’in ayrıca üç romanı bulunmaktadır.

1962 doğumlu. Boğaziçi ve Oxford Üniversiteleri’nde öğrenim gördü. 1993-2002 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı. Akademik hayatını halen Sabancı Üniversitesi’nde sürdürüyor. 1996 yılında yurt dışında yayımlanmış olan Slavery in the Ottoman Empire and its Demise adlı çalışması, Türkiye’de Osmanlıda Köleliğin Sonu adı ile 2004 yılında okurla buluştu. 2002’de Israel Gershoni ve Ursula Woköck ile Histories of the Modern Middle East ve 2006’da da yine Israel Gershoni ve Amy Singer ile Middle East Historiographies adlı çalışmalara imza attı. 2008’de yayınlanan Tarih-Lenk adlı kitabı bir tarih eleştirisi olarak gündeme oturdu. 2012’de ise Torosyan’ın Acayip Hikâyesi ile bir hatırat metninin ne kadar gerçek, ne kadar kurmaca olabileceğini sorguladı. Karar gazetesinde haftalık tarih yazıları yazan Erdem’in ayrıca Kitab-ı Duvduvani, Unomastica Alla Turca ve Zaman Çöktü isimli üç romanı bulunmaktadır.

Yakın zamanda ruh, gönül ve zihin dünyanızda müspet tesir icra eden bir kitap adı lutfeder misiniz?

Çok şümullü bir soru sormuşsunuz. Okuduğum ilmî / akademik kitapların her birinden bir şeyler öğreniyorum ama bunlar böyle ruh ve gönül dünyama da şamil olacak nitelikte değil. Sorunun bu şekilde sorulmasından dolayı edebî bir metnin kastedildiğini anlıyorum, orada da maalesef, yakınlarda bende böylesi bir etki uyandıran bir kitap söz konusu değil. Fakat 30 yıl önce okuduğum Kurban Said’in Ali ile Nino’sunu beğendiğim bir kitap olarak zikredebilirim.

Sizde bu tesiri var eden âmil nedir?

Samimiyeti ve anlattığı dünya hakkında ikna edici olmasıdır.

“Bu eseri mutlaka okumalısınız” diyerek etrafınıza tavsiye ediyor musunuz?

Yok, öyle bir şey haddime değil. Ayrıca tek bir kitabı tavsiye etmek benim için çok güç. Sanırım bir Türkçe çevirisi vardı ama onu okumadığım için görüş beyan etmem doğru olmaz. Yine de gözden kaçmış bir eser olduğunu düşünürüm.

Sizin için mânâlı kitapların ferdî okuma dışında cemiyet halinde okunmasını faydalı buluyor musunuz?

Cemiyet hâlinde okumaktan kasıt, bir kişinin okuyup diğerlerinin dinlemesiyse pek faydalı bulmam. Ama bir grubun bir kitabı önceden okuyup sonra beraberce mütalaa etmesi söz konusuysa faydalı olabilir.

Kendi kimliğinizi bir kitap ya da müellifle adlandırıyor musunuz?

Çok sevdiğim kitaplar ve müellifler var ama öyle tek bir kitap ve yazar yok.

Kitap okurken eserde tercih edilen dil sizin tercihinizi etkiliyor mu?

Çok… Hele ki profesyonel sebeplerle okumak zorunda olmadığım, edebî bir metin söz konusu ise, bozuk Türkçeyle yazılmış, mesela “muhatap” yerine “muhattap” veya “çok” yerine “oldukça” kelimelerini ikame etmiş bir metni okumam.

Kitap alırken kitabın isim, kapak, kâğıt gibi şekli size tesir ediyor mu?

İsim ve kapak o kadar değil ama kullanılan kâğıt ediyor. Gözü yoran, aşırı beyaz ve parlak kâğıtlar insanın okuma zevkini öldürüyor.

Kitabı neşreden yayınevi sizin için mühim mi?

Evet. Hiçbir zaman kitabın kendisinin önüne geçmez ama bu da bir faktör. Hatta bazı kitaplar için “Bu yayınevinden çıkması yazık” diye düşünürüm. Bir yayınevinin, daha önce hangi kitapları bastığı ve tabii ki nasıl bastığı önemli bir referanstır.