Korona işine bir de buradan bakın...Trump’ı kim oyuna getirdi?

Kronik rahatsızlığı bulunan ve hayatta kalmak için pahalı ilaçları satın almak zorunda bırakılan sıradan Amerikan vatandaşının parasıyla fonlanan Şlayfer’in Regeneron’u, ilacı buldum deyip kendisini fonlayan sıradan Amerikan vatandaşına istediği fiyattan satıyor, cirosunu yedi yılda yediye katlıyor. Yahudi aklı böyle bir şey işte! Derenin taşıyla derenin kuşunu vuruyor, üstüne bir de “hayat kurtaran kahraman” kesiliyor.
Kronik rahatsızlığı bulunan ve hayatta kalmak için pahalı ilaçları satın almak zorunda bırakılan sıradan Amerikan vatandaşının parasıyla fonlanan Şlayfer’in Regeneron’u, ilacı buldum deyip kendisini fonlayan sıradan Amerikan vatandaşına istediği fiyattan satıyor, cirosunu yedi yılda yediye katlıyor. Yahudi aklı böyle bir şey işte! Derenin taşıyla derenin kuşunu vuruyor, üstüne bir de “hayat kurtaran kahraman” kesiliyor.

Regeneron, araştırma masraflarının yüzde 80’ini devlete ödeterek hızla büyümeye başlayan bir şirket. Son olarak Temmuz ayında koronavirüs tedavisi amaçlı bir antikor kokteyli için 450 milyon dolarlık yeni bir anlaşma koparıyor. Tesadüfe bakın ki, Trump koronavirüse yakalanıyor ve bu antikor ile tedavi edildiği bizzat ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Başkanı tarafından reklam ediliyor. Üstelik Trump nasıl minnet altına giriyorsa bu ilacı halka bedava dağıtacağını açıklıyor. Peşinden henüz deneme safhasındaki ilaç için Regeneron şirketi FDA’ya başvurup acil kullanım izni başvurusu yapıyor. Uzmanlara göre böyle bir iznin verilmesi son derece sakıncalı olduğu halde hem de...

Duydunuz mu, bilmem. Aynı zamanda Beyaz Saray sağlık danışmanı olan ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Başkanı Dr. Anthony Fauci, Trump’ın sağlık durumu hakkında bir açıklama yaptı. MSNBC’ye konuşan Fauci, koronaya yakalanan Trump’ın büyük ihtimalle henüz deney aşamasında bulunan antikor tedavisi sayesinde iyileştiğini söyledi.

  • Trump’ın yaptığı açıklama da hatırlarsanız bu yönde idi. Antikor tedavisiyle birlikte kendini daha iyi hissettiğini söylemiş, deney aşamasındaki ilacın acil kullanım izni alabilmesi için elinden geleni yapacağını söylemişti. Başka bir sözü daha vardı. Bu ilacı ABD halkına ücretsiz olarak dağıtacaktı.

Bu arada ilginç bir gelişme yaşandı. Trump’ı ayağa kaldırdığı iddia edilen antikor bazlı ilacı üreten şirket zaman kaybetmeden harekete geçti, ABD Gıda ve İlaç İdaresi’ne acil kullanım izni için başvuru yaptığını açıkladı.

Antikor nasıl çalışıyor?

Trump’a tatbik edilen “REGN-COV2” isimli ilaç, REGN10933 ve REGN10987 olarak tanımlanan iki monoklonal antikor ihtiva ediyor. Laboratuvar ürünü antikorlar, vücudun bağışıklık sistemini birebir taklit ediyor. Her iki antikor da koronavirüsün insan hücrelerinin kilidini açmak için kullandığı SARS-CoV-2 başak proteinlerinin farklı kısımlarına bağlanıyor ve çoğalarak virüsü etkisiz hale getiriyor.

Trump’a tatbik edilen “REGN-COV2” isimli ilaç, REGN10933 ve REGN10987 olarak tanımlanan iki monoklonal antikor ihtiva ediyor.
Trump’a tatbik edilen “REGN-COV2” isimli ilaç, REGN10933 ve REGN10987 olarak tanımlanan iki monoklonal antikor ihtiva ediyor.

İlacın 29 Eylül'de açıklanan ilk sonuçlarına göre, klinik çalışmalara katılan 275 hastanın virüs yoğunluğunda azalma görüldüğü ifade ediliyor. Fakat uzmanlar, henüz deney aşamasında bulunan ilacın geniş katılımlı testler tamamlanmadan onay aşamasına girmesinin sakıncalı olduğunu, beklenmeyen yan etkilere yol açabileceğini dile getiriyorlar.

Kim bu Şlayfer?

Leonard Şlayfer adını daha önce duymuş muydunuz? 1953 doğumlu Şlayfer (Schleifer), bir Alman lehçesi kıvamındaki Yidiş dilini konuşan Aşkenazlara mahsus soyadıyla nasıl da ele veriyor kendini. New York’lu tekstilci bir babanın oğlu. Cornell mezunu, doktorasını Virginia Üniversitesi’nden almış. New York Hastanesi’nde ise nörolog kimliğiyle staj yapmış. İki çocuk babası. Eşi Harriet de kendisi gibi bir Yahudi. Amerikan Yahudi Komitesi Yönetim Kurulu üyesi hem de. Aynı zamanda bağlı bulundukları sinagogun başkanlığını yapıyor.

Regeneron’a sağlanan olağanüstü imtiyaz şimşekleri gayet normal olarak üzerine çekiyor. Nitekim London College Üniversitesi profesörü Mariana Mazzucato ile halk sağlığı uzmanı Azzi Momenghalibaf 18 Mart’ta New York Times gazetesinin Görüşler bölümünde bu duruma verip veriştiriyor.
Regeneron’a sağlanan olağanüstü imtiyaz şimşekleri gayet normal olarak üzerine çekiyor. Nitekim London College Üniversitesi profesörü Mariana Mazzucato ile halk sağlığı uzmanı Azzi Momenghalibaf 18 Mart’ta New York Times gazetesinin Görüşler bölümünde bu duruma verip veriştiriyor.

Şlayfer’in Trump ile tanışıklığı nereden geliyor? Şlayfer Trump’ın golf arkadaşı. Trump’ın Westchester’de bulunan golf kulübünün kalburüstü üyelerinden. Bilirsiniz, Trump pek sever golf oynamayı.

Torpilli şirket Regeneron

“İyi de, Leonard Şlayfer’den bize ne” dediğinizi duyar gibiyiz. Şlayfer önemli. Çünkü Trump’ı iyileştirdiği söylenen antikor ilacı var ya, işte bu ilacı üreten Regeneron İlaç Şirketi’nin sahibi. Renegeron deyip geçmeyin, sıradan bir şirketten bahsetmiyoruz. Amerika’nın en üst düzey ilaç şirketi yöneticileri, 2020 yılı içerisinde iki kez burada toplanıp sektörün bugünü ve yarınına ilişkin beyin fırtınası yapmışlar. Hızla yükselen bir şirket bu. 2012 yılındaki cirosu 1.2 milyar dolar civarındayken geçen yıl 8 milyar dolara dayanmış. Yedi yılda yedi misli büyüme. Kabul edelim, parmak ısırtan bir performans. Peki, bu inanılmaz performansın arkasında sizce ne var?

Regeneron İlaç Şirketi’nin sahibi. Renegeron deyip geçmeyin, sıradan bir şirketten bahsetmiyoruz.
Regeneron İlaç Şirketi’nin sahibi. Renegeron deyip geçmeyin, sıradan bir şirketten bahsetmiyoruz.

Evet, geldik asıl bombaya... 2017 yılının Ekim ayında ABD hükümetine bağlı Biyomedikal İleri Araştırma ve Geliştirme Kurumu, antikor tedavileri geliştirme ve üretme maliyetlerinin yüzde 80’ini karşılamayı taahhüt ederek Regeneron şirketiyle bir anlaşma, daha doğrusu büyük bir kıyak yaptı. İşin ilginç yanı, bu anlaşmanın mevcut koronavirüs antikor tedavisi geliştirme işini de kapsıyor oluşu. Daha da ilginci ise üretilecek ilaçların fiyatlarını ve üretim miktarını belirleme hakkının Biyomedikal İleri Araştırma ve Geliştirme Kurumu’na değil, doğrudan Regeneron’a verilmesi. “Parayı veren düdüğü çalar” derler ya, inanmayın. İşin içine Şlayfer gibi Yahudiler girince bütün bildiklerimiz altüst oluyor. Parayı ABD hükümeti veriyor ama düdük Şlayfer’in ağzında. Hesap soran da yok, canı nasıl isterse öyle öttürüyor.

Vurguna gel, vurguna!

Bu kadar bariz bir kayırmaya ABD içinden tepki gelmesi hiç şaşırtıcı değil. Regeneron’a sağlanan olağanüstü imtiyaz şimşekleri gayet normal olarak üzerine çekiyor.

Regeneron’a sağlanan olağanüstü imtiyaz şimşekleri gayet normal olarak üzerine çekiyor.
Regeneron’a sağlanan olağanüstü imtiyaz şimşekleri gayet normal olarak üzerine çekiyor.

Nitekim London College Üniversitesi profesörü Mariana Mazzucato ile halk sağlığı uzmanı Azzi Momenghalibaf 18 Mart’ta New York Times gazetesinin Görüşler bölümünde bu duruma verip veriştiriyor. Kaleme aldıkları yazının başlığı ülkede dönen dolapları yeterince ortaya seriyor: “Drug Companies Will Make a Killing From Coronavirus / İlaç Şirketleri Koronavirüs’ten Vurgun Yapacak.”

Şu satırları dikkatle okumak lazım:

  • “2003 yılındaki SARS salgınından bu yana Amerika Birleşik Devletleri, Millî Sağlık Enstitüleri aracılığıyla koronavirüs araştırmalarına yaklaşık 700 milyon dolar harcadı. Başka hiçbir ülkede böyle bir harcama görülmüş değil. Bu para vergi mükellefi Amerikan vatandaşlarının cebinden çıkıyor. Şu anda hayat kurtaran ilaçlar için astronomik faturalarla karşı karşıya kalan, insülinlerini karneye bağlamak zorunda kalan Amerikalılar ödüyor bu parayı. O zaman mesele sadece bu tedavilerin ve aşıların ne zaman mevcut olacağı değil, aynı zamanda hangi fiyatla piyasaya sürüleceği.”

Evet, hikâye bu. Kronik rahatsızlığı bulunan ve hayatta kalmak için pahalı ilaçları satın almak zorunda bırakılan sıradan Amerikan vatandaşının parasıyla fonlanan Şlayfer’in Regeneron’u, ilacı buldum deyip kendisini fonlayan sıradan Amerikan vatandaşına istediği fiyattan satıyor, cirosunu yedi yılda yediye katlıyor. Yahudi aklı böyle bir şey işte! Derenin taşıyla derenin kuşunu vuruyor, üstüne bir de “hayat kurtaran kahraman” kesiliyor.

Bu nasıl bir tezgâh?

Şu satırların da altı çizilmeli:

“Kamu tarafından finanse edilen araştırmaların meyvelerini, üstelik hiçbir şarta bağlamadan, bir kez daha kâr amacı güden şirketlere teslim ediyoruz. Regeneron İlaç Şirketi ile yapılan bir anlaşma uyarınca, federal Biyomedikal İleri Araştırma ve Geliştirme Kurumu, koronavirüs tedavileri geliştirme ve üretme maliyetlerinin yüzde 80'ini, hem de nihai ürünlerin uygun fiyatlı olmasına gerek bile duymadan ödemeyi kabul etti. Regeneron, ilaç endüstrisinde en yüksek ücreti alan iki yöneticiye sahip.”

Beyaz Saray Sağlık Danışmanı, ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Başkanı Dr. Anthony Fauci’nin, “Trump’ı antikor tedavisi iyileştirdi” deyip Regeneron reklamı yapması sizi sakın şaşırtmasın. 4 Şubat 2020’de, yani DSÖ tarafından pandemi ilanı yapılmadan yaklaşık 40 gün önce, Regeneron’un koronavirüs ile savaşmak için monoklonal antikor üreteceğini kim açıklamıştı, bir hatırlayın bakalım? Şirketin sahibi ve CEO’su Leonard Şlayfer mi? Elbette hayır. Mikrofonların karşısına şirketin sözcülüğünü yapmak üzere ABD Sağlık Bakanlığı yetkilileri geçmişti. Tezgâha bakar mısınız?

Destek daha da büyüyor

18 Mart’ta yayınlanan New York Times makalesi bile Regeneron’a verilen desteği kesmeye yetmiyor. Yazılanlara inat destek daha da büyüyor.

18 Mart’ta yayınlanan New York Times makalesi bile Regeneron’a verilen desteği kesmeye yetmiyor.
18 Mart’ta yayınlanan New York Times makalesi bile Regeneron’a verilen desteği kesmeye yetmiyor.

Temmuz ayında COVID 19 teşhis ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesini, üretimini, dağıtımını kolaylaştırıp hızlandırmak amacıyla Trump yönetimi tarafından yürürlüğe konan “Operation Warp Speed” kime yaradı dersiniz? Şirket masraflarının yüzde 80’ini Amerikan vergi mükellefinin sırtına zaten yüklemiş olan Şlayfer, Trump’ı tedavi ettiği söylenen REGN-COV2 isimli antikor kokteyli için ayrıca 450 milyon dolarlık bir anlaşmaya daha imza attı. Anlaşma gereği Regeneron’un 70 bin ila 300 bin tedavi amaçlı doz, 420 bin ila 1 milyon 300 bin de önleyici doz üretmesi bekleniyor.

Hikâyeyi şöyle bir toparlayalım. Şlayfer diye bir adam var. Trump’ın golf kulübüne üye olmuş, ona yakınlık sağlamış. Bu adamın ilaç şirketi, yaptığı araştırma masraflarının yüzde 80’ini devlete ödeterek hızla büyümeye başlıyor. Son olarak Temmuz ayında koronavirüs tedavisi amaçlı bir antikor kokteyli için 450 milyon dolarlık yeni bir anlaşma koparıyor. Tesadüfe bakın ki, Trump koronavirüse yakalanıyor ve bu antikor ile tedavi edildiği bizzat ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Başkanı tarafından reklam ediliyor. Üstelik Trump nasıl minnet altına giriyorsa bu ilacı halka bedava dağıtacağını açıklıyor. Peşinden henüz deneme safhasındaki ilaç için Regeneron şirketi FDA’ya başvurup acil kullanım izni başvurusu yapıyor. Uzmanlara göre böyle bir iznin verilmesi son derece sakıncalı olduğu halde hem de...

Oyunu görebiliyor musun aziz ahali?