Korona virüs umurunda değil: Dünya Sağlık Teşkilatı Başkanı neyin peşinde?

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus.

Herhangi bir salgın tehlikesi söz konusu olduğunda yapılacak iş, hızlı bir şekilde gereken tedbirleri almak olmalı. En başta yapılması lazım gelen ise herkesin takdir edeceği gibi, salgının yayılmasını engelleyecek uçuş yasağı tedbirinin getirilmesi. İşe bakın ki, Gates ve Clinton’ların yakın dostu, Dünya Sağlık Teşkilatı Başkanı tam tersini savunuyor. Niçin acaba?

Çin’deki korona virüs hadisesinin patlak vermesinden sonra görünürde hızlı ve ciddi bir şekilde hareket eden bir Dünya Sağlık Teşkilatı Başkanı vardı. Hemen Çinli liderlerle buluşup meseleyi gözden geçirmek üzere Pekin’in yolunu tuttu. Pekin’deki temaslarının ardından teşkilatın danışma kurulu ile bir araya geldi ve 30 Ocak’ta korona virüsün “uluslararası kamu sağlığı açısından acil durum” teşkil ettiğini açıkladı. Peki, Dünya Sağlık Teşkilatı gerçekte neyi hedefledi?

Başkanın açıklamaları dünya sağlığını umursadığını mı gösteriyordu, yoksa işin içinde başka bir iş mi söz konusuydu?

2019 yılının son günlerinde Çin’in orta bölgelerinde yer alan Wuhan şehrinde patlak veren ve 2019 Novel Korona Virüs (2019 nCov) olarak tanımlanan yeni virüs salgını hakkında hâlâ cevap bekleyen sorular mevcut.

Ocak ayında solunum rahatsızlığı vakaları yayılıp ciddi bir rakama ulaşınca Pekin yönetimi önlem olarak Çin Yeni Yılı kutlamaları dâhil büyük sosyal etkinliklerin iptaline başvurdu. 23 Ocak’ta 11 milyon kişinin yaşadığı Wuhan şehri karantinaya alındı. Karantina kararının uzun süren yeni yıl tatili dolayısıyla akraba ziyaretine giden 5 milyon kişinin ardından alınması dikkat çekti.

Ocak ayında solunum rahatsızlığı vakaları yayılıp ciddi bir rakama ulaşınca Pekin yönetimi önlem olarak Çin Yeni Yılı kutlamaları dâhil büyük sosyal etkinliklerin iptaline başvurdu.
Ocak ayında solunum rahatsızlığı vakaları yayılıp ciddi bir rakama ulaşınca Pekin yönetimi önlem olarak Çin Yeni Yılı kutlamaları dâhil büyük sosyal etkinliklerin iptaline başvurdu.

Pekin yönetimine akıl almaz methiyeler

Yine Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından korona virüsün “uluslararası kamu sağlığı açısından acil durum” ilan edilmesinin, Wuhan şehrinin karantinaya alınmasından tam bir hafta sonra meydana geldiğini not düşelim. Wuhan örneğinin modern zamanlarda görülmemiş bir karantina olduğunu ayrıca belirtmiş olalım. Nitekim Wuhan şehri otoriteler tarafından dış dünyaya tamamen kapatılınca Dünya Sağlık Teşkilatı’nın Çin temsilcisi Gauden Galea Reuters haber ajansına şöyle konuştu:

“11 milyon insanın bir şehre kapatılması kamu sağlığı tarihinde daha önce benzeri olmayan bir hâdise. Burada Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından yapılmış bir tavsiye söz konusu değil.”
Başkan Tedros, Pekin hükümetinden övgüyle bahsetti...
Başkan Tedros, Pekin hükümetinden övgüyle bahsetti...

Dünya Sağlık Teşkilatı Başkanı Tedros, Çin’e vardığında hemen hiçbir şey yapmadı. İşi gücü hükümete methiyeler dizmekten ibaretti. Ona göre Pekin hükümeti fevkalade tedbirler almış ve vaziyete hâkim olmuştu. Ziyaret bitip teşkilatın Cenevre’de bulunan merkezine döndüğünde yaptığı açıklama “Çin, yeni standartlar getiriyor. Üzerine düşenden fazlasını yerine getiriyor” şeklinde oldu.

Çin’e uçuş yasağı gereksiz imiş

Fakat başkanın o vakit yaptığı muamma bir açıklama daha var. Buna göre tedbir amacıyla Çin’e uçuş yasağı getirilmesi gereksizdi. “Zaman, suçlu arama zamanı değil. Zaman dayanışma zamanı. Başkalarını damgalamak kimseye bir şey kazandırmaz” diyordu. Dünya Sağlık Teşkilatı Başkanı, ticaret veya seyahat babında Çin’e karşı herhangi bir uluslararası kısıtlamanın yapılmasını kesinlikle tavsiye etmiyordu.

Böyle bir tavrın ne mânâya geldiği tam olarak net değildi. Net olan tek şey, son derece kritik bir zamanda dünyanın bir salgın tehlikesine karşı vermesi gereken normal tepkiyi engellemiş olmasıydı. Dünyanın sağlık alanında en önde gelen teşkilatı olarak büyük bir mes’uliyet bahis konusuydu ve teşkilatın başkanı kalkmış uçuş yasağının gereksiz olduğunu iddia ediyordu. Bu da ister istemez “Dünya Sağlık Teşkilatı’nın gizli bir ajandası mı var” sorusunu akla getiriyordu.

Dünya Sağlık Teşkilatı Başkanı, ticaret veya seyahat babında Çin’e karşı herhangi bir uluslararası kısıtlamanın yapılmasını kesinlikle tavsiye etmiyordu.
Dünya Sağlık Teşkilatı Başkanı, ticaret veya seyahat babında Çin’e karşı herhangi bir uluslararası kısıtlamanın yapılmasını kesinlikle tavsiye etmiyordu.

Clinton’un, Gates’inyakın dostu

Geldik ilginç noktaya...

Sağlık bakanı iken ABD Başkanı Bill Clinton ile bir araya gelip işbirliği yapmış. Hangi alanda, bilin bakalım? HIV/AIDS alanında. Sadece Clinton Vakfı ile değil, aynı zamanda Bill ve Melinda Gates Vakfı ile de yakın ilişkileri mevcut. Sağlık bakanı olarak aynı zamanda Gates Vakfı ile ortaklaşa kurduğu AIDS, Tüberküloz ve Sıtma ile Mücadele Fonu’nun başkanlığını yürütmüş. Bu fonun adının sık sık yolsuzluk ve sahtekârlık skandallarıyla anıldığını bir kenara not edelim.

Bugün Dünya Sağlık Teşkilatı’nın en büyük bağışçısı kim, bilin bakalım? Gates Vakfı ve kardeş kuruluşu GAVI Aşılama Birliği.

Arkasına Bill Gates ve Bill Clinton gibi isimleri almış birinin Etiyopya Sağlık Bakanlığı’ndan sonra ülkenin Dış İşleri Bakanı olarak atanması, hemen ardından Dünya Sağlık Teşkilatı’nın başına getirilmesi elbette sürpriz değil.

Tedros Adhanom, sağlık bakanlığına Meles Zenavi iktidarında getirilmiş.
Tedros Adhanom, sağlık bakanlığına Meles Zenavi iktidarında getirilmiş.

Doktor olmayan ilk başkan

Teşkilatın doktor olmayan yani meslekten gelmeyen ilk başkanı olduğunu tekrar belirtmiş olalım. Daha da ilginci, Dünya Sağlık Teşkilatı başkanlığı için yaptığı kampanya döneminde hakkında yapılan suçlamalar oldukça ağır.

Etiyopya sağlık bakanı iken ülkede üç kez büyük kolera salgını çıkıyor ve iddialara göre Tedros, salgınları ciddiye almayarak kısa zamanda büyümelerine sebep oluyor.

Korona virüs diğer ülkelere birkaç hafta içerisinde hızla yayılırken dünyanın pek çok ülkesinden havacılık firması tedbir amacıyla Çin’e yapılan seferleri iptal etme cihetine gitmişti. 7 Şubat’ta Çin medyasına konuşan Tedros ise Çin’e seyahat yasağı getirilmesine karşı çıkmış, “Böyle kısıtlamalar sadece korkuyu artırır, kamu sağlığı açısından pek fayda sağlamaz” ifadesini kullanmıştı.

Margaret Chan
Margaret Chan

Başkan Tedros kimin nesi?

Tedros Adhanom Ghebreyesus, 2017 yılında tartışmalı bir isim olan Hong Kong’lu Margaret Chan’ın yerine Dünya Sağlık Teşkilatı başkanlığına seçildi.

Tedros’un bugüne dek diğer başkanlarda bulunmayan iki özelliği var. Afrika kıtasından seçilen ilk başkan oluşu ve asıl mesleğinin tıp doktorluğu olmayışı...

Eritre’de bulunan Asmara Üniversitesi’nde biyoloji mastırı yapmış. Marksist diktatör Mengistu devrinde sağlık bakanlığında memur olarak görev almış. 1991 yılında Mengistu’nun iktidardan düşmesi üzerine İngiltere’ye gidip Toplum Sağlığı alanında doktorasını bitirmiş. 2005-2012 yılları arasında ise Meles Zenavi iktidarında sağlık bakanlığına getirilmiş.

İlk başta yapılması gereken iş salgının yayılmasını engelleyecek "uçuş yasağı" tedbirinin getirilmesi.
İlk başta yapılması gereken iş salgının yayılmasını engelleyecek "uçuş yasağı" tedbirinin getirilmesi.

Salgını umursamıyor

Oysa herhangi bir salgın tehlikesi söz konusu olduğunda yapılacak iş, hızlı bir şekilde gereken tedbirleri almak olmalı. En başta yapılması lazım gelen ise herkesin takdir edeceği gibi, salgının yayılmasını engelleyecek uçuş yasağı tedbirinin getirilmesi. İşe bakın ki, Gates ve Clinton’ların yakın dostu tam tersini savunuyor. Niçin acaba?

Bu arada önemli bir not...

Şu ana dek Etiyopya, Çin ile uçak seferlerine devam eden nadir ülkelerden biri. Etiyopya Havayolları her gün Çin’in önemli şehirlerinden başkent Addis Ababa’ya yaklaşık 1500 yolcu taşıyor. Çin sermayesiyle inşa edilen başkentteki havalimanı, aynı zamanda Afrika’nın Çin’e açılan kapısı.

Menfaat ortaklığı mı?

Nitekim Botswana’da görülen ilk korona virüs vakası, bu havalimanından ülkesine geçen bir yolcuda görülmüş. Etiyopya halkı Çin’e yapılan uçuşları protesto ediyor ama hükümet Dünya Sağlık Teşkilatı Başkanı olan Etiyopyalı Tedros’un sözünü adeta senet olarak pazarlıyor. Bu noktada akla ister istemez bir menfaat ortaklığı geliyor.

Tedros’un ABD’li elitler ve Çin yönetimiyle yakın ilişkileri, sadece korona virüs hadisesinde değil daha pek çok meselede şüpheleri üzerine çekiyor.

NEO (New Eastern Outlook) için kaleme alınan bu yazı, yazarın özel izniyle tercüme edilmiştir.