Law and order! Kanun var nizam var kardeşim!
Uzun namlulu tüfek taşıyan Mark McCloskey ve tabancalı eşi Patricia, eylemcileri ‘bahçeye girmeleri halinde ateş edeceklerini’ söyleyerek uyardı. Avukat çiftin ciddiyeti konusunda ikna olan eylemciler, bahçe çimlerine adım bile atmadı. Böylece Trump’ın ‘Law’ sözüyle anlatmaya çalıştığı kanunların nasıl işleyeceğini de yaşayarak öğrendiler.
George Floyd'un polis tarafından öldürülmesinin ardından ABD’de başlayan olaylarda kritik iki eşik aşıldı. Seattle’da özerk bölge kuran ve haftalardır ‘özgürce’ yaşayan çapulcular, birkaç dakika içinde dağıtıldı. ‘Yarin yanağından gayri her şey ortak’ benzeri bir motto ile yola çıkan isyancılar ise, yağmalamak istedikleri bir malikanenin önünde makineli tüfekle bekleyen ev sahibini görünce felsefelerini yeniden sorgulamak zorunda kaldı.
LAW & ORDER!
— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) May 31, 2020
ABD Başkanı Trump’ın eylemler boyunca sık sık twitter’dan paylaştığı ‘Law and order (kanun ve nizam)’ mesajı, geçtiğimiz hafta ete kemiğe büründü.
Irkçı polisleri protesto eden göstericiler, sorunu kökten çözmek için yöneticilere baskı yaptı ve pek çok kentteki emniyet müdürlüklerinin kapatılması için eylemler düzenledi. Bazı bölgelerde bu talep olumlu da karşılandı. New York emniyeti kapatılmadı ama bütçesi 1 milyar dolar azaltıldı. Aynı eylem St. Louis’de de düzenlendi. Hatta eylemciler imza toplayarak emniyetin lağvedilmesini istedi.
St. Louis Belediye Başkanı Lyda Krewson ise polisleri saf dışı bırakmak yerine, imza toplayan eylemcileri ifşa etmeyi tercih etti.
ABD’de geçen haftanın en çok konuşulan olaylarından biri de böyle başladı. Belediye başkanına kızan protestocular bir araya gelip belediye binasına yürümek istedi. Fakat yürüyüş güzergâhındaki bir malikâne, tüm planları bozdu. Eylemciler, belediye binasına gitmeden önce malikânenin bulunduğu özel sokağın demir kapısını kırarak içeri girmeye ve ultra zenginlerin mahallesini ziyaret etmeye karar verdi.
Silahları Görünce Kanunları Hatırladılar
Floyd eylemlerinin başından bu yana yağma ve hırsızlık olaylarıyla gündeme gelen eylemcilerin ‘zengin mahallesinde’ verdikleri bu karar, olayların bundan sonraki akışını da değiştirecek bir boyut kazandı.
Malikânenin sahibi olan çift, ellerinde silahlar ile evin önüne çıkarak eylemcilere meydan okudu. Uzun namlulu tüfek taşıyan Mark McCloskey ve tabancalı eşi Patricia, eylemcileri ‘bahçeye girmeleri halinde ateş edeceklerini’ söyleyerek uyardı. Çift, bu uyarıyı yaparken namlularını da işgalcilerin yüzüne doğrultuyordu. Avukat olan çiftin ciddiyeti konusunda ikna olan eylemciler, bahçe çimlerine adım bile atmadı. Kimse sınırı aşmadı. Çimlerin gerisinde bir süre daha slogan attıktan sonra da, eylemciler olay mahallinden ayrıldı. Böylece Trump’ın ‘Law’ sözüyle anlatmaya çalıştığı kanunların nasıl işleyeceğini de yaşayarak öğrendiler.
Polis: 8 Dakika İçinde Boşlatın!
Gezi kalkışması sırasında çapulcu grupların Taksim meydanını işgal etmesinin bir benzeri de ABD’nin Seattle kentinde yaşandı. Medyada fazla yer almasa da, Floyd olayını bahane eden gruplar kentte bir bölgeyi barikatlarla kapatarak komünal bir hayat yaşamaya başladı. Haftalardır devam eden ‘özerk rüya, geçtiğimiz hafta son buldu. Belediye binasını işgal ederek "Seattle Özerk Bölgesi" tabelası asan eylemcilere polis sonunda müdahale etti.
Seattle polisi, Belediye Başkanı Jenny Durkan'ın emri üzerine, işgal altındaki Capitoll Hill İşgal Protestosu (CHOP) bölgesindeki protestocuları dağıttı ve en az 13 kişiyi gözaltına aldı.
Polis, CHOP denilen bölgeye müdahale etmeden önce protestoculara işgal alanını terk etmeleri için uyardı. Ve eylemcilere bunu için sadece 8 dakika verdi. 8 dakikanın ardından da müdahale başladı.
Eylemcilerin çadırları, barakaları ve ‘özerkliğe’ dair tüm izleri temizlik işçileri tarafından temizlendi. Kısa süre de olsa Amerikan rüyasının bağımsızlık kısmını yaşayan eylemciler ise, Trump’ın ‘order’ sözüyle gerçek dünyaya uyandı.