Müslümanlara karşı Nazi taktiği

Hintli aktivist ve yazar Arundhati Roy, ülkesindeki son durumla ilgili Alman basınına yaptığı açıklamada, Hindistan’da bugün bir korona krizi değil ‘nefret ve açlık krizi’ yaşandığını söyledi.
Hintli aktivist ve yazar Arundhati Roy, ülkesindeki son durumla ilgili Alman basınına yaptığı açıklamada, Hindistan’da bugün bir korona krizi değil ‘nefret ve açlık krizi’ yaşandığını söyledi.

Ülkedeki 200 milyon Müslüman’a karşı soykırım başlatan Hindistan, korona virüsü de bu soykırım için kullanmaya başladı. Nazilerin Yahudileri ‘tifüs kaynağı’ olarak göstererek yaptıkları propagandanın benzerini Müslümanlar için başlatan Hindular, ülkedeki korona vakalarından Müslümanları sorumlu tutarak vahşetlerini ‘meşrulaştırmaya’ çalışıyor.

Gerçek Hayat, 1017. sayısında yayınladığı “Korona’nın bile kurtaramadığı hayatlar” haberiyle Hindistan’da Müslümanlara karşı yapılan zulümlere dikkat çekmiş ve korona virüsün bu zulümleri artırmak için Hindular tarafından bahane olarak kullanıldığı gerçeğini aktarmıştı.

Aradan geçen 2 haftada, Hindistan’da durumun daha da kötüye gittiği ortaya çıktı. Hintli aktivist ve yazar Arundhati Roy, ülkesindeki son durumla ilgili Alman basınına yaptığı açıklamada, Hindistan’da bugün bir korona krizi değil ‘nefret ve açlık krizi’ yaşandığını söyledi.

Milyonlarca İnsan Sokakta Kaldı

1,3 milyardan fazla insanın yaşadığı ülkede şimdilik 30 bin korona vakası ve buna bağlı bin kadar ölü var. Arundhati Roy, bu rakamların şüpheli olduğunu, hiçbir uzmanı ikna etmediğini söylüyor. Zaten Roy’un açıklamasına göre Hindistan’daki karantina tam bir karantina da değil. Çünkü fizikî bir mesafe yok. Sadece fizikî bir baskı var. Hindistan’da ülkenin tamamı, sadece 4 saat önceden haber verilerek karantinaya alındı. O gün milyonlarca insan, yiyeceksiz ve gidecek bir yeri olmaksızın sokaklarda kalmış. Köylerine ulaşmak için yüzlerce kilometre yürümek zorunda kalan insanlar arasında hayatını kaybedenler istatistiklere bile girmemiş.

Bu Dramı Örtmek İçin Nefret Körükleniyor

Ülke genelinde yaşanan bu dramın üstünü örtmek için Müslümanlara karşı nefretin daha da körüklendiğini belirten Roy, Müslümanlara yönelik işlenen vahşetin konuşulamadığını, belirterek “Dünya korona virüsü konuşurken, hükümet korona perdesi altında öğrencileri tutuklamaya; avukatlara, aktivistlere, entelektüellere ve gazetecilere baskılar kurup davalar açmaya devam ediyor. Bazıları hapse bile atıldı” diyor.

Nazilerin Her Adımı Taklit Ediliyor

Arundhati Roy
Arundhati Roy

Başbakan Modi’nin de partisi olan Hindistan Halk Hareketi (BJP), Nazilerin parti yapılanmasını birebir taklit ediyor. 180 milyon üyesiyle dünyanın en büyük siyasi partisi olan BJP’nin, RSS (Rashtriya Swayamsevak Sangh) adında, 1925’te Nazi partisini örnek alarak kurulmuş bir milis grubu da bulunuyor. Bu grup, parti adına ‘her türlü’ eylemi yapabilecek ırkçı Hindulardan oluşuyor. Arundhati Roy, Müslümanlara karşı soykırım taktiklerini uygulayan bu milislerin, Hindistan’daki Müslümanları Almanya Yahudilerine benzettiğini söylüyor:

“Kovid’i kullanma şekillerine bakarsanız, Yahudileri gettolara tıkmak, damgalamak için tifüsün kullanılış şekline çok benziyor. Durum soykırıma yaklaşıyor. Hükümetin gündemi bu. Bu hükümet iktidara geldiğinden beri Müslümanlara tuzak kuruyor ve onları linç ediyor. Fakat bu hastalıkla birlikte başlayan damgalama, hükümet politikalarını sokaklara yaydı. Artık bunu her yerde görebilirsiniz. Vatandaşlık yasası protestoları için gözaltı merkezleri (gettolar) yapmaya başladılar. Bu hastalıkla istedikleri şeyi yapmaları daha da kolay olacak.

Hindistan’da 52 Müslüman’ın sokaklarda katledildiği şubat ayındaTrump’ın Delhi’de Modi ile sarmaş-dolaş poz verdiğini ve dünya liderlerinin bu katliamları görmezden geldiğini hatırlatan Roy, Hindistan’daki ana akım medyanın da sanki bir soykırım medyası gibi çalıştığını, televizyon spikerlerinin stüdyolarında oturan tek kişilik linç çeteleri gibi çalıştığını söyleyerek ikinci bir Nazi akımı için her şeyin hazır olduğunu söylüyor.

Dünyanın geri kalanı yeni bir Müslüman soykırımına sessiz kalırken, Müslüman dünya ise kendi kendini yemeye devam ediyor.