PKK’dan büyük uyuşturucu çetesi mi var?

Kemal Kılıçdaroğlu.
Kemal Kılıçdaroğlu.

Terör örgütü PKK’nın sözde yöneticilerinden Şemdin Sakık, 1998 yılında yakalandıktan sonra alınan ifadesinde Abdullah Öcalan’ın kendisine ‘‘örgütü ayakta tutmak kolay değil, uyuşturucu geliri olmazsa bu kadar insanı nasıl doyuracağız’’ dediğini itiraf etti. Terör örgütü 1978’de kurulduğunda gelir sağlamanın yollarını arıyordu. Önce ellerindeki silahlı gücü kullanarak, uyuşturucu üreten ve satanlardan haraç almaya başladı. Sonra baktı ki haraç yetmiyor, bizzat üretim ve satış faaliyetlerine girişti.

PKK “Balkan Rotası” olarak bilinen Afganistan, Pakistan sınırından Ortadoğu’ya, oradan da Avrupa’ya uzanan hat üzerindeki uyuşturucu piyasasının yüzde 80’ini elinde tutuyor. Elbette bu işte PKK yalnız değil pek çok da ortağı var.

Avrupa’ nın uyuşturucu hacmi 24 milyar dolar

Araştırmalara göre, Avrupa uyuşturucu piyasasının toplam hacmi 24 milyar dolar civarında. Bu da bölücü örgütü aynı zamanda bölgenin en büyük uyuşturucu karteli konumuna koyuyor. Avrupa sokaklarında uyuşturucu satanların önemli kısmı da PKK üyeleri. Üstelik bu durum uzun yıllardır Avrupa ülkeleri tarafından biliniyor.

Mesela 1993’te Alman SAT-1 televizyonundaki “24 Saat” isimli programda, uyuşturucu madde ticareti yapan PKK’lı bir teröristle röportajın da bulunduğu geniş haber yayınlandı. Haberde, “Polisin gerçekleştirdiği mutat aramalar sırasında eroin bağımlısı bir Alman ile Kürt asıllı satıcının tutuklandığı, satıcının üzerinden Kürt sığınmacıların kaldığı bir lojmana ait anahtarlar çıktığı, bu lojmanda daha önce de uyuşturucu yakalandığı” belirtiliyordu. Bu seferki polis aramalarında, odaların PKK terör örgütü ve Abdullah Öcalan’ın afişleriyle dolu olduğu görüldü. Polis raporunda, “PKK’nın eylemlerini eroin ticaretinden finanse ettiği, 14 yaşına kadar çocuklar için cezâî yaptırımın bulunmadığından küçük yaştaki çocukları bile uyuşturucu işine sokmaktan çekinmedikleri” ifade ediliyordu.

Terör örgütü PKK’nın sözde yöneticilerinden Şemdin Sakık, 1998 yılında yakalandıktan sonra alınan ifadesinde Abdullah Öcalan’ın kendisine ‘‘örgütü ayakta tutmak kolay değil, uyuşturucu geliri olmazsa bu kadar insanı nasıl doyuracağız’’ dediğini itiraf etti.
Terör örgütü PKK’nın sözde yöneticilerinden Şemdin Sakık, 1998 yılında yakalandıktan sonra alınan ifadesinde Abdullah Öcalan’ın kendisine ‘‘örgütü ayakta tutmak kolay değil, uyuşturucu geliri olmazsa bu kadar insanı nasıl doyuracağız’’ dediğini itiraf etti.

İnsanlarını bu örgütün zehirlediğini bilen Avrupa Birliği epey direndikten sonra ancak 1 Mayıs 2002 tarihinde PKK'yı terör listesine alabildi.

ABD Hazine ve Maliye Bakanlığı da kasalarına her yıl yaklaşık 2,5 milyar dolar uyuşturucu parası koyan; Murat Karayılan, Ali Rıza Altun, Zübeyir Aydar, Cemil Bayık, Duran Kalkan, Remzi Kartal ve Sabri Ok gibi örgütün sözde elebaşlarını “Uyuşturucu Kaçakçısı” olarak ilan etti.

Güney Amerika ve Sicilya modeli

Örgüt, dünyadaki meşhur uyuşturucu karteli ve mafya yapılarını örnek alıyor.

Güney Amerika’daki uyuşturucu kartellerinin dağıtımda uyguladığı yöntemleri, PKK terör örgütü Avrupa ülkelerinde uyguluyor. Güney Amerika’daki kartellerin kullandıkları paravan şirketleri ile maaşlı dağıtım elemanlarının yerine, PKK da siyasî amaçlı dernekleri ve deşifre olmamış militanlarını kullanıyor.

Terör uzmanları Yvon Dandurand ve Vivienne Chin tarafından Nisan 2004’te Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ile Kanada Dışişleri Bakanlığına sunulan ‘‘Terörizm ile Diğer Suç Türleri Arasındaki Bağlantılar’’ raporunda, “Yapılan araştırmalara göre, PKK ve Kürt grupları arasındaki işbirliği, Sicilya mafya aileleri arasındaki işbirliğine benziyor. PKK, uyuşturucu ticaretinin üretiminden piyasaya satışına kadar her aşamasında yer alan çok katmanlı bir organizasyon gibi çalışıyor” tespitinde bulunulmuştu.

PKK’nın uyuşturucu faaliyetleri uluslararası arenada defalarca dile getirildi. Amerikalı iki meşhur terör uzmanı tarafından kaleme alınan, Amerikan ve Türk terör uzmanlarının görüşlerine de yer verildiği ‘‘THE PKK’’ adlı kitapta; PKK’nın narkotikten elde ettiği yıllık gelirin 500 milyon Euro ile 2,5 milyar dolar arasında değiştiği vurgulanırken, eski bir Alman başsavcının ifadesinden yola çıkarak, Avrupa’da yakalanan uyuşturucunun yüzde 80’inde PKK bağlantısı olduğu ve bu paranın çoğunluğu ile silah alındığı aktarılıyor.

Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Raporu’nun (INCSR) 2016 sayısında ise Afganistan’dan Türkiye’ye uzanan uyuşturucu trafiğinde pek çok Kürt ve İranlının yakalandığı, bunların PKK’ya destek verdikleri, 2015 yılında da pek çok Türk şehrinde ve Avrupa’da uyuşturucu kaçakçısı PKK üyelerine operasyonlar düzenlendiği belirtiliyor.

Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı sitesinde yer alan metinlerde, PKK’nın Afganistan’dan Türkiye’ye eroin trafiğini yönlendirdiği yazarken, Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından Ekim 2015 de yayımlanan raporda, PKK’nın, uyuşturucunun Türkiye üzerinden Avrupa pazarına ulaştırılmasından sözde ‘vergi’ aldığı bilgisi yer alıyor.

İngiltere: Kara para aklama çamaşırhanesi

Güney Amerika uyuşturucu kartelleri ve Sicilya mafyasından ders alan, milyar dolarlık kara parayı yöneten, ABD’nin resmen “uyuşturucu kaçakçısı” ilan ettiği PKK’nın sözde yöneticilerinin ülkedeki en büyük uyuşturucu karteli olduğunu “bilmeyen” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin câri açığı kapatmak için uyuşturucu çetelerine göz yumduğu gibi akıl dışı sözler söyledi.

Uyuşturucudan vergi alacağız diyen Kılıçdaroğlu duymamış

Geçtiğimiz yıl partisinin grup toplantısında "uyuşturucu ve organ ticareti yapanlar ile kara para aklayanlardan vergi alacağız" diyen CHP genel müdürü Kılıçdaroğlu’nun, sağır sultanın bile haberdar olduğu şeyleri bilmiyor olması mümkün mü? Mesela dünyanın en pis, en kanlı ve en kirli parasının depolandığı Londra’ya “temiz para” bulmak için gittiğini söyleyen Kılıçdaroğlu’nun, İngiltere’nin dünyanın en büyük kara para aklama çamaşırhanesi olduğunu bir muhabirden “öğrenmesi” de neyin nesi? Bunu daha önce “hiç duymadığını” söylerken ise oldukça soğukkanlı oluşuna ne demeli?

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün araştırmalarına göre her yıl 100 milyar sterlin kara paranın İngiltere üzerinden aklandığını, hükümetin, bankaları türlü suçlardan sabıkalı İngiltere’deki tonlarca altınını “ne olur ne olmaz” diye Türkiye’ye getirttiğini de buradan biz söyleyelim.

Kılıçdaroğlu’nun bilmediği birkaç şey daha

Mesela BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi UNODC’nin raporunda aynen şu ifadeler yer alıyor: “Yapılan pek çok akademik araştırma; yasadışı uyuşturucu ticareti de dâhil olmak üzere para aklama faaliyetlerinin, yıllık büyüme oranının düşmesine neden olduğunu ortaya koymaktadır. OECD tarafından 17 ülkede yapılan çalışma, kara para aklamadaki 1 milyar dolarlık artışın, ülke ekonomisinin % 0.3 - 0.6 (Binde 3-6 arası) oranında küçülmesine neden olduğunu göstermektedir.

Bu araştırmadan anladığımız; kara paranın Kılıçdaroğlu’nun sandığının aksine ülke ekonomisine yarar değil zarar getirdiği.

Belki bunu biliyordur ama hatırlatmakta fayda var. Türkiye’nin önümüzdeki 3 yıl için bağımlılıkla mücadeleye harcamayı planladığı para da yaklaşık 20 milyar TL. Yani ‘câri açık’ vs. gibi gerekçeler olmadan doğrudan hazineden çıkacak para 20 milyar TL. Çünkü devlet olmak bunu gerektirir.

Terör örgütü 1978’de kurulduğunda gelir sağlamanın yollarını arıyordu. Önce ellerindeki silahlı gücü kullanarak, uyuşturucu üreten ve satanlardan haraç almaya başladı. Sonra baktı ki haraç yetmiyor, bizzat üretim ve satış faaliyetlerine girişti.
Terör örgütü 1978’de kurulduğunda gelir sağlamanın yollarını arıyordu. Önce ellerindeki silahlı gücü kullanarak, uyuşturucu üreten ve satanlardan haraç almaya başladı. Sonra baktı ki haraç yetmiyor, bizzat üretim ve satış faaliyetlerine girişti.

Ana muhalefet liderine sufleyi, siyasî müttefiki PKK’nın siyasi uzantısı HDP mi veriyor da böyle konuşuyor, yoksa Youtube fenomeni olan çete reisine mi özeniyor, orası da ayrı bir muamma.

Ancak iddia sahibi olarak iddiasını ispat etmesi gerektiğini ispatlayamazsa müfteri olacağını kendinden başka herkes gayet iyi biliyor.