Sosyal medya, teröristleri koruyor

Bütün sosyal medya devleri kanuna harfiyen uysa ve Türkiye’ye temsilci atasa bile, sosyal medyada terörün önünü kesmesi zor görünüyor. Çünkü bir yalan haber ya da iftira/hakaret için sosyal medya şirketine "içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi" ile "özel hayatın gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesi" gerekçeleriyle başvurmak gerekiyor. Şirketler, başvurudan itibaren en geç 48 saat içinde olumlu ya da olumsuz cevap vermekle yükümlü olacak.
Bütün sosyal medya devleri kanuna harfiyen uysa ve Türkiye’ye temsilci atasa bile, sosyal medyada terörün önünü kesmesi zor görünüyor. Çünkü bir yalan haber ya da iftira/hakaret için sosyal medya şirketine "içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi" ile "özel hayatın gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesi" gerekçeleriyle başvurmak gerekiyor. Şirketler, başvurudan itibaren en geç 48 saat içinde olumlu ya da olumsuz cevap vermekle yükümlü olacak.

İzmir’deki deprem, sosyal medyada terör estiren troller ve algı mühendisleri için yeni bir ‘fırsat kapısı’ oldu. Halkı kutuplara bölmek, yardımları aksatmak ve devleti aciz göstermek için hiçbir yalan ve iftiradan kaçınmayan sosyal medya teröristlerinin kâbusu olacağı söylenen ‘sosyal medya kanunu’ ise yaraları sarmaktan çok uzak.

29 Temmuz’da TBMM’de kabul edilen ‘sosyal medya kanunu’, geçtiğimiz hafta 2 Kasım’da resmen yürürlüğe girdi. Tam adı “7253 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" olan sosyal medya kanunu, hazırlık aşamasındayken ‘sosyal medyaya sansür getireceği’ iddiasıyla eleştirilmişti. Eleştirilerin ortak noktası ise, eleştirenlerin çoğunun sosyal medyada terör estiren, sürekli yalan haber paylaşan ve devleti yıpratmak için iftira atan hesaplar olmasıydı.

  • 3 ayda gelinen nokta, bu sosyal medya teröristlerine karşı mücadele etmenin ne kadar gerekli olduğunu ortaya çıkarırken, sosyal ağların da ‘gerçek güç’ olarak bu teröristleri tanıdığını gösterdi. Devletin 3 ay önce kanun çıkararak uyarmasına rağmen, 1 şirket hariç hiçbir sosyal medya devi Türkiye’de temsilcilik açmadı.

40 Milyonluk kitleyi yok sayıyor

Facebook ve ona bağlı olan Instagram, Türkiye’de temsilcilik açmayacaklarını daha önce açıklamışlardı. Daha sonra bu açıklamayı yalanlayan Facebook, ‘bizim zaten Türkiye temsilcimiz var’ diyerek buradaki reklam departmanını temsilci gibi göstermeye çalıştı. Türkiye, 40 milyona yakın kullanıcısı ile dünyada Facebook’un en çok kullanıcısı olan 10 ülkeden biri. Avrupa’da ise ilk sırada yer alıyor. Buna rağmen Facebook, geçtiğimiz hafta itibariyle hâlen Türkiye’de temsilcilik açmadı. Aynı durum, şirketin bünyesindeki Instagram için de geçerli.

Twitter ise Türkiye’yi neredeyse kaale bile almıyor. AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı tavır aldığı bilinen Twitter ve kurucusu Jack Dorsey, uzun süredir ABD seçimlerine müdahale etmekle meşguldü. Türkiye’de yalan haber terörünün en çok estiği ve FETÖ’cülerin en sevdiği sosyal mecra olan Twitter da, geçtiğimiz haftaya kadar Türkiye’de temsilcilik açmadı.

Facebook, Instagram ve Twitter dışında Türkiye’nin temsilcilik açmasını istediği diğer sosyal medya ağlarından Google’ın YouTube’u, Bill Gates’in Linkedin’i, Çin’in TikTok’u, Dailymotion, Periscope da hâlen bu konuda hiçbir girişimde bulunmadı. Türkiye’ye temsilci gönderen tek sosyal ağ ise, Rusların Facebook’u olarak bilinen VKontakte (VK) oldu.

İlk cezalar kesildi?

2 Kasım’dan itibaren temsilci göndermeyen sosyal medya devlerine, geçtiğimiz Çarşamba günü ilk cezalar kesildi. BTK tarafından temsilci bildiriminde bulunmayan başta Facebook, Instagram, Twitter, Periscope, YouTube ve TikTok olmak üzere sosyal ağ sağlayıcılarına ise 10'ar milyon lira (yaklaşık 1 milyon 200 bin dolar) ceza verildi.

BTK tarafından temsilci bildiriminde bulunmayan başta Facebook, Instagram, Twitter, Periscope, YouTube ve TikTok olmak üzere sosyal ağ sağlayıcılarına ise 10'ar milyon lira (yaklaşık 1 milyon 200 bin dolar) ceza verildi.
BTK tarafından temsilci bildiriminde bulunmayan başta Facebook, Instagram, Twitter, Periscope, YouTube ve TikTok olmak üzere sosyal ağ sağlayıcılarına ise 10'ar milyon lira (yaklaşık 1 milyon 200 bin dolar) ceza verildi.

Bu cezanın tebliğinden itibaren 30 gün içinde de temsilci atanmazsa, bu defa 30 milyon lira idari para cezası kesilecek. İkinci cezanın tebliğinden itibaren 30 gün içinde yine harekete geçilmezse, sosyal medya şirketlerinin Türkiye’den reklam alması engellenecek. Reklam yasağı kararının verildiği tarihten itibaren 3 ay içinde gerekli yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliği yüzde 50 daraltılacak. Bundan sonraki 30 gün içinde yine temsilci atanmazsa, bant genişliği bu kez yüzde 90'a kadar daraltılacak. Ancak bant daraltma işlemleri sadece mahkeme kararıyla yapılabilecek. Sosyal ağ sağlayıcıları, yaklaşık 6 ay süren bu süreç sonunda Türkiye'de temsilcilik açmayı kabul ederlerse kendilerine o güne kadar kesilen cezaların yüzde 75'i affedilecek. Yani sosyal medya şirketleri kanunu uygulamak için hiçbir adım atmasalar da önlerinde ‘pazarlık edebilecekleri’ en az 6 ay daha var.

Yaraya merhem olur mu?

Kanununun bu hâliyle sosyal medyada terör estirenlere karşı bir etkisi olması beklenmiyor. Henüz uygulama aşamasında bile sosyal medya devlerine karşı herhangi bir caydırıcılığı olmayan ve çok da ciddiye alınmayan kanun, vatandaşı da direkt olarak korumuyor. İzmir’de yüzden fazla vatandaşın öldüğü depremden sonra ortaya çıkan pek çoğu FETÖ’cü sosyal medya teröristlerinin bu kadar rahat davranmasının temelinde de, kanunun caydırıcılığının olmaması yatıyor.

Bütün sosyal medya devleri kanuna harfiyen uysa ve Türkiye’ye temsilci atasa bile, sosyal medyada terörün önünü kesmesi zor görünüyor.
Bütün sosyal medya devleri kanuna harfiyen uysa ve Türkiye’ye temsilci atasa bile, sosyal medyada terörün önünü kesmesi zor görünüyor.

Bütün sosyal medya devleri kanuna harfiyen uysa ve Türkiye’ye temsilci atasa bile, sosyal medyada terörün önünü kesmesi zor görünüyor. Çünkü bir yalan haber ya da iftira/hakaret için sosyal medya şirketine "içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi" ile "özel hayatın gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesi" gerekçeleriyle başvurmak gerekiyor. Şirketler, başvurudan itibaren en geç 48 saat içinde olumlu ya da olumsuz cevap vermekle yükümlü olacak. Olumsuz cevaplar gerekçeli olarak verilecek. Fakat bu konuda hiçbir girişimde bulunmasa da, sosyal medya şirketine ceza kesilemeyecek. Çünkü şirketler, sadece hakkında mahkeme kararı olan paylaşımları silmekle yükümlü. Uzmanlar, sosyal medya kuruluşları için son derece sırdan olan bu ceza ve müeyyidelerin etkili olmayacağı, daha ağır müeyyideler getirilmesi gerektiğini dile getiriyor.